BİRGÜN'DEN KIZDIRACAK SÜRMANŞET! ÇALIK, YARGIYI DA ''BOĞAZ''LIYOR!

Birgün'de yeralan habere göre Çalık Grubu, TOKİ'den ucuza aldığı Boğaz'a nazır, koruma alanındaki araziyi villalar ve camiyle donatıyor...

İşte Birgün'ün o haberi:

Başbakan Erdoğan’ın damadının genel müdür olduğu Çalık Grubu, yine Erdoğan’a bağlı TOKİ’den ucuza aldığı Boğaz’a nazır, koruma alanındaki araziyi, yargıyı arkadan dolanmak pahasına villalar ve camiyle donatıyor...

Başbakan Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Çalık Grubu, TOKİ’den ucuza aldığı Boğaz’a nazır, koruma alanında kalan araziyi lüks villalar ve camiyle kapatmaya kararlı. 2010’da BirGün’ün ’Çalık boğazımızı sıktı’ sürmanşetiyle duyurduğu usulsüzlük, artarak sürüyor.

Çalık’a bu imar hakkını veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) ’plan tadilatı’ 2 kez mahkemelerce kamu yararına aykırı bulunarak durdurulsa da, bu yargı kararları İstanbul Üsküdar’ın yeşil sırtlarındaki, büyük ölçüde koruma alanı içerisinde bulunan 96 dönümlük araziyi kurtarmaya yetmedi.

BELEDİYE, ÇALIK’I YİNE ÜZMEDİ

Çalık ’yürütmeyi durdurma’ kararı çıkan planları her defasında çok az değişiklikler yaparak, yeni bir planmış gibi İBB Meclisi’nden geçirdi ve yargıyı arkadan dolandı.

Son olarak Şehir Plancıları Odası’nın İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nde açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı çıkmasına rağmen, önceki gün İBB meclisi yine neredeyse tıpatıp aynı bir imar plan tadilatını onaylayarak, Çalık Grubu’nu üzmedi.

Önceki gün İBB Meclisi’nden geçen 171 nolu imar komisyon raporu, CHP’lilerin aksi yönde oyları ve yine İBB bünyesindeki Planlama Müdürlüğü raportörünün resmi itirazlarına rağmen, AKP’lilerin oylarıyla kabul edildi.

RANTIN TEMELİ 2006’DA ATILMIŞTI

2006’da yapılan ihaleyle Çalık’a geçen arazi 2005 yılına kadar doğal SİT Alanı’ndayken (koruma alanı) İstanbul 6 Nolu Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından, koruma derecesi düşürülerek 3. derece doğal sit alanı ilan edildi. Böylece 6.50 metre yükseklikle 2 kat yapılara açılan arazi, son geçirilen plandaki 9.50 metre yükseklik hakkı notuyla 3 katlı villalara ev sahipliği yapabilecek duruma getirildi. Arazinin eğimli olması nedeniyle, eğimin aşağıda kalan kısmından zeminin belirleneceği notuyla ortaya çıkacak katlarsa ‘iskan edilebilir’ notuyla meşrulaştırıldı.

İBB’nin kendi kurum ve kuruluşlarından yapılan itirazlar da havada kaldı.
Yani; Parçalar halinde; 1. derece sit alanı, park alanı ve yol alanı olarak planlanan arazi, onaylanan tekliften sonra konut alanı, yönetici merkez alanı ve dini tesis alanı olarak düzenlendi.

ŞİMDİ NE OLACAK?
Bundan sonra söz konusu arazide yine yavaş işleyen yargı, hızlı davranan yandaş sermayeye yenilecek. Önceki gün İBB’den geçen ’yeni’ plan da Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi tarafından mahkemeye taşınacak ama zaten büyük ölçüde tamamlanan inşaat, o tarihte muhtemelen bitmiş olacak.


KİM NE DEDİ?

“ERDOĞAN’DAN MI TALİMAT GELDİ?”


Plana itiraz eden İBB’nin CHP’li Meclis üyelerinden Doğan Tekel:Ben bu araziyle ilgili çıkan planlara her defasında itiraz ettim, 2 kez soru önergesi verdim ancak aldığım yanıtlar da arazideki usulsüzlük gibi korkunçtu. Örneğin son planla ilgili Meclis’te “Her defasından aynı planı farklıymış gibi geçirip duruyorsunuz. Bu ısrarınız şahsın çok nüfuslu olmasından mı kaynaklanıyor? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor. Yasaya karşı hülle yapıyorsunuz. Sayenizde oradaki inşaat bitti bile üstelik şuanda çatı katları kaçak durumda.”dedim. Bana yanıt veren İmar Komisyonu Başkanı Sefer Kocabaş “Mahkemeler hep böyle karar alıyor zaten. Bu bizim için rutindir” diye konuştu. Bu cevap zaten herşeyi ortaya koyuyor. Erdoğan’dan mı talimat aldınız dedim ama yanıt vermediler. Dava açacağım.

Plan(lar)ı her defasında yargıya taşıyan Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı Tayfun Kahraman: Biz 2008’den beri burası için mücadele ediyoruz. İlk plana dava açtığımızda tam mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verecekken ortaya neredeyse bizim dava açtığımız planın aynısı olan yeni bir plan ortaya çıkardılar. Ona da dava açtık, ve 2’sine de yürütmeyi durdurma kararı aldık. Şimdi 3. planı ortaya çıkarmışlar. Ona da dava açacağız ama bu taktik sayesinde inşaatı çoktan bitirmiş olacaklar. İlgili belediyenin bu mahkeme kararının hemen ardından inşaat ruhsatını askıya alması gerekiyor ama bu da yapılmıyor. Böylece sermaye şehre açtığı savaşı yine kazanmış olacak.