AK Parti denge arıyor! Sosyal medya düzenlemesi anayasaya takıldı

AK Parti’nin üzerinde çalıştığı ve cezai yaptırımların da öngörüldüğü sosyal medya düzenlemesi, “anayasaya” takıldı.

AK Parti’nin üzerinde çalıştığı ve cezai yaptırımların da öngörüldüğü sosyal medya düzenlemesi, “anayasaya” takıldı. AK Parti, “Bir paylaşımın suç olduğunun tespitinin” anayasanın, “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” başlıklı hükmüyle çelişmemesi gerektiği ve “cezai yaptırımlar sonrası oluşabilecek tazminat davalarını” da hesaba katıyor.

Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre TBMM’den daha önce geçirilen sosyal medya düzenlemesinden farklı olarak AK Parti, bu kez cezai yaptırımlar da içeren bir düzenleme için kolları sıvadı. Düzenleme ile ilgili önceki gün bir toplantı gerçekleştirildi. Edinilen bilgiye göre toplantıda “cezai yaptırımların nasıl uygulanacağı” tartışma konusu oldu. Bu kapsamda AK Partili yetkililer, “düzenlemede yer alacak yaptırımların anayasa ile çelişmemesi” üzerinde durdu.

  1. MADDE ENGELİ

Örnek olarak da “siyasetçiler ile ilgili yapılan paylaşımlar” gösteriliyor. Buna göre sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda, anayasanın ilgili maddesi uyarınca bir siyasetçiyi eleştirmek “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendiriliyor. Bir siyasetçi ya da herhangi bir yurttaş üzerinden yapılan “hakaret içerikli paylaşımların ancak cezai yaptırıma tabi tutulabileceği” ifade ediliyor. Ancak “ifade özgürlüğü”nün terör suçlarını kapsamayacağı, buna da yine anayasanın aynı maddesinin bir diğer fıkrası örnek olarak gösteriliyor.

YENİ BAŞKANLIK

AK Parti, çalışmasında “şikâyete dayalı” bir düzenleme de istiyor. Buna göre de “bir sosyal medya paylaşımı için şikâyet oluştuğu takdirde, Almanya’da olduğu gibi içeriğin kaldırılması talep edilen paylaşım için Facebook ve Twitter gibi şirketlerin “rapor oluşturması” istenebilecek.

Öte yandan AK Parti, sosyal medya düzenlemesinde “Sosyal Medya Başkanlığı” gibi bir başkanlığın kurulması gerektiği üzerinde çalışıyor. Cezai yaptırımların nasıl ve ne şekilde uygulanacağının, başkanlık çatısı altında ve “hukukçulardan oluşması” öngörülen bir kurul kurularak belirlenmesi düşünülüyor. Hukukçuların daha önce gündeme gelen ancak hâlâ üzerinde tartışıldığı ifade edilen “1 ila 5 yıla kadar hapis cezasının Türk Ceza Yasası ve anayasa gibi yasalara da uygunluğunu denetleyeceği” kaydediliyor.