BÜLENT ARINÇ'TAN ANADOLU AJANSI'NA BÜYÜK ÖVGÜ

Bülent Arınç, "Anadolu Ajansı'nı takdir etmek lazım, kadrolu çalışan 579, bunun 238'i iletişim mezunu" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Anadolu Ajansı'nı takdir etmek lazım, kadrolu çalışan 579, bunun 238'i iletişim mezunu" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi 2012-2013 Bahar Dönemi Akademik Yılı açılışında, üniversitenin Türkiye'nin en köklü kurumlarından olduğunu belirterek, bundan sonra da verdiği mezunlarla ülkeye katkıda bulunacağını söyledi.

Türkiye'de 61 iletişim fakültesi bulunduğunu anımsatan Arınç, öğrenciliği döneminde Türkiye'de 2 hukuk fakültesi olduğunu, 3. hukuk fakültesinin kurulacağını duyduklarında bunu boykot ettiklerini anlattı. Arınç, artan hukuk fakültesi mezunlarının yaşadığı sıkıntıları da dile getirdi.

Her üniversitenin hukuk fakültesi kurabiliyor olmasını eleştiren Arınç şöyle konuştu:

"Her yeni üniversite isterse hukuk fakültesi kurabiliyor. Bence yanlış. YÖK'ün bu konuda, bu işi tekrar düşünüp ona göre bir karar vermesi lazım. Bu nedenle sayısının artmasının pozitif bir etkisi olacağı kanaatinde değilim. Bunu bütün yönleriyle düşünmemiz lazım. 2012 yılında iletişim fakültesi ve iletişim bilimleri fakültelerinde okuyan öğrenci sayısı 32 bine yakın, mezun öğrenci sayısı 3 bin 500 civarında. bunlar aslında çok önemli bir dal olan iletişim fakülteleri için ne ifade ediyor. Sızlanmalardan, taleplerden anlıyoruz ki fakültelerinin iş alanlarında kısıtlamalar var. Bunların daha da genişlemesi lazım."

Kendisine bağlı kurumlardan örnek veren Arınç, iletişim mezunu oranının Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nde yüzde 15, TRT'de yüzde 16.6, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nda (RTÜK) yüzde 5 olduğunu aktardı. Arınç, "Anadolu Ajansı'nı takdir etmek lazım, kadrolu çalışan 579, bunun 238'i iletişim mezunudur. Toplam yüzde 41'e tekabül ediyor. İletişim mezunları içerisinde 48'i de Gazi İletişim Fakültesi Mezunu" bilgisini verdi.

İletişim mezunlarının kendi branşlarında en iyi noktaya gelmelerini önemsediklerini belirten Arınç, "Kendi kurumlarıma baktığım zaman iletişim fakültesi mezunlarının az sayıda olmasından üzülüyorum" dedi.

Yabancı dil ve genel kültür vurgusu

Özel sektörde iletişim fakültesi mezunlarının çalıştırılma oranının daha az olduğunu ifade eden Arınç, çalıştırılanların da çok düşük ücretle, onurları da zedelenerek basit işçiler gözüyle çalıştırıldıklarını kaydetti.

Arınç, yabancı dil bilmenin ve genel kültür sahibi olmanın önemine işaret ederek, "Bir dili çok iyi bilmemiz lazım. Artık küreselleşen dünyada Türkiye'nin de önemli aktör olarak ortaya çıktığı bir yerde habere ulaşmak için dil bilmeniz lazım. 'Dil bilmiyorum ne iş verirsen yaparım abi' dönemi bitti" şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Arınç, daha sonra kendisine bağlı kurumlar hakkında bilgi verdi.

TRT'nin eskiden kendi içerisinde durağan, protokol haberciliği yapan, bol maaş ve kadrolarla işe yerleştirilmiş insanların olduğu bir "çiftlik" olarak anıldığını belirten Arınç, bugün yeni bir yapılanma içinde olduğunu ve 15 kanalla yayın yaptığını anlattı.

Anadolu Ajansı'nın da Büyük Atatürk'ün direktifiyle Kurtuluş mücadelesini dünyaya anlatmak amacıyla kurulan 93 yıllık bir kurum olduğunu kaydeden Arınç, "Dünyanın en sıcak noktalarından haberler AA logosuyla bugün geçiyorsa bunlar Anadolu Ajansı'nın kendi elemanlarının sağladığı haberlerdir. Bazen Suriye'de Şam'da, bazen Mısır'da Tahrir Meydanı'nda bazen Libya'dan çatışma noktalarından bazen de Kuzey Irak veya başka bölgelerden haberler geçilmektedir" dedi.

Arınç, Bosna Hersek'te açılan Balkanlar Bölge Müdürlüğü'nün Boşnakça haber yayınına 1 yıl önce başladığını ve yüzde 80 üstünlük sağladığını da belirterek, Arapça, Rusça haberler yayınının ardından 5 dilde dünyaya haber akışı sağlayacağını duyurdu.

"Ekmek kadar, su kadar önemli"

İletişimin son yılların yükselen değer olduğunun altını çizen Arınç, "İletişim ekmek kadar, su kadar önemli hale gelmiştir. Ben bunun Meclis Başkanı olduğumda farkına vardım" dedi. Meclis Başkanlığı yaptığı dönemde yoğun bir çalışma ortamıyla karşılaştığını anlatan Arınç, şöyle devam etti:

"Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri bana ne getiriyor? Teksir kağıdına basılmış fotokopileri getiriyor. Onu bana veriyor görevi bitiyor. İyi de bana günde 50 tane davet geliyor, filan yerde açılış, filan yerde konuşma... Ayrıca Meclis'in kendi fonksiyonları var. 5 bin personelim var. Ben Meclis Başkanı olduğum zaman 2 tane fabrikam olduğunu öğrendim. Meclis Başkanıyım, siyasetçiyim 2 tane fabrikam var. Nereden çıktı bu. Bir Yıldız Porselen, bir de Hereke fabrikamız var. İkisi de Fabrikayi Hümayun. Birisini Sultan Abdülmecit Han, birisi de Sultan Abdülhamit olması lazım. 135 yıllık fabrikalar. Daha önce Sümerbank'a verilmiş, özelleşince Meclis'e verilmiş. Ben aynı zamanda işverenim, Milli Saraylar bana bağlı. 10 tane köşk ve kasrım var benim. Ben yabancı heyetlere öyle övünüyordum. 'Bu Dolmabahçe Sarayı var ya benim' diyordum. Aynalı Kavak Kasrı, Beykoz kasrı, Maslak, Ihlamur benim. Adamlar şaşkınlıkla bakıyordu. Bin 100 işçim var diyordum. Eh böbürlenmek için bundan iyi fırsat olmaz. Peki nasıl yetişeceğim? Her yerde belki bir resmi konuşma yapılacak. Metinleri kim hazırlayacak. Ben irticalen konuşmayı severim ama böyle bir ortamda metinden konuşmak gerekebilir. İşte o zaman bu adamı keşfettik. Anadolu Ajansı'nın şimdiki Genel Müdürü Kemal Öztürk Başdanışman oldu. Bütün ezberlerimi bozdu."

Öztürk'ün önerisiyle iletişim ofisi kurduklarını anlatan Arınç, bu ofisin çalışmasıyla işlerin daha da düzeldiğini söyledi. Arınç, "Bir iletişim ofisini Türkiye'de ilk defa TBMM'de 2003 yılında yani 10 yıl evvel kurulduğunu söylemeliyim. Bu benim için iftihar vesilesidir. Buna sebep olan arkadaşımız da Sayın Kemal Öztürk'tür" dedi.

Arınç programın ardından İletişim Fakültesi'nde dereceye giren bazı öğrencilere plaket verdi. Programa bazı milletvekilleriyle AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk de katıldı.