"BİR GAZETECİ OLARAK UTANIYORUM" WALL STREET JOURNAL HANGİ YAZARI UTANDIRDI?

Biz dibimizdeki olayı araştırma zahmetine katlanmazken, el âlemin gazetesi binlerce kilometre öteye gazeteci yollamış

Gazeteci olarak utanıyorum

Dünkü Wall Street Journal’daki Uludere yazısı, hepimizi utandırdı. Utandırmadıysa da utandırmalı.
Utandırmalı çünkü gazeteciler olarak biz dibimizdeki olayı araştırma zahmetine katlanmazken, el âlemin gazetesi Uludere faciasındaki olaylar zincirini dert edinmiş, binlerce kilometre öteye gazeteci yollamış, bizlerin yapmadığı biçimde hem Washington, hem de Uludere’de araştırmış. Ve bulmuş.

Hükümeti zaten utandırmalı çünkü ‘Yaşasın devlet şeffaflaştı’ diyorlar ama daha Uludere’de tam olarak ne olduğunu, istihbarat paylaşımı sisteminin nasıl çalıştığını, emir komuta zincirinin nasıl işlediğini açıklamış değiller. Daha Uludere’deki aileler bile dosyaya bakamadı.

Ve de askerler... ‘Demokrasiye bağlıyız’ diyen Genelkurmay, iş gerçek anlamda ‘hesap vermeye’ gelince, kendini kamuoyuna değil sadece mevcut güç odaklarına karşı sorumlu hissediyor. Pentagon açıklıyor, onlar sus pus. Çok mu zor medeni ülkelerdeki gibi bir askeri yetkilinin basın toplantısı yapması, soruları cevaplaması, Predator ve Heron mekanizmasının nasıl işlediği, karar verme sürecinin ne olduğunu anlatması. Çağ değişti farkında değil misiniz?

Neyse Wall Street Journal yazdı da, o gece istihbaratın ABD’den geldiğini, mekanizmanın nasıl işlediğini öğrendik. Ama o görüntü geldikten sonra Amerikalılar devreden çıkıyor. Sonrasında ne olduğunu ise, hâlâ bilmiyoruz...

Demirtaş: ‘ABD Kürt halkından özür dilesin
’Dün WSJ haberini okuduktan sonra, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ı aradım. Virgülüne dokunmadan aktarıyorum:
İSTİHBARATIN ABD’DEN GELDİĞİ SIR DEĞİL: Zaten Türkiye’de bu araçlardan yok; istihbaratın Predator’undan geldiği de sır değildi. Ben de zaman zaman ifade ettim. Burada yeni öğrendiğimiz, iki ülke arasındaki mekanizma ve Ankara’da ortak bir masa kurulmuş olduğu.
EMİR-KOMUTA AÇIĞA ALINSIN: ABD sadece istihbarat bilgisini veriyor. Hükümetin bu istihbaratın operasyona dönüşmesine yol açan askeri ve sivil kademedeki tüm sorumluları açığa alarak soruşturması lazım. Bu istihbarat verildikten sonra ne oldu?
SADECE O SUBAY OLSA ÇOKTAN KURTLARIN ÖNÜNE ATIP PARÇALAMIŞLARDI: O görüntüler geldiğinde masada o saatte kimin olduğu belli değil mi? Herhalde masadaki uzman çavuş değil; kıdemli biri. Tek başına da karar vermiyor. Tek başına o subayın sorumluluğu olsa, çoktan kurtların önüne atıp parçalamışlardı. Emir-komuta zinciri içinde karar veriliyor. En tepeye kadar hepsinin ortak sorumluluğu var. Tahminim o gece Başbakan’dan da sözlü onay istendi. Bu yüzden kimse üzerine gitmiyor, tarafsız adli bir soruşturma yürümüyor. Herkes birbirini kolluyor.
ABD KÜRT HALKINDAN ÖZÜR DİLESİN: ABD resmi olarak Kürt halkından özür dilemelidir. Bu talebi yüz yüze ya da bir mektup olarak ABD elçisine ileteceğiz. Ayrıca ABD tüm suçluların ortaya çıkması için çaba harcamalıdır.
WASHİNGTON’DA GÜNDEME GETİRDİK: Uludere konusunda ABD’nin istihbarat sorumluluğunu Washington gezimizde gündeme getirdik. Ama bu açıklama bunun üzerine mi oldu yoksa bir gazetecilik başarısı mı bilemiyorum.
GAZETECİLER BİLİYOR, KONUŞMUYOR: Hükümete yakın gazetecilerin olanı bilip de yazmadığını biliyorum. Hatta Uludere konusunda bakanlardan fazla bilgi sahibi gazeteciler var. Ama burada AKP’ye karşı bir operasyon olduğunu düşünerek AKP yıpranmasın diye bildiklerini yazmıyorlar.
YENİ BİR DERİN DEVLET VAR: Uludere kolay kapanacak bir olay değil. Bariz olarak bir derin devletin varlığını gösteriyor. Yargının bağımsız olduğu bir ülkede, bu olayı kapatmayı başaramazlardı. Türkiye’de yargı, medya, bürokrasi elbirliğiyle kapatıyorsa, başka bir ortaklık söz konusu. Yeni bir derin devlet...

Aslı AYDINTAŞBAŞ / MİLLİYET