Davutoğlu bildiri yayınlayan aydınlara sert çıktı

AK Parti Siirt mitinginde konuşan Başbakan Davutoğlu'nun hedefinde bildiri yayınlayan aydınlar vardı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, özgürlüklerin tehlikede olduğunu iddia eden 200 aydının "acil çağrı" başlıklı bildirisine tepki gösterdi.

Ülkenin olağan dışı bir rejimle idare edildiğini savunan bildiride "HDP’nin barajı geçmemesi için yürütülen kampanya ile eşzamanlı olarak peş peşe fiziki saldırılara uğradığı belirtilmişti.

AK Parti Siirt mitinginde halka hitap eden Davutoğlu'nun gündeminde Erdoğan'ı otoriterlikle suçlayan ve sadece HDP bürolarına saldırıya yer veren aydınların açıklaması vardı. İşte o konuşmadan öne çıkan başlıklar:

"2004'te genç subaylar rahatsız diye manşet attılar. Bizi durdurabildiler mi? 2007'de muhtıra verdiler bizi durdurabildiler mi? O zaman Başbakan şapkasını alıp giden değil dim dik duran Recep Tayyip Erdoğan'dı.

Doğuda eski müftüyü aday gösteriyorlar batıda farklı adaylar, irfanlardan kopuk insanlara siz oy verir misiniz? HDP'ye Fransa Komünist Partisi destek veriyor yakışır çünkü aynı kökten geliyorlar.

HDP BİNALARINA SALDIRIYI KINARKEN AK PARTİ BİNALARINA SALDIRIYI GÖRMEYENLER AYDIN OLAMAZ

Bir grup aydın destek beyanında bulundu. HDP binalarına saldırıyı kınarken Ak Parti binalarına saldırıyı görmeyenler aydın olamaz.

Milletvekili adaylarımız saldırıya uğradı diğer partilerden ses gelmiyor. HDP söz konusu olduğunda bir anda bütün bu gruplar birleşiyor.

YASAKLARI KİM KALDIRDI?

OHAL'i kim kaldırdı? DGM'leri, yol kontrollerini kim kaldırdı? propaganda yasaklarını kim kaldırdı.

AYDINLAR DUYSUNLAR

Dün deklarasyon yayınlayan aydınlar duysunlar. Özgürlükleri kim getirdi, ana dile başörtüsüne özgürlüğü kim getirdi? Türkiye'de vesayete karşı kim dimdik durdu?

Biz toprağımızın her yerine aşığız. Ne kadar Konyalı isek o kadar Siirtli, ne kadar Siirtli isek o kadar Konyalıyız.

Eskiden derin devlet ya sev ya terket derdi, başörtüsüne özgürük dendiği zaman Arabistan'a gidin derlerdi. HDP de aynı. Onlar da ya bizim baskılarımıza boyun eğeceksiniz ya da bu şehirler de gidin diyorlar. Bu ülkenin her santimetrekaresi bizim diyecek misiniz?"