Medya
30 Eki 2013 15:22 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:43

ALPER GÖRMÜŞ HÜRRİYET'E ÇAKTI, YANIT MİLLİYET'TEN GELDİ!

Alper Görmüş'ün Hürriyet okurlarını "darbeci" ilan ettiği yazısına Milliyet'ten Mehveş Evin yanıt verdi.

Türkiye gazetesi yazarı Alper Görmüş'ün Hürriyet okurlarını "darbeci" ilan ettiği yazısına Milliyet'ten Mehveş Evin yanıt verdi.

Hürriyet'te yer alan okur yorumları üzerinden gazetenin okur profilini çözümleyen Alper Görmüş, gazetenin okur kitlesinin darbe ve asker yanlısı bir tutum aldığını yazmıştı.

Görmüş'ün yazısına itiraz eden Mehveş Evin ise "gazetelerin yayın politikasını eleştirmeyi anlıyorum da... Okuru, okuduğu gazetenin üzerinden etiketlemenin anlamı yok." derken Türkiye yazarına eleştirilerini de sıraladı. "Görmüş’ün eleştirilerinin hedefi Yılmaz Özdil ve gazetesiyse, buyursun yapsın. Ama okura yönelik toptancı, aşağılayıcı tavır, gazeteciye yakışıyor mu?" diye soran Mehveş Evin, "Görmüş, bunu kendi gazetesi Türkiye’de yapabilir mi? Yapsa, okurunu “özgürlük aşığı” olarak sınıflandırabilir miyiz?" diye devam etti.

İşte Evin'in yazısındaki ilgili bölüm:

Hepsi darbe sevdalısı!

Eğer bugün insanları okuduğu gazetelere göre sınıflandıracaksak, emniyetçi kafasından farkımız kalmaz:
Milliyetçi muhafazakarlar D’yi okur.
Darbeciler K’yi.
Şeriatçılar A’yı.
Kürtler X’i, Aleviler W’yu, AKP’liler Q’yu.
Şimdi böyle bir ayrım yapmak hem yanlış, hem de haksızlık değil mi?
Alper Görmüş, Yılmaz Özdil’in hapisteki subaylar ile okuru arasında bir mektuplaşma kampanyası başlatmasını yazmış.
Özdil’in “Hürriyet’in haksızlık karşısında isyan eden özgürlük aşığı bir okur kitlesi” olduğunu ima ettiğini düşünen Görmüş, “Hürriyet okurunu iyi bilirim!” diyor. Peki nasıl bilirmiş?
1997’de Nokta dergisi polis baskınıyla kapatıldığı zaman Hürriyet’in sitesine yapılan 37 adet “oh olsun” içerikli yorumlarından. Yani Hürriyet okuru, hem polise alkış tutmuş, hem “TSK aşığı”ymış.
İyi de buradan kalkıp yüz binlerce gazete okurunu “darbesever”likle suçlamak neyin nesi?

Derdiniz özgürlükse...
Görmüş’ün eleştirilerinin hedefi Yılmaz Özdil ve gazetesiyse, buyursun yapsın. Ama okura yönelik toptancı, aşağılayıcı tavır, gazeteciye yakışıyor mu?
Eleştirilecek bir şey varsa o da Özdil’in, subayların haricindeki siyasi tutsaklar için çaba harcamaması olabilir...  
Derdiniz “özgürlük”se, F tipinde sürünen, aralarında gazetecilerin olduğu, yıllarca mahkeme önüne bile çıkarılmayan  mahkumlar için kampanya yaparsınız.
Acaba Görmüş, bunu kendi gazetesi Türkiye’de yapabilir mi?
Yapsa, okurunu “özgürlük aşığı” olarak sınıflandırabilir miyiz?

BIRAK DA BİZ HATIRLATALIM

* Nokta’nın kapatılması, medya tarihinin en utanç verici olaylarından biriydi. Her daim karşısında durdum, dururum.
* Ama Görmüş’ün her medya yazısını Nokta’ya bağlamasından, buradan çıkıp kim “darbesever” kim “demokrasi havarisi” çıkarımı yapmasından sıkıldım.
* Bırak da biz hatırlayalım, hatırlatalım. Hangi gazetecilerin, gerçekten demokrasi, haklar ve özgürlükten yana durduğunu... Hangi gazetecilerin, kendi meslektaşlarını dahi ucuz iktidar kavgalarına yem ettiğini, iyi biliyoruz.