Gündem
31 Mar 2013 12:46 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:06

''ALMANYA'DAKİ DURUŞMALARA TÜRK BASINININ ALINMAYIŞI BÜYÜK AYIP''

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Yurtnaç, NSU duruşmalarına Türk basınının alınmayışını değerlendirdi.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Yurtnaç, Almanya’daki NSU duruşmalarına Türk basınının alınmayışını değerlendirdi.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Kemal Yurtnaç, , aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlandığı davanın duruşmalarına Türk medyasının ve Türk yetkililerinin alınmaması konusunda değerlendirmede bulundu.

"Türk basınının orada bulunması gerekiyordu"

Yurtnaç, saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerini ziyaret ettiklerini ve onlara destek olmayı sürdüreceklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Büyükelçimize, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanımıza ve Türk basın mensuplarına mahkeme salonunda yer verilmemesi çok büyük bir noksanlıktır. Konu hakkındaki şüpheleri artıracak bir davranıştır. İşin meşru görünmesi açısından Türk basınının orada bulunması gerekiyordu. İnanıyorum bu süre zarfında yanlışlarından dönerler."

AA gibi objektif bir ajansın mahkameye alınmaması garip

Diğer taraftan soruşturmada birçok eksiklik olduğuna işaret eden Yurtnaç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sadece çeteyle ilgili bir soruşturma var. Çete ile bağlantısı olan kamu görevlileriyle ilgili hiçbir soruşturma yok. Biz onu da bekliyoruz. Basının kamuoyunu bilgilendirme görevi var. 3. sırada müracaat eden bir Türk basın mensubu, mahkemeyi izleyecek ilk 50 basın mensubu arasına giremiyor.

Bu, yanlış bir karardır. Verecekleri kararların meşruluğunu sorgulatacak bir yaklaşım sergiliyorlar. Nasıl olsa 50 tane basın mensubu var bunu çekecek. Böyle bir tavrın konulmasının hiçbir mantıklı ve hukuki tarafı yok. Bu karar anlamsızdır.

Mesela, AA gibi objektif bir ajansın mahkeme salonuna alınmaması çok garip. Sadece AA değil diğer basın kuruluşlarımızın da duruşmayı izlemesi gerekiyordu. Verilen karar insanları teskin etmezse AİHM’ye kadar gidilir."