CLINTON'DAN ODATV SANIĞINA MEKTUP VAR; ''GAZETECİ DAVALARI TAKİBİMİZDE!''

ODATV sanıklarından Müyesser Yıldız'ın Hillary Clinton'a yazdığı mektuba Clinton'dan cevap geldi.

ODATV davası sanıklarından gazeteci-yazar Müyesser Yıldız, bilgisayarlarında bulunan ve son TÜBİTAK raporunda hileli bir şekilde gönderildiği belirtilen e-postayı gönderenlerin peşine düştü.

Müyesser Yıldız kendi kullandığı e-posta adresine gönderilen 2 e-postanın, ABD’li bir sistem sağlayacısından çıktığının belirlenmesinin ardından, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’a mektupla yazdı. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Hillary Clinton adına gelen cevapta, bakanlığın istenen bilgilere ulaşmada hukuki bir yetkisi bulunmadığı belirtildi. Mektup, Ergenekon davası sanıklarından birine ABD’nin şimdiye kadar doğrudan ilettiği en net ve açık mesaj oldu. Mektupta şu sözlere yer verildi: “Türkiye’de gazetecilere yönelik davaları takip ediyor ve düzenli olarak Türk Hükümeti’ni hukukun üstünlüğünü devam ettirmesi, medya özgürlüğüne saygı duyması ve uluslararası insan hakları taahhütlerini yerine getirmesi konusunda uyarıyoruz.”

FBI’a da yazdı

Müyesser Yıldız da konuyla ilgili şunları söyledi: “Biz ‘teröristler’ hakkındaki neredeyse tek delil 3 bilgisayardı. Savcılık ve mahkeme bunları inceletmedi. Masumiyetimizi ispatlamak bize düştü. Bilgisayarımı Ekim 2011’de ODTÜ’de incelettirdim. Virüslerin gönderildiği adres belirlendi. ODTÜ raporunu mahkemeye sunduk. Mart 2012’ye kadar ne TÜBİTAK’a gidildi ne de ABD’deki o adres için girişimde bulunuldu. Bunun üzerine hem Clinton’a, hem de FBI Başkanı’na yazıp, o adresin kime ait olduğunun bulunmasını istedim. Ayrıca Ergenekon adı verilen komplonun arkasında ABD’nin bulunduğuna inanıyor, bunu yazıp, söylüyorduk. ABD’nin o çeteyi tespit ederek, bu kanıyı kırma fırsatı da doğacaktı. Maalesef ABD hukuki gerekçelere sığınarak, bu testin kaybeden tarafı oldu. Bakın 7 aylık maratondan sonra ancak çıkan TÜBİTAK raporu da ABD’deki aynı adresi işaret etti.

Başkaları yanmasın

Bir ipucu yakalayacağımıza inanıyorum. En azından bu komployu kuranların rahat uyuyamamasını istiyorum. Bu virüs çetesi her an başkalarının da başını yakabilir. Kavgamın, çabamın tek sebebi sadece bize yapılanın hesabını sormak değil, bu çetenin başkalarının da canını yakmaması içindir. Clinton’ın mektubu ile ilgili tek olumlu görüşüm şu. Bir kez daha ABD’nin neden büyük bir devlet olduğunu görüyorsunuz. Derde derman olmasalar da, cevap verme gereği duymaları anlamlıdır. Benim ülkemde sadece Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç feryadıma kulak verdi, 2 satır da olsa bana yazdı. Başka hiç kimseden ses-soluk çıkmadı.”

Virüslü e-posta’nın izinde

ODTÜ, Müyesser Yıldız’ın kullandığı e-posta adreslerine 2 virüslü mesaj gönderildiğini tespit etti. Raporun 13’üncü sayfasında, 24 Ocak 2011’de Yıldız’ın adresine “3. Kayseri dosyası” başlığıyla adresli bir e postanın, adresli kullanıcı tarafından hileli şekilde iletildiği yer aldı. Raporun 16’ncı sayfasında da Yıldız’ın adresine adresinden gelmiş gibi gösterilen “AKP Karikatürleri” başlıklı 5 Şubat 2011 tarihli, virüs gönderildiği belirtildi. Bu mesaj da adresinden hileyle gönderilmişti. Yıldız, ABD’li Jango Mail şirketinden kullanıcıların kimlik bilgilerini istedi. Henüz Yıldız’a bir yanıt gelmedi.