Deniz Akkaya CHP’ye verdi veriştirdi! ‘Ben, Atatürkçüyüm diye…’

Arafta Sorular'ın konuğu olan Deniz Akkaya, çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Ben, Atatürkçüyüm diye CHP’li olmak zorunda değilim” diyen Deniz Akkaya, “Her gün Halk TV de seyretmek zorunda değilim, LGBT’nin her yaptığını korumak zorunda da değilim. Ben, aklını kullanan bir seçmenim” ifadelerini kullandı.

24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını yanıtlayan model – sunucu Deniz Akkaya çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“Ben, Atatürkçüyüm diye CHP'li olmak zorunda değilim” diyen Akkaya, şöyle devam etti:

“Her gün Halk TV de seyretmek zorunda değilim, LGBT'nin her yaptığını korumak zorunda da değilim. Ben, aklını kullanan bir seçmenim.”

Deniz Akkaya'nın açıklamaları şöyle:

CHP'li değilim. Ben Atatürkçüyüm. Atatürkçüyüm diye CHP'li de olmak zorunda değilim. Her gün Halk TV seyretmek zorunda değilim. Haluk Levent'e de para vermek zorunda değilim. LGBT'nin her yaptığını da korumak zorunda değilim.

Bugün benim kolumu kesseniz Atatürk diye akar ama CHP bakış açısını değiştirmediği sürece yakında vazgeçeceğim. Tekrar ediyorum ben Atatürkçü bir aileden geliyorum. Benim babam CHP'li. Ama ben Atatürkçüyüm. Geldiğimiz yer ve verilen eğitim bu. Hep yapılan şey küçümseme. Bir oyuncunun küçümsediğini düşündüğü bir kesim var ve ne olursa olsun orayı oy atar ya benim babam da bu tarafın yobazı. Benim babam da ne olursa olsun CHP'ye oy atar. Ama ben öyle bir seçmen değilim. Ben aklımı kullanan bir seçmenim. Benim beklentilerim var. Bu beklentilerimi gelecek nesiller için doğru olarak kim karşılarsa ona oy atarım. Hata da yapılıyorsa herkese hatasını söylerim. Bence olması gereken de bu aslında. Ama o taraf bu tarafı küçümsüyor. O ben hep araftayım. Örnek veriyorum benim babam bunu söylediği için değil ama gelip de niye o o işte insanla arkadaşlık ediyorsun senin onunla dünya bakışı için aynı mı dediğinde ben babama da karşı gelebilirim bu konuda. Benim hayat bakış açım bu değil. Böyle olmamalı zaten değil mi?

Armağan Çağlayan programında çok güzel bir benzetme yapmış. Benim babamla teyzem bu CHP teyzesiyle anneannelerinden. Hani kemik kadro var ya onlar bakmadan oy atıyorlar. Ama öyle olmamalı. Yani herkes tekrar ediyorum. Eğer hala Atatürk'ün ismini, ekmeğini yiyorsa birileri, ona layık davranacaklar. Benim diyeceğim bu kadar.

Biz bugünün yetişkinleri değil, gelecek nesillerin yetişkinleri için konuşuyoruz. Biz bugün artık oy atabilir, araba kullanabilir, ehliyeti elinde olan insanlar için konuşmuyoruz. Bir kere bunu bir ayıralım. Ama gelecek nesillerle ilgili yapılan hazırlık bambaşka. Biz bugünün yetişkinlerin LGBT'sini konuşmuyoruz. Bizim çocuklarımız için planlanan LGBT hikayesi bambaşka. Korkunç bir gelecek planlanıyor. Dünyada öyle bir şeye dönüştü ki bu iş o yüzden çok rahat konuşacağım gün. Acaba dedim, ben kendi ülkemde mi çok sivriliyorum ama Amerika'da ve İngiltere'de bu işle ilgili anne babalar ayaktalar.

Oradaki örnekleri çok ciddi inceleyip buraya geldim. Ödevimi iyi çalıştım. Biz iyi durumdayız. Aile yapısının ülkemizde hala sağlam olması, anneanneler ve dedelerin hala ailenin içinde olması güven veriyor. Biraz da böyle ciddi konuları dalgaya vuran bir toplum olduğumuz için bazı şeyleri çok ciddiye almayışımız bizi aslında bir şekilde koruyor. Ama sistematik olarak özellikle çocukların eğitim sistemi, tabletlerinin içinde, çocuk kanallarında gizli gizli içeri sokulan subliminal mesajların çok büyük tehlike olduğunu düşünüyorum. Daha henüz bir yaşında, iki yaşında çocuklara bilinçaltına farklı bir şey verilmeye çalışılıyor. Tekrar ediyorum yetişkinlerin kendi seçimleri beni hiç ilgilendirmez. Ama iki yaşında bir çocuğun bırak cinsel tercihi bu konuları düşünmüyor bile olması lazım. Onun önünde A, B, C iki kere iki kaç gibi konuların olması gerekir. Cinsellikle ilgili konular olmaması gerektiğini düşünüyorum. Çocukların bu kadar erken büyümemesi, yetişkinlerin dünyasına ait konularla erken tanışmasını çok tehlikeli buluyorum.Bu LGBT artı artıların içinde hayvanla evlilik, pedofili, bunların artık normalize edilmeye çalışıldığı bir sürecin çok ilerisinde artık diğer ülkeler ve insanlar ayakta ama biraz iş işten geçmişti durumda. Çok fazla intihar vakası var çocuklar arasında. O yüzden dikkatli olalım. Bence Türkiye'de devletin aile yani aile tanımını hukuki olarak bir kez daha gözden geçirip bunu netleştirmesi lazım.

"ÖNCELİKLERİM ARASINDA ÇOCUKLAR VAR. BU ÜLKEDE ÖNCE KIZ ÇOCUKLARI AYAĞA KALKMALI..'

Çocuğun üstün hayrına olacak aile tanımını doğru yapıp onun dışındaki her şeyin yasaklanması ve cezalandırılması gerekiyor. Ben böyle düşünüyorum.

LGBT birey bir arkadaş belki küçüklüğünden beri bununla ilgili çok acı çektiyse hayattaki tek derdinin bu olduğunu düşünebilir.

Ama kimse kusura bakmasın. Ben kızıma daha geniş bir pencereden bir dünya vermeye çalıştığım için hani benim yardım edilmesi gerekenler listesinde ilk üçümde LGBT'liler yok. Kimler varsa nasıl söyleyeyim size. Mesela deprem bölgesini izleyenler de var aramızda bu gece. Maddi imkansızlıklarda, deprem gibi bir olayda ilk vazgeçilen şey kız çocuklarının eğitim hakkı. O yüzden benim önceliklerim arasında çocuklar var. Özellikle kız çocukları. Herkes kendi hakkına kendisi sahip çıksın. Ben bunun için çıkıp da sokaklarda bağırmayacağım. Çünkü ülkemizde sağlık sektörüyle ilgili bazı konularda reform yapılması lazım. Eğitim sistemiyle ilgili yapılması lazım. Kız çocuklarıyla ilgili onların aktif hayatta olmasıyla ilgili çok şey yapılması lazım.

Ülkemizde azınlıklarda en çok mağdur olan kişilerin bu kadar gürültü çıkarılacak bir durumda olmamaları lazım. Amerika'daki televizyon programlarında da bu tartışılıyor. Toplumun yaşantısı. Hep söylüyorum vicdan mühim. Ama benim vicdanımda şunu söylüyor. Bu ülkede önce kız çocukları ayağa kalkmalı, toplumda, sosyal hayatta, iş hayatına da aktif olmalı.

Yani hayatım yeterse geri kalanını da onlar için de çalışırım ama artık benim gönlüm önce çocuklar ve kız çocukları için çalışmak.

Yani sen LGBT'ye karşı bir şey konuştuysan muhafazakar bir insansın. Ya böyle bir saçmalık olabilir mi? Ben bir anneyim ve çocuğumun gece geleceğiyle ilgili doğru görmediğim bir şey varsa eğitim sistemi içinde böyle bir kaçak varsa bunu konuştuğum için siyaset üstü bir durum olması lazım.

Bu bir mobing. Sen bu konuyu konuşursan muhafazakarsın ve muhafazakar bir kesime yaranmaya çalışıyorsun. İyi de ben anneyim ve önüme böyle bir sorun geldi. Çocuğun kendi cinsel tercihini kendisi karar verir demem lazım galiba. İleride oluyor. Yani hani muhafazakar oluyormuş ya bunun karşısında olunca, bunun karşıtı herhalde ne oluyor? Modern mi oluyorsunuz? Ne oluyor mesela? Çok enteresan yani ben işte buna bu kalıbı ya böyle yani siyah ve beyaz var gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar ama çok güzel bir şey söyledim. Şimdi bazı şeyleri seçebiliriz. Esnetebiliriz, genişletebiliriz ama doğanın var ettiği fıtrat var.

Bilim adamı ve doktor olarak soruyorsanız kadın ve erkek var. Bunu da kromozomlarla ilgili cinsel organlar ve vesaire. Böyle bir durumda ben de bir anne olarak çocuğumun iki yaşında, üç yaşında hem bu konularda hem muhatap olmasını istemiyorum.

Onun aklının başka şeylerle meşgul olması lazım. Artı olarak bu kadar da erken büyümesini istemiyorum Bu konular çok yetişkin konuları. Bunların- çocuk dünyasının istismarı olarak görüyorum. Çocuklarla ilgili konularda kim istismar yapıyorsa ben karşısında duracağım.

Birilerine sesimi duyurabilecek bir güç verdiyse bana Allah, ben de bu konuyla ve çocuklarla ilgili kullanmak istiyorum. Birileri de diğer azınlıklarla ilgili kullansın. Benim görevim bu.

Yani şarkıcıların sahnede şarkı söylerken bir anda LGBT bayrağı açması eleştirilebilir. Kimse kızmasın kusura bakmasın bu söylediklerime... Şöyle bir tehdit var. Bize karşı gelirsen seni bitiririz. Yani bu bana özellikle sosyal medyada çok yapılan bir şey. Ama inan hiç umurumda değil. Ben modelliğe başladığımda da başka sebepten beni arafa itmeye çalışanlar vardı. Bir sanatçı olarak bunun doğru olmadığını söylemen gerekirken söylemiyorsan o konu üzerinden hayat bir gün seninle hesaplaşır.