"BAŞBAKAN'IN DANIŞMANINDAN BİR TELEFON GELİR VE..." KOVULAN YAZARINDAN HABERTÜRK'E ECONOMIST GOLÜ!

"Başbakan'ın danışmanı arar... Yazar uyarılır. Patronlar ‘içeriğini biraz yumuşat' der. Yazar pozisyonunu korursa işten atılır”

Economist dergisi son sayısında, Türkiye’de basın özgürlüğü konusuna değinen bir yazıya yer verdi. Yazıda Türk hükümetinin özgür basını baskı altına almak için farklı yollar bulduğunu yazdı.
 
Dergi; “Önce, genellikle bir başbakanlık danışmanından olmak üzere, telefon gelir. Bir köşe yazarının eleştirel yazılarından duyulan memnuniyetsizlik aktarılır. Yazar uyarılır. Patronlar ‘içeriğini biraz yumuşat’ der. Yazar pozisyonunu korursa, işten atılır” denildi.

PATRONLAR İŞTEN ÇIKARMA FURYASI BAŞLATTI

 "İŞTEN ÇIKARILANLAR ŞANSLI" 

Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi'nin sözlerine de yer verilen yazıda, “işten çıkarılanların şanslı olanlar olduğu”, Türkiye'nin dünyada en çok gazeteciyi hapiste tutan devlet olduğu da belirtti. Dergide şu yorumlara yer verildi:
 
“Artan sayıda gazeteci, devam edebilmek için oto-sansüre başvuruyor. Hükümetle bağlantılı yolsuzluk skandalı iddiaları girilmez bölge olarak belirlenmiş. Türkiye'nin Suriyeli isyancılara gizli desteği de öyle. New York Times'ta son dönemde çıkan araştırma haberinde belirtilen Ankara’daki Esenboğa havalimanının Katar ve Suudi silahlarının isyancılara aktığı büyük bir odak olduğu iddiaları görmezlikten gelindi.”
 
Dergi, Türkiye’deki gazetelerin, ülkedeki basın özgürlüğünün mevcut durumuna rağmen, Almanya’daki bir davada basına ayrılan koltuklar konusu üzerinden başka devletleri suçladıklarına da işaret etti.
 
AK PARTİ TÜRKİYE'Yİ DAHA DEMOKRATİK BİR YER YAPTI
 
Economist, AK Parti’yi savunanların, hükümetin ülkeyi daha demokratik bir yer yaptığını vurguladıklarını belirtip, bunun doğru olduğunun ve partinin laik rakiplerine oranla generallerin sınırlanması ve Kürtlere verilen haklar konusunda gelişmeler kaydettiğinin altını çizdi.
 
Dergi son olarak, geçmişte onlarca Kürt gazetecinin işkenceden geçirildiği ve öldürüldüklerini; medya patronlarının o günlerde ordunun önünde eğildiklerini ancak AKP’nin 10 yıllık iktidarından sonra kaydedilen ilerlemeler argümanının gittikçe zayıfladığının altını çizdi.