BÜLENT ARINÇ'TAN İNTERNET MEDYASINA MÜJDE!

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, basında çalışanların haklarının verileceğini söyledi..

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, basında çalışanların haklarının gerçek haklar olduğunu ifade ederek, ''Alın terinin karşılığını mutlaka vermemiz lazım, yıpranma hakkı olarak da diğer haklar olarak da'' dedi.

Bursa Gazeteciler Cemiyetinin bulunduğu Basın Kültür Sarayı'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, gazete tirajlarındaki düşüşe ilişkin soru üzerine, bu sorunun sadece Türkiye'ye mahsus olmadığını, bütün dünyada da tirajlarda göreceli olarak bir düşme olduğunu belirtti.

Arınç, buna karşılık Türkiye'de bir milyon tirajı bulan gazete olduğunu, genelde 100-200 bin civarında kümelenen, ancak 400 bin civarında da birkaç gazetenin bulunduğunu kaydederek, satış rakamlarına göre her hafta tirajları takip ettiğini ama şu ya da bu yöntemle günlük satışlarını bir milyon veya ona yakın bir noktaya getirmiş gazetelerin de bulunduğunu vurguladı.

Bunun, gazetelerin biraz kendi yapısından, haber vermeleri, yorum yapmaları, yazarları, çizerleri ve yahut da gazetenin genel konseptiyle, hedef kitlelerin o gazeteye bakışıyla, onu bir ihtiyaç olarak görmesiyle ilgili olduğunu anlatan Arınç, ''Ama geneldeki tiraj düşüklüklerini veya olası tiraj kayıplarını ben, bir görsel medyanın daha güçlenmesine, daha çok ilgi çekmesine bağlıyorum. Çünkü biz rakamlara göre, televizyon başında en çok saat tüketen ülkelerden birisiyiz'' dedi.

''HEPİMİZ HASTASIYIZ''
Bülent Arınç, Türk toplumunun günde ortalama 4-5 saatini televizyon karşısında geçirdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

''Çok sağlıklı olduğunu söyleyemem bu rakamların, keşke böyle olmasa. Hele bunların içinde çocukların çok önemli bir yer tuttuğunu söylersem, onların psikolojileri, yetişmeleri, pedagojik gelişmeleri karşısında televizyon başında bu kadar çok durmalarının ters orantılı bir gelişme olduğunu söyleyebilirim ama bizim de içinde bulunduğumuz bir kesim, daha çok görsellik bizim dikkatimizi çekiyor, televizyon haberleriyle belki gazete ihtiyacını karşılamış oluyoruz. Gazetelerin satış ücretleri belki bir şey olabilir, ikincisi veya üçüncüsü, çok önemli görüyorum, internet medyası bugün gazetelerden daha çok tıklanan, ilgi çeken, yani matbaanın, mürekkebin kokusunun dışında tıkır tıkır elinize aldığınız zaman veya Ipadlerle sayfa sayfa çevirdiğiniz zaman, bir gazeteyi, hatta bir kitabı okumanız mümkün. Yani teknolojik gelişmeler, her gün gazete almak yerine, bunları internetten takip etmenin, daha kolay veya renkli olduğunu düşünüyor olabilir ama şuna eminim; gazetecilik, hiçbir zaman değerinden kaybetmeyecek.

Gazete her zaman aranan bir iletişim vasıtası olacak. Hepimiz bunun hastasıyız. Gazeteyi elimize almadan, ne kadar internete de girseniz, Ipadınızı da kullansanız onu çevirerek okumak ihtiyacındasınız. Gazetelerin yeri dolmaz ama mesela Japonya'daki gibi Shimbun Gazetesi var, 10,5 milyon tirajı var. Nüfus da ona göre ama gazete okuyan toplumlar, gazetelerden çok da vazgeçmiyorlar. Biz belki biraz televizyona, şimdi özellikle yeni yetişen nesil biraz daha internete meyilliyiz ama gazeteler var olacak, tirajları da belki stabl bir noktaya gelecek. Artık eskisi gibi yüksek tirajlı gazeteler, bulamayabileceğiz.''

İNTERNET GAZETECİLİĞİ
''İnternet gazeteciliğinin yasal altyapısına ilişkin çalışmaların geldiği aşamayı'' soran bir gazeteciye Arınç, İstanbul'da bu konunun paydaşlarını bir araya getirerek toplantılar yaptıklarını hatırlattı.

Arınç, bu konuda yakın zamanda bir düzenleme yapacaklarını belirterek, şu bilgileri verdi:

''Basın Kanunu'nun içine internet medyasının, paylaşım sitelerinin değil ama haber portallarının, adeta sarı basın kartı alabilecek, gazeteci kimliğini taşıyabilecek, ilan ve reklamlardan istifade edebilecek bir noktaya getirilmesini temin ettik. Bizde şöyle bir şey var; çoğulculuk katılımcılık da olsun istiyoruz. Ortaya bir taslak koyalım, bunu tartışalım, kim neresine itiraz edecekse onları da dikkate alalım. Bu formülü, RTÜK'te benimsedik ve faydalı oldu. Şimdi biz onu taslak haline getirince, internete verdik ve herkesin istifade etmesini temin ettik. Geçtiğimiz günlerde Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürümüz geldi, 'süreler doldu, bize gönderilenleri biz bu yasa taslağının içinde değerlendirdik, bunu artık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğüne gönderebiliriz' dedi. Ben imzaladım, Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğüne gönderdik. Basın danışmanım burada, Genel Müdürün kendisi de pazartesi günü burada olacak. Belki bunu ayrı bir toplantıyla taslakta, tasarıda neler var, bunu sizlere açıklayayım.''

Arınç, seçimden sonraki yeni dönemde ilk yapacakları işin, bunu kanunlaştıracakları olduğunu da kaydetti.

YIPRANMA HAKKI
Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı'nın, 212 Sayılı yasanın yeniden ele alınması gerektiğiyle ilgili hatırlatması üzerine Arınç, şöyle devam etti:

''Basında çalışanların bu hakları, gerçek haklardır, bunları kabul ediyoruz ve inşallah yeni dönemde kim olursa olsun bu konuda ele ele vereceğiz aklıselimle çalışmalarımızı yapacağız. Alın terinin karşılığını mutlaka vermemiz lazım, yıpranma hakkı olarak da da diğer haklar olarak da.

Biz bugün Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünde bazı çareler bulmaya çalışıyoruz. Yani lojistik destek verelim, nakdi veremiyorsak ayni verelim. Haber desteği veriyoruz, TRT Anadolu'da tanıtım veriyoruz, CD'ler gönderiyoruz, şimdi yurt dışına çıkışlarda gri, hizmet pasaportu veriyoruz, vermediğimiz bir şey de kalmadı.''