Medya
19 Haz 2020 12:25 Son Güncelleme: 19 Haz 2020 12:58

Ali Koç'a bu senaryonun da hesabı sorulacak!

Gazeteci Öcal Uluç Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi.

Sabah yazarı Hıncal Uluç’un abisi gazeteci Öcal Uluç, Fenerbahçe hakkında dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Uluç, “Fenerbahçelilerin uzun yıllardır aşina olduğu bir model!.. “Bir Fenerbahçe düşmanı oluştur, herkes, onunla uğraşsın, senin arkanda birleşsin”; bu kişi, “onca yılın Fenerbahçelisi”, camianın “Nihat Abisi” bile olsa, ne fark eder? Onu hedefe koy, “içi yana yana istifa ettirecek” bir senaryoya imza at; iş tamam!.. “… mı” acaba; bu defa “taraftarın, camianın ‘ortadaki Fenerbahçe tablosu’ yüzünden yüreği çok yanık; yakında “Nihat Abi olayının sonunu” da göreceğiz; “vicdanı sızlayanlar” ve “çok yanlış yaptık” diyenler, Ali Koç’a “bu senaryonun” da hesabını sormaya başlayacaklardır!.. ” ifadelerini kullandı.

İşte Öcal Uluç'un ilgili yazısı:

Koca Fenerbahçe’nin durumunu görüyoruz; milyonlarca taraftar kan ağlıyor!..                
Trabzonspor ile hem de İstanbul’da oynanan maçtaki görüntüler içler acısı!..
Peki “bu kara tablonun altındaki imza” kimin; yani “sorumlu” kim?..
Benim “zor inanacağınız” bir iddiam var; O sorumlu, “Bıkkınlık veren, yorgun bir Başkan’ın gideceği çok açık iken”, gelişmeleri “seyrettiği” ve de “Ali Koç / Semih Özsoy” ikilisine yolu açtığı için Fenerbahçe’nin Nihat Abi’sidir!..
Eğer “Aziz Yıldırım’ın açık farkla kaybettiği” genel kurulda Nihat Özdemir “başkanlığa talip olsa” seçilirdi ve bugün Fenerbahçe “bu durumda” olmazdı!..
O genel kurulda Divan Başkanı yapılan seçimin sonuçlarını “Aziz Yıldırım 4 bin 644 oy, Ali Koç 16 bin 092 oy” olarak açıkladığında, salonun içi ve TV ekranlarının başları bayram yerine dönmüştü.
“Yepyeni bir Fenerbahçe” vadeden Ali Koç, son yıllarda “başarı çizgisi Galatasaray’ın çok altında kalan” sarı-lacivertli kulübü “her şeyi ile kalkındıracak ve şaha kaldıracak ‘bir başkan olarak’ omuzlara alınmış” ama ne yazık ki, tam iki yıl sonra “bir perişanlık tablosuna” imza atmıştı!..
Evet, İstanbul’da Trabzonspor ile oynanan Türkiye Kupası yarı final ikinci maçı, “sadece sahadaki futbolla değil, saha kenarındaki tablo” ile “perişanlık” nitelemesine tamı tamına uyan görüntülerle dolu idi!..
Dört gün önce Kayserispor önünde “kıl payı kırmızı kart görmekten kurtulan” Emre Belözoğlu, bu defa “Cüneyt Çakır’ın kırmızısına yakalanmış” ve çıktığı tribünden saha içindeki Volkan Demirel’e “telefonla verdiği” talimatla “o ana kadar takımın en iyisi olan Deniz Türüç’ün oyundan alınmasını ve yerine Ferdi’nin sokulmasını” istemiş, Volkan Demirel de kenardaki “emanetçi” teknik direktör Tahir Karapınar’a talimatı iletmiş, oyundan alınan Deniz Türüç de yedek kulübesine gelirken etrafa ateş püskürmüştü.  Sadece “bu tablo bile” Ali Koç’un “iki yılda Fenerbahçe’yi sportif direktör ve teknik adam değişikliklerindeki hataları, transferlerdeki yanlışları ile ne hâle düşürdüğünü” ortaya koyuyordu!..
Aslında “futbolculuğu ‘efsane olan’ Emre Belözoğlu’nun ‘kendini tutamayarak saha içinde yaptığı spor dışı çirkinliklerle dolu bir sabıka dosyasına sahip olduğunu” unutmak… Ve “onun saha kenarında teknik adamlara talimat verecek bir pozisyona getirmek ile… Ona “aynı hareketleri tekrarlama yolunu açarken” kendisine de, takımına da, kulübüne de zarar vereceğini görememek… Bu nasıl bir “yöneticilik gafı” idi ey Ali Koç Başkan?..
“Comolli / Cocu ile başlayan” hatalar zincirine “daha sonra halka üstüne halka eklenmiş” bir türlü “doğru seçim yapamaması” Fenerbahçe’yi bu hâle getirmişti.
“Emanetçi” dâhil bu kaçıncı hoca, “gelen giden” kaç futbolcu, kaçıncı sportif direktör; soruyorum; aslında “gitmesi gerekenin kim olduğu” ortada değil mi?..,
Dua etmeli ki, maçlar “seyircisiz” oynanıyor; yoksa “bu sezon Fenerbahçe için kalan tek hedeften de düşülen Trabzonspor maçında” tribünlerde neler olurdu, bir düşünmeli Ali Başkan?..
Geliyoruz “acı” durağa; camiadaki, taraftardaki öfkenin başka tarafa yönlendirilmesi gerek; Fenerbahçelilerin uzun yıllardır aşina olduğu bir model!..
“Bir Fenerbahçe düşmanı oluştur, herkes, onunla uğraşsın, senin arkanda birleşsin”; bu kişi, “onca yılın Fenerbahçelisi”, camianın “Nihat Abisi” bile olsa, ne fark eder? Onu hedefe koy, “içi yana yana istifa ettirecek” bir senaryoya imza at; iş tamam!..
“… mı” acaba; bu defa “taraftarın, camianın ‘ortadaki Fenerbahçe tablosu’ yüzünden yüreği çok yanık; yakında “Nihat Abi olayının sonunu” da göreceğiz; “vicdanı sızlayanlar” ve “çok yanlış yaptık” diyenler, Ali Koç’a “bu senaryonun” da hesabını sormaya başlayacaklardır!..