''ATILAN UFAK OLSA BELKİ CİVCİVLER YERDİ! 10 MİLYAR DOLAR NEREDE?''

"Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, bu yılın “Desteksiz Atış Oscar'ı” ödülünün önemli adayı olacak."

Atılan ufak olsa belki civcivler yerdi

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, bu yılın “Desteksiz Atış Oscar’ı” ödülünün önemli adaylarından biri olacak. Bu konuda eski Refahlı milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan’ın “Mirkelam’ı 28 Şubatçılar yarattı” açıklamasıyla yarışacağını tahmin ediyorum. Bakalım yıl bittiğinde bu ödülü kime vereceğiz.

Kuşkusuz ki “Desteksiz Atış Oscar’ı”nı kazanacak olan siyasetçi, siyasal İslamcılardan çıkacak. Çünkü bu arkadaşlar her ne kadar dindar olduklarını iddia etseler de gerektiğinde akla hayale gelmez palavralar uydurmak konusunda da maharet sahibiler. Kolayca yalan söyleyebiliyorlar, çünkü “takiye” diye bir şey uydurmuşlar, gerekli gördüklerinde yalan söylemenin günah olmayacağına kendilerini inandırmışlar.

Suudi Arabistan Kralı’na, İstanbul Sevda Tepesi’nde inşaat izni verilmesiyle ilgili kamuoyunda belli bir tepki oluşunca, Bayraktar bu kesimdeki siyasetçilerin en iyi yaptığı işe başvurdu. Ortaya bir laf attı: “Kral ailesi Türkiye’ye yardımcı oluyor. 10 milyar tutarında bir yardımı oldu.”
Bakan bu yardımın borç değil “hibe” olduğunun da altını çizdi. “Dünya piyasaları krizde ve nakit darlığı var. Şimdi Suudi devleti yeni bir yardım yapabilecek” dedi.

Güngör Uras, dün Milliyet’te yazdı: “Böyle bir paranın Türkiye’ye geldiğine ilişkin hiçbir kayıt yok.”
Tabii para özel uçaklarla taşınıp, bankacılık sisteminin dışında, bazı kasalara istiflenmediyse! Eğer böyle yapıldıysa bu işe aracılık edenler de Türk yasalarına göre suçlular, MASAK acaba Bakan’ın bu konuşmasını ihbar kabul edip, bir inceleme yapar mı?

Ama 10 milyar dolarlık hibe iddiası bana pek mümkün görünmüyor, çünkü bilindiği gibi Suudi Arabistan Kralı’nın kişisel serveti 20 milyar dolar civarında. İnsan bütün servetinin yarısını bir başka ülkeye bağışlar mı?

Gelelim ikinci palavraya: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi, Sevda Tepesi’ni “turizm tesisi” yapılması için imara açtı. İster otel yap, ister pansiyon işlet, ister günübirlik turistik tesis yap! Ama hatırlarsanız bunun çalınan minare için bir kılıf olduğunu yazmıştım. Nitekim Bakan Erdoğan bunu da ağzından kaçırıyor: “Kral ailesi oraya otel yapmayacak. Ailesi için villa inşa edecek, belki 4 tane. Kendisi oturacak. İmar değişikliği, orada sadece turizm amaçlı yapılabilir. Sonuçta bu da turizm yatırımı! Adam 20 küsur yıl önce satın almış, yazıktır.”

Gördüğünüz gibi Kral’a acıyor ama İstanbul’un son kalan koruluk alanlarından birine acımıyorlar. Kral acaba bu iş için ne kadar para “hibe” etti ve o parayı kimler bölüştü, kayıtlarda görünmediğine göre!

Mehmet Y. YILMAZ / HÜRRİYET