BİRGÜN GAZETESİ SORUYOR! MİRGÜN CABAS NEREDEN NEREYE...

Birgün, Doğuş Yayın Grubu'nun araştırmacı gazeteci Mirgün Cabas'ı ABD patentli erkek dergisi GQ'ya yayın yönetmeni yapmasının paralelinde medyanın yeni atmosferini irdeledi...

İşte bugün Birgün Gazetesi’nde yeralan o yazı...

NTV’nin yayın politikasını değiştirmesinin ardından geçtiğimiz yıl yaptığı siyasi programlara son verilen Mirgün Cabas’ın yayın yönetmeni olduğu GQ dergisi dün çıktı. Cabas, iktidarın istemleri doğrultusunda yapısı ve anlayışı formatlanan kanalda yaz aylarında gezi programı hazırlamıştı. ABD patenli GQ dergisi ise erkekleri hakiki birer beyaz yakalı yapmaya yarayacak öneriler, elit yaşam tarzları, ilişkiler, moda ve alışveriş üzerine bir yayın çizgisine dayanıyor ve ‘bildiğini okuyan erkeklerin dergisi’ olarak lanse ediliyor.

Derginin raflardaki yerini aldığı gün Radikal gazetesine röportaj veren Cabas, yeni dergisinin hitap ettiği grubu şu sözlerle tanımladı: “Asıl fark hedeflediğimiz kitlede galiba. Hayatını kazanmaya başlamış, meslek sahibi, kariyer peşinde, tükettiği her şeyden daha fazla nasıl zevk alacağını düşünen, yeniliklere açık, okuduğunu anlayan bir okuyucu grubunu hedefliyoruz. Bu, dili de içeriği de belirliyor. Daha önce örneklerini gördüğümüz, fırlama olmaya çalışan ama çeviri yavanlığını aşamayan bir dil değil kullandığımız.”

Dergisinin erkek dergisi olmasına rağmen kadınlar tarafından da okunabileceğini ifade eden Cabas, kullandığı kahvehane belirteciyle bunu sınıfsal ve kültürel bir ayrım üzerinden tarif ediyor: “Benim tanıdığım ve yılardır GQ’nun abonesiyim diyen çok kadın var. Kaldı ki bu dergi kahvehane muhabbeti yaptığımız bir dergi değil. İçinde tasarım, moda, yeme içme kültürü, ilginç dosyalar, yeni alanlarda okuması zevkli yazılar var. Okumazlarsa yazık olur.”

HANGİ SINIFIN DERGİSİ?
Röportajda Cabas’ın belirttiği bu ve benzeri ayrımlarla derginin orta ve üst sınıf profili hedeflediği görülüyor. Cabas’ın dergisinin sınıfsal elitizmini tarif ederken kullandığı ifadeler ilk bakışta insan yerine maketi çağrıştırsa da sosyolojik olarak bir karşılığı var. ‘Eylemlere katılmayan, CNBC-E dizileri izleyen, iş yemeklerinde bulunan’ gibi özellikleri olan bu prototipin NTV grubunun genel seçkinci karakteriyle bütünlük içerisinde olduğu söylenebilir. Bu anlamda, GQ’nun da güzel, bakımlı ve zengin kadınlarla birlikte olma fırsatları arayan plaza erkeklerinin başucu kılavuzu olacağı şimdiden belli gibi…

Buraya kadarki kısımda bize Mirgün Cabas’ın bu hikayede olması dışında garip gelen bir şey yok. Tanıtım gününde çıkardığı ses ile hacmi küçük, hükmü büyük bir sınıfa sesleneceğini haykıran yeni bir erkek dergisinin ne kadar gerekli olduğunu tartışmak anlamsız. Bu tür dergilerin kapitalizmin mevcut tüketim alışkanlıklarını sürdürmenin arayışları olduğunu kendisine benzeyen bir dolu örneğe bakarak söyleyebiliriz.

’YENİ MEDYA DÜZENİ’
Garip olan, bir yıl öncesine kadar araştırmacı gazetecilik yapan, memleket gündemini farklı açılardan yorumlamaya çalışan ve bu uğraşın sonucu olarak Taraf gibi gazeteler tarafından hedefe konan bir kişinin bugün medya içerisinde kendisine ancak böyle bir alanda istihdam bulabiliyor olması. Sorun Mirgün Cabas’ın bu dergiyi çıkarmasından çok, medyadaki akıllı, yetenekli ve sorgulayan isimlerin itildiği noktayla ilgili. Banu Güven’e blog sitesinde serbest muhabirlik yaptıran, Ece Temelkuran ve Nuray Mert’i kapının önüne koyan, Can Dündar ve Ruşen Çakır’ın hazırladıkları programları sonlandıran atmosfer Mirgün Cabas’ı da plaza erkeklerinin yaşam koçluğuna uygun görüyor. NTV grubunun uzunca süredir yaygarasını yaptığı kof ‘yeni medya düzeni’ kavramını da bu tablo içerisinde anlamlandırmak daha doğru. İktidarı incitmeyen, ona ilişmeyen medya düzeni, yeni Türkiye’nin medya düzeni…

Türkiye’de burjuvazinin daha iyi yaşamaya hakkı olduğu iddiasıyla piyasaya çıkan GQ’ya Mirgün Cabas’a rağmen başarılar dilemiyoruz. Böyle bir bakiye varsa eğer, bunu biraz da yoksulların yüzü gülsün diye yayın yapanlara vermek de bizim sınıf karakterimizin bir gereği…



İŞTE MİRGÜN CABAS’IN GENEL YAYIN YÖNETMENLİĞİNİ YAPTIĞI GQ TÜRKİYE’NİN İLK SAYI KAPAĞI...