Akit TV'nin Kılıçdaroğlu'nu tehdidi RTÜK gündeminde!

Akit TV muhabiri Mehmet Özmen, Ankara Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde bulunan darağacını göstererek, "Türk kamuoyunun idam edilmesini istediği isimler var" demiş ve Abdullah Öcalan ile Fetullah Gülen'in yanında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da ismini vermişti.

Söz konusu yayını ihbar kabul eden başsavcılık, Özmen hakkında tehdit suçlaması ile re'sen soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Özmen'in söz konusu yayın ile ilgili ifadesinin alınacağı öğrenildi.

Akit TV’yle ilgili Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi İlhan Taşcı, Akit’in cezalandırılması için başvuruda bulundu.

“GAZETECİLİK SINIRLARINI VE HADDİNİ AŞARAK AÇIKÇA TEHDİT ETMİŞTİR”

Taşcı, dilekçesinde şunları kaydetti: 

“Mehmet Özmen isimli Akit TV Ankara Haber Müdürü olan şahıs ‘Yine PKK terör örgütüne yine FETÖ terör örgütüne de yandaşlık yapan kol kanat geren, bağrında besleyen örneğin Kemal Kılıçdaroğlu gibi bazı isimlerin de işte bu darağacında asılmasını, idam edilmesini bekliyor diye düşünüyorum. Bu bizim fikrimiz tabii ki. Takdir yine kamuoyunun. Sonuçta PKK terör örgütüne, Fethullahçı terör örgütüne kol kanat geren, bu topraklara ihanet eden her bir vatandaşın işte bu darağacında idam edilmesi gereken isimler bugün bile.’ ifadeleri ile ülkemizin kurtarıcı ve kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Türkiye siyasal hayatının her döneminde ilericilikten yana, demokrasinin, devrimlerin yılmaz savunucusu ve koruyucusu Cumhuriyet Halk Partisini ve Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu terör örgütleri ile işbirliği içinde gibi gösterip bu sebeple idam edilmesi gerektiğini söylemiş ve tartışmaya yer olmayacak gazetecilik sınırlarını ve haddini aşarak açıkça tehdit etmiştir.”

“NEFRET SUÇUNA ÖRNEK OLAY OLARAK ANLATILACAK NİTELİKTE…”

“Bu ifadeler, 31 Mart seçimlerine yaklaştığımız şu günlerde, CHP’ye oy ve gönül veren milyonlarca yurttaşımızı kırar ve toplumda nefret duygularını körükler niteliktedir” diyen Taşcı şöyle devam etti:

“Yayıncının Haber Müdürü bu ifadeleri ile Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre suç işlediği gibi -ki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattığını duyurmuştu- RTÜK’ün de kendisine verilen görev bakımından olayı derhal gündemine alması ihmal edilmeyecek ve ileri bir  tarihe atılamayacak kadar acil bir zorunluluktur. Söz konusu yayın,

6112 sayılı Kanun’un Yayın İlkelerini düzenleyen 8. Maddesinin 1. Fıkrasının;

b) Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.

c) Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz.

ç) İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.

Bentlerini de açıkça ihlal etmiştir. Yayının tamamı izlendiğinde hem ulusal hem de uluslararası hukuk bakımından hukuk fakültelerinde nefret suçuna örnek olay olarak anlatılacak nitelikte olduğu tartışmasızdır.

Amacı tamamen toplumu ayrıştırma, kutuplaştırma ve toplumun bir kesimini kışkırtmaya hizmet amacıyla güdümlü ve yönlendirmeli bu yayın nedeniyle bahsi geçen yayının ivedi olarak yukarıdaki bentlere göre incelenip Raporunun hazırlanarak, Üst Kurul Gündemine alınmasını arz ve talep ederim.”