AK Partili Çamlı'nın evinde 'Yeliz' esprisi: 'Evde başka kadın ismi istemiyorum'

'Yeliz' lakabıyla tanınan AKP'li vekil Ahmet Hamdi Çamlı ve ailesi Hürriyet’ten Gamze Kolcu’ya konuştu.

Son olarak “Horolop şorolop” sözleriyle özellikle sosyal medyanın gündemine oturan AKP'li vekil Ahmet Hamdi Çamlı’nın eşi Fatma Hilal Çamlı’nın “Evde başka kadın ismi duymak istemiyorum’ diye takılıyorum. Son olarak “Horolop şorolop” çıktı. O kadar çok kullanır ki biz hiç şaşırmadık” sözleri dikkat çekti.

İşte o röportaj…

Tanıştıklarında Fatma Hanım 19, Ahmet Bey ise 28 yaşındaymış. 1994 yılında ilk kızları Sabahat Zülal’i kucaklarına almışlar. Ortanca kız Emine Erva şu an 23, “tekne kazıntısı” dedikleri Meryem Asfiya ise 15 yaşında. Erva, aileye iki ay önce Bade Hüma ile torun sevinci yaşatmış. Erva’ya babasını televizyonda gördükleri haber bültenlerini soruyorum: “Neler yaşanıyor o anlarda?” Erva içtenlikle, “Babam yine ortalığı karıştırmış diyoruz” yanıtını veriyor gülerek.

HAYATTA BANA KAHVE YAPMAZ

Fatma Hanım röportaj isteğimizi duyduğunda, Mustafa Yel ile eşini konuk ettiğimiz sayfayı görmüş ve şöyle demiş: “Mustafa abi kahve yapmıştı eşine. Benimki hayatta yapmaz.”

- Kimdir Fatma Hilal Çamlı, neler yapar?

Fatma Hilal Çamlı: İzmit’te doğdum büyüdüm. Evlenip İstanbul’a geldim. İmam hatip lisesinde okudum. Açıköğretime yazılmıştım, örtü problemi nedeniyle bıraktım. 19 yaşım bitmişti evlendiğimde. Örtü problemi devam ettiği için YÖK’e bağlı olmayan Davranış Bilimleri Enstitüsü’nü bitirdim. Af gelince açıköğretimdeki iktisat bölümüne geri döndüm ama biraz zor görünüyor. Kitap okuyorum, çok fazla yabancı dizi izliyorum. Ailemde de siyasetçiler var. Amcam eski milletvekili Şevki Yılmaz. Lisede başladım siyasetle ilgilenmeye. Refah Partisi’nin İzmit il teşkilatında görevliydim. Amcamın siyasetin yoğunluğu nedeniyle yokluğundan, çocuklarının bayramlarda bile babasız oluşundan o kadar çok etkilenmiştim ki, “Asla siyasetçi biriyle evlenmem” derdim. Herhalde büyük konuştum, başıma geldi.

- Ahmet Bey sosyal medya fenomeni. Hemen her yaptığı gündem yaratıyor...

Fatma Hilal Çamlı: Başlarda biraz yorucuydu. Ahmet Bey’e yazılan her yorumu tek tek okuyup üzülüyordum. Alıştık artık galiba, gülüp geçiyoruz. (Yeliz meselesi) Ahmet Bey’le ilgili değil aslında. Birkaç kez de çıkıp anlattı ancak insanlar görmek, duymak, bilmek istemiyor. Ahmet Bey kendi adıyla bir yayın yapıyor aslında ama o video ile oynayıp kullanıcı adını “Yeliz” olarak değiştiriyorlar. Sonra Yeliz aşağı, Yeliz yukarı... Bazen “Evde başka kadın ismi duymak istemiyorum” diye takılıyorum. Son olarak “Horolop şorolop” çıktı. O kadar çok kullanır ki biz hiç şaşırmadık. Medyada kullanınca dikkat çekti. Eğlenceli bir karakter, bunun gibi birçok ilginç sözü de var. Kızlar sözünü dinlemediğinde; “Otobanda son sürat ters yöne girmiş gidiyor birisi” der mesela. 

HEMEN KANAL DEĞİŞTİRİYORUM

- Yabancı dizi izliyor, kitap okuyorsunuz. Ahmet Bey de eşlik ediyor mu size?

Fatma Hilal Çamlı: Ahmet Bey gelince hemen kanal değiştiriyorum. Oturur saatlerce birçok bölümü izler, bitiririm. O çok hoşlanmıyor bu işlerden. En son Doktor House izledim. Türk dizilerini, filmlerini çok beğenmiyorum, klasik buluyorum. Game of Thrones, 24 bitirdiğim diziler arasında. Türk olarak Yunus Emre’ye takılıp kaldım. Elimde şimdi, Yaşar Kemal’in İnce Memed’i var. Yurtdışına gidiyoruz. En son Kuveyt, Katar’a gittik. Bir sene çoluk çocuk atladık arabaya, Balkanlar’a gittik. İtalya, Yunanistan. 11 gün sonra döndük. Yolda asla uyutmaz, telefona baktırmaz, “Etrafı izleyeceksiniz. Sağınıza solunuza bakın” der. Giresun’a yaylaya gittik. Kızların elinde telefon. Ahmet Bey bir kızdı, “Bırakın telefonları. İnek görün, ot görün, doğa görün” dedi. Sonra düştü küçük kızın diline, “Baba bak inek hem de benekli” esprisiyle.

- Nasıl bir sürücüdür?

Fatma Hilal Çamlı: İlk evlendiğimizde, “Yenge bunun arabasına nasıl biniyorsun” derlerdi. Tayyip Bey İstanbul Belediye Başkanı oldu. Ahmet havaalanına gidip Tayyip Bey’i yolcu ettikten sonra eve gelip beni aldı. Onlar Ankara’da eve girmişler biz varmışız. Şaşırdılar. “Biz de karadan uçtuk” dedim.

- Meşhur, “Erdoğan’ın 20 yıllık şoförü Çamlı milletvekili seçildi” haberlerini sorayım...

Fatma Hilal Çamlı: Şoför de olabilirdi, bunda bir sorun yok ama değil. Ahmet Bey o yıllarda, 90’lardan bahsediyorum, Refah Partisi için koşturuyor. Her şey gönüllülük esasına dayanıyor. Her yere koşar, koştururdu. Oradan çıktı bu şoförlük meselesi de.

Ahmet Hamdi Çamlı: 1992 yılı ara seçimleriydi sanırım. Ben arabayı kullanıyorum, Reis (Tayyip Erdoğan) var. Oradan kaldı şoförlükten vekilliğe hikâyesi de. Cumhurbaşkanımız gençlik kolları başkanıydı tanıştığımızda.

AYNADAN BANA BAKAN BİR ÇİFT GÖZ GÖRDÜM

- Eşinizle nasıl tanıştınız?

Fatma Hilal Çamlı: 1993’te Turgut Özal’ın öldüğü gün tanıştık. Partinin İzmit’te bir programı vardı. Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Hanım ve Sibel Eraslan’ı da davet etmiştik programa. Emine Hanım, Ahmet Bey’i de almış gelmiş. Program bitti benim daha işlerim var, hanımlar bizim eve geçecekler. ‘Siz geçin. Ben gelirim’ dedim ama tutturdular “Hadi, hadi, biz seni bekleriz” diye. Beni apar topar salondan çıkarıp arabaya bindirdiler.

Ahmet Bey arabayı kullanıyor. Durumu sezdim aslında ama henüz 19 yaşındayım, laylaylom zamanlar. Aynadan bana bakan bir çift gözle karşılaştım. Emine Hanım bir Ahmet’e bir bana sorular soruyor. Böyle başladı bizim hikâyemiz. Sonra babamla görüştüler, biz telefonda görüştük. Babam hem küçük olmam hem de İstanbul’a gidecek olmam nedeniyle biraz tereddüt etti ama baktı ben ılımlıyım ikna oldu. 5-6 ay içinde de evlendik. Ahmet Bey hemen tuttu elimden. Düğün Belgrad ormanında yapıldı. Erbakan Hoca ve o zaman İstanbul İl Başkanı olan Tayyip Bey nikâh şahidimiz oldular. 1994 yılında da ilk kızımızı kucağımıza aldık.

EMİNE HANIM EVLENDİRDİ BİZİ

Ahmet Hamdi Çamlı: Emine Hanım evlendirdi bizi. Kızı gösterecekler bana diye kalktık İstanbul’dan gittik İzmit’e. Emine abla programa girdi. Arabada kaç saat bekledim bilmiyorum. Gözlerim sürekli aynalarda, fırıl fırıl. Heyecan da başladı inceden. Çıktılar birlikte, bindiler arabaya. Görür görmez ‘Bulduk’ dedim. Aileler zaten siyaset bağı nedeniyle uzaktan da olsa tanıyorlar birbirlerini.

HER ŞEYE KARIŞIR

Sohbetimiz sürerken Erva geliyor, kucağında iki aylık Bade Hüma ile. Evde bir bayram havası. Fatma Hanım’a dönüp, “Genç anneanne, torun geldi” diyorum; Ahmet Bey giriyor araya: “Nene oldu nene. Ne anneannesi. Nene demeyi öğreteceğim” diyor eşine tebessümle bakarak. Küçük kızı sehpa getiriyor, Ahmet Bey hemen nereye koyacağını işaret ediyor. Bunun üzerine Fatma Hanım’a soruyorum:

- Eşiniz karışır mı her şeye?

Fatma Hilal Çamlı: Ahmet Bey her şeye karışır ama kendisine asla müdahale ettirmez. Bazen kıyafetinde beğenmediğim bir şey olur, “Bu bununla olmuş mu” derim. Hayatta dinlemez.

Merhametlidir, maneviyatı ağır basar. Bazı konularda fikrimi sorar ama genelde kendi bildiğini yapar. Ben de kendi kararlarımı kendim veririm. Böyle dengelendik sanırım. Ne gençlik yıllarımızda ne de daha sonra hiçbir zaman kıskanç olmadı. Ben iki kıskanç abi ile birlikte büyüdüm. Evlendim, “Şuraya gideceğim” derdim, “Git bana niye soruyorsun” derdi. Güven çok önemli bir duygu.

- Özel günleri unutur mu?

Fatma Hilal Çamlı: Unutur ama kızlar unutturmaz. Ben de çok önemsemem ama beklerim tabii en azından bir güzel söz.

- Erva evlenmiş, Zülal evlilik hazırlığında. Ahmet Bey’in kızlarıyla ilişkisi nasıldır?

Fatma Hilal Çamlı: Babam ben evlenirken üzülmüştü. Ahmet’te de aynı şey oldu. Kızlarına düşkün bir babadır. En küçüğümüz Asfiya kalacak bizimle. Ahmet Bey evlenmesin diye neler vaat ediyor bir duysanız. “Kimselere vermem” diyor başka bir şey demiyor.

BİR İNEK DEDİM ÇİFTLİĞE DÖNDÜ

- Ailenin Kumburgaz’da bir evi, küçük bir bahçesi var. Fatma Hanım tereyağ, süt için inek almak istemiş bahçeye. Olay öyle bambaşka bir yere varmış ki, Çamlı Ailesi’nin neredeyse sürüsü olacak. 2 koç, 18 koyun yolda; inek bahçedeki yerini almış. Öneri üzerine bir Romanov cinsi koyun almışlar; şimdilerde hamile. “Ahmet Bey’e bir şey demeye gelmiyor. Vur dersin, öldürür. Bir tane dedim, çiftliğe döndü orası” diyor Fatma Hanım.