Röportaj
22 Nis 2010 08:07 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:14

AHMET ÇALIK, SAVAŞ AY'A KONUŞTU!.. 25. YILINI KUTLAYAN SABAH İÇİN NELER SÖYLEDİ?

Sabah gazetesi 25 yıl önce bugün ilk sayısını yayınlamıştı. Savaş Ay 25. yılı Ahmet Çalık röportajı ile değerlendirdi.

SABAH’ın 25. yılı için Savaş Ay’a konuşan Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, şu mesajı verdi: "Demokrat, halkın içinde olan, Türkiye’nin her yerine uzanabilen bir gazeteyiz..."


Savaş Ay, Ahmet Çalık röportajına şöyle başlıyor: "SABAH, 25 yıl önce Mecidiyeköy’de, mütevazı bir apartmanda doğduğunda, o efsane kadronun deli fişek muhabirlerinden biriydim. Ne güzel ki şimdi 25 yaşında güçlü,atak, yakışıklı, bir delikanlı olan SABAH’ta hâlâ aynı heyecan ve hevesle haber peşinde koşturuyorum. Böylesi bir mürüvvet gününde, hepimizin çorbaya tuz koymaya çalıştığı bu özel ek için payıma, patronumuz Ahmet Çalık Bey’le söyleşmek düştü. Gurur verici olduğu kadar heyecan bastırıcı bir şeymiş yalan yok."

*Toy günlerimizde ustalar kulağımıza fısıldar; "Çocuklar, gazetelerde patron olmaz, ailenin reisi olur" derlerdi. Biz SABAH çalışanları kocaman bir aile sayıyoruz kendimizi. Sevinçlerimizi, hüzünlerimizi, coşkuları, kırgınlıkları içbükey yaşıyoruz. Gazetemizi de çook seviyoruz elbet. Merakımız odur ki; aile reisimiz de bizi seviyor mu, o da bizcileyin mutlu mu?

* Önce sizden başlayayım. Ben yıllar önce de anneniz Şükran Ay Hanım’ın sesine hayrandım.

* Hiç canlı dinleme fırsatı bulabildiniz mi?

* Küçüklüğümde tabii ki dinlemiştim. Biz o zamanlar Aksaray’da otururduk. 10 yaşlarındaydım. O zamanki Çakıl Gazinosu’nda ailecek dinlemeye giderdik.

* Kendinden söz ettirmiş, diye kızarlar bana şimdi.

* Hemen SABAH’a gelelim öyleyse. SABAH, Türkiye için çok önemli bir gazete. Biz medyaya girerken hem markayı hem de bu markanın ilkelerini önemsedik. SABAH’ı SABAH yapan da en başta, siz değerli çalışanları. Her kademedeki arkadaşlarımız sayesinde Türkiye’nin her yerindeki insanlar uyanır uyanmaz gazetemizi alıyor, gündemi yakından takip ediyor. SABAH’ın grubumuzda, ailemizin içinde olması çok önemli bir kıymet. Bugün Genel Yayın Yönetmenimiz Erdal Şafak Bey başta olmak üzere, sizin gibi ta kuruluşundan bu yana gazetemizde bulunan birçok kıymetli çalışanımız var. Bu; SABAH’a büyük güç veriyor. Gelen deneyimli kadrolar yeni katkılarla geliyor, gençler de önemli ustaların yanında ilkeleri öğreniyor, SABAH kültürünün misyonunun yaşatılması sağlanıyor böylelikle.

* Kaptanımız Erdal Abi (Şafak) hep söylüyor. "Özgürüz. Hiç müdahale yok bize" diye...

* Doğrudur. Zaten medya grubumuzun başında deneyimli bir isim olan Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Serhat Bey var. Ondan sonra da yıllarını SABAH Gazetesi’ne ayırmış, çok kıymetli Genel Yayın Yönetmenimiz Erdal Bey var. Onun da sizler gibi değerli, konusunda uzman, sorumluluk sahibi bir ekibi var. Yani her şey emin ellerde, çalışma arkadaşlarımıza güveniyoruz.

* Keşke biz de o günleri görsek deyip sorayım, 50.yılımızda olacaklar için şimdiden atılan tohumlar var mı?

* SABAH Türkiye için önemli bir değer. SABAH’ın 50. yılda sadece Türkiye’de okunan değil, uluslararası arenada takip edilen ve söz sahibi bir gazete olmasını istiyoruz. Şu anda internet ve cep telefonları aracılığıyla da takip edilen SABAH, gelecekte teknolojinin getirdiği yenilikler ve iletişim araçlarının sağladığı tüm olanaklarla da takip edilen bir yayın olarak hayatını sürdürecektir.

* Kısa dönemdeki yenilikler, sosyal sorumluluk projelerimizi de müjdelesek mi?

* SABAH her zaman sosyal sorumluluk projelerinin içindeydi ve öyle de olacak. Mesela engellilerle ilgili bir projeyi sürdürüyoruz. Turkuvaz Medya Grubu olarak Türkiye Beyazay Derneği ile birlikte ’Türkiye’nin hiçbir köşesinde eğitim almayan engelli kalmasın’ misyonuyla ’Eğitim Her Engeli Aşar Kampanyası’nı destekliyoruz ve bu projeye çok önem veriyoruz. Bunun yanında kadınların kendilerini ifade edebilecekleri iletişim alanlarına katılımını artırmak amacıyla düzenlenen; kadınların cinsiyetçi olmayan temsil ve deneyimlerini yaygınlaştırmak amacıyla düzenlenen film gösterimlerinin yanı sıra söyleşi, sergi ve atölyelere de yer veren Filmmor Kadın Filmleri Festivali’ne basın sponsoru olarak destek veriyoruz. 2008’de Kızılay işbirliğiyle, Türkiye çapında ilköğretim çağındaki çocukların deprem konusunda bilinçlenmesini, eğlenceli bir yöntemle gerçekleştirmek amacıyla kurulan SABAH-Kızılay TIR Tiyatrosu bugüne kadar 22 kentteki çocuklarımıza ulaştı. Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara eşliğinde çocuklarımızın deprem öncesi alınacak tedbirler ve deprem anında yapılması gerekenler konusunda bilgilenmesini sağlıyoruz. Kültür sanat ise SABAH Gazetesi olarak vazgeçilmez alanlarımızdan biri. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’ndan Antalya Devlet Opera ve Balesi’ne, Uluslararası İstanbul Caz Festivali’nden Uluslararası Ankara Müzik Festivali’ne, Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali’ne, Kristal Elma’ya kadar çok sayıda projeye basın sponsoru olarak destek veriyoruz.

* Her dönem medyanın halka uzanan parmakları gibiydik. Duruşumuz, halka her zaman herkesten daha yakın oldu. Bu kadarı yeter mi, katlanarak sürecek mi?

* Demokrat, halkın içinde olan, halkın sesini yansıtabilen, Türkiye’nin her tarafına uzanabilen bir gazeteyiz. Sizleri de sürekli görüyoruz; oturup masanızdan gazetecilik yapmıyorsunuz. Bir gün Doğu Anadolu’nun en ücra köşesinde, ertesi gün Edirne’de olabiliyorsunuz. Halkının yanında, olayların içinde, doğru, tarafsız ve etik anlayış çerçevesinde gazetecilik yapıyorsunuz.

* Söyleşimizden önce epey ders çalıştım. Hem okudum hem hayli müşkül de olsa yakınlarınızın ağzından size dair bazı bilgiler sızdırmayı başarabildim.

* (gülerek) Nedir onlar bakalım?

YERELLİĞİ KAYBETMEDEN GLOBALLEŞMEK MÜMKÜN

* Yüzünü Batı’ya dönmüş birisiniz ama diğer taraftan da öz kültürümüzü, hatta Doğu’nun temel, nitelikli kuramlarını, değerlerini harmanlıyorsunuz. Disiplini, çok çalışmayı, vefayı önemsiyor, titiz, kılı kırk yaran bir çalışma şekline inanıyorsunuz.

* Sıkı istihbaratlar yapmışsınız. Kanımca; ülkeler de, firmalar da, insanlar da global ölçekte bakabilir, düşünüp, davranabilir. Ancak yerelliği hiçbir zaman kaybetmemeli ve bu değerleri korumalıyız. Bizi biz yapan değerlerimizdir çünkü. Bizim bu konuda da büyük değerlerimiz var. Çok köklü bir tarihimiz var ve Anadolu; medeniyetlerin harman olduğu bir yer. Bugün yaşadığımız şu İstanbul şehri birçok kültürün bir arada yaşadığı uluslararası merkezdir. O yüzden biz, kendi tarihimizi ve kültürümüzü gözetmeli, kaybetmemeliyiz. Bunun yanı sıra işlerimizde, uluslararası ilişkilerimizde, rekabetimizde evrensel ölçüleri kullanırız elbette.

* Efendim diyorlar ki; "Bir yere yemeğe gideriz, Ahmet Bey önce ’Şoför yemeğini yedi mi acaba?’ diye düşünür."

* Onu bizim söylememiz doğru olmaz tabii. Ama bütün çalışma arkadaşlarımız bizim için değerlidir. Türkiye ve bölgenin en önemli gruplarından biri olarak bugünlere çalışanlarımızla geldik. Dolayısıyla tüm çalışanlarımız bizim için ayrı ayrı değerlerdir.


OBJEKTİF HABERCİLİK

* Konserlere mi gidersiniz ya da yorgun argın eve gelince, şöyle ayaklarınızı uzatıp dinlemek şeklinde mi?

* Eskiden konserlere sık gidiyordum, şimdi evde dinliyoruz. Malum, iş yoğunluğundan özel yaşantımıza vakit ayıramıyoruz.

* Burada yinelemekten mutlu olurum o ilkeleri...

Yayınlarımız, 'bağımsız ve objektif habercilik, özgür yorum' anlayışından taviz vermeden, kamuoyunun haber alma özgürlüğüne yönelik temel misyonunu yerine getirmeye devam edecektir. Bağımsız ve özgür medya, demokratik bir sistemin en önemli sigortalarından birisidir. Güçlü rekabetin olmadığı bir medya sektöründe, bağımsız ve özgür medyadan söz edilemez. Evrensel basın ilkelerinin Türkiye'deki en iyi temsilcisi olarak yolumuza güvenle devam edeceğiz. Önünde eğileceğimiz tek şey; hakikat olacaktır. Haber değeri taşıyan ve doğruluğuna inandığımız her bilgi, yayınlarımızda yerini bulacaktır. Yazarlarımız için bu grup, gerçek anlamda bir entelektüel merkez, bir düşünce odağı, farklı görüşlerin kendisini özgürce ifade edebildiği bir platformdur ve böyle de kalacaktır.

* Ben birazdan gazeteye döneceğim, herkes soracak. Çalışma arkadaşlarıma ne söyleyeyim?

* Bir gazeteyi çıkarmak hakikaten çok zor bir iş. Bu bir inanma işi, ekip işi, ruh işi. Her gün hazırlanan bu onlarca sayfanın her birinde büyük bir emek var. Tüm birimler gece gündüz demeden mesleğini en iyi şekilde gerçekleştirmeye çalışıyor. Bundan dolayı çalışma arkadaşlarımızı yürekten kutluyor, başarılarınızın devamını diliyorum.