Medya
09 Mayıs 2017 10:40 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:40

Abdulkadir Selvi, Erdoğan'ın "Bu partiye sırtını dönen kimse iflah olmadı" dediği isimleri açıkladı!

AK Parti'ye yeniden üye olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilk kez grup toplantısında "Bu partiye sırtını dönen kimse iflah olmamıştır" ifadesiyle kimleri kastettiği merak konusuydu.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Bu partiye sırtını dönen kimse iflah olmamıştır" ifadesiyle eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve eski AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal'ı kastettiğini iddia etti.

Selvi, sözlerine şöyle devam etti:

"AK Parti’nin öncü kadrolarının hiçbir zaman ayrı bir parti arayışları olmadı. Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç’la konuştum. 'Biz partimize, davamıza bağlılığımızı söylüyoruz. Ne parti kurması, biz iyi bir AK Partiliyiz. AK Parti’nin dışında bizim bir gözümüz yok' dedi. Bülent Arınç’ın tek istediği AK Parti’nin kendi hukuklarını koruması, itibarsızlaştırma çabalarına izin verilmemesiydi"

Erdoğan'ın söz konusu açıklaması, "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin yüzde 51.4 "evet" oyuyla kabul edildiği halk oylamasına giden süreçte 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, kimi köşe yazarlarınca "sessiz kalmak"la suçlanmıştı.

Abdulkadir Selvi'nin "AK Parti ve CHP’de ilginç gelişmeler var" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:

AK Partililer 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü acılı gününde yalnız bırakmadı.

İki cumhurbaşkanı birlikte ağladı, cenazeye birlikte omuz verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bakanlar cenazeye iştirak ettiler. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, programını değiştirerek cenazeye katıldı.

AK Partililer sadece cenaze namazlarında bir araya gelmiyor. Son dönemlerde zedelenmeye çalışılsa da ‘kardeşlik hukuku’ önemli.

AK Parti, ‘erdemliler hareketi’ olarak yola çıktı. 15 yıldır girdiği her seçimi kazanıyorsa, bunda kardeşlik hukukunun da payı var. Erdoğan, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığını, “Adayımız, Abdullah Gül kardeşim” diye açıklamıştı. AK Parti iktidarda 15 yılını geçirdi, bu şekliyle devam ettiği sürece uzun bir süre daha iktidarını koruyacak gibi görünüyor. Bunda en büyük pay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait. Demirel, “Siyasetin ilacı başarıdır” demişti. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Anayasa referandumu gösterdi ki Erdoğan’ın bu ülkede yüzde 52 oyu var. Erdoğan, kurulduğu günden bu yana AK Parti’yi bir başarıdan diğerine taşıdı. Ayrıca güçlü liderliği ile partiyi bir arada tutmayı başardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bu partiye sırtını dönen kimse iflah olmadı” dediği isimler Abdüllatif Şener, İdris Naim Şahin ve İdris Bal’dı. AK Parti’nin öncü kadrolarının hiçbir zaman ayrı bir parti arayışları olmadı.

Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç’la konuştum. “Biz partimize, davamıza bağlılığımızı söylüyoruz. Ne parti kurması, biz iyi bir AK Partiliyiz. AK Parti’nin dışında bizim bir gözümüz yok” dedi. Bülent Arınç’ın tek istediği AK Parti’nin kendi hukuklarını koruması, itibarsızlaştırma çabalarına izin verilmemesiydi.

Baykal’ın başlattığı tartışma üzerine yaptığı açıklamada 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Sosyal medyada şahsıma hakaretlere sessiz kalınması üzücü” diye sitem etti.

Başkanlık sistemine geçilmesiyle birlikte siyasette, ‘bıçak sırtı’ bir denge oluştu. Artık yüzde 10 barajı anlamsızlaştı. Yeni baraj yüzde 50 artı 1. Referandum sonuçları gösterdi ki yeni denge yüzde 51’e yüzde 49. Siyasetin yeni sisteme göre kendini yeniden tanımlaması, liderlerin 51-49 dengesine göre siyaset yapmaları gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandum sonuçlarını iyi okudu. Evet cephesinde bir burukluğun oluşmasına izin vermedi. MHP ile sağlanan uzlaşmayı korumaya özen gösterdi. AK Parti’nin başına geçme sürecini hızlandırarak, bir sinerji oluşturulmasını sağladı. 16 Nisan gecesinden 2019 seçimlerinin startını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 51.4’lük evet cephesini tahkim etmek üzere bir biri ardına hamleler yaparken, hayır cephesinin liderliğini yapan CHP ne yapıyor? Yüzde 49’luk uzlaşmayı dağıtma adına gereken ne varsa yapıyor? Biz her seçimden sonra CHP’nin parti içi kavgaya yuvarlanmasını görmek zorunda mıyız? Bu parti hiçbir zaman başarıyı yönetmeyi başaramayacak mı? Yüzde 49’a liderlik yaparak önemli bir başarı elde ettiler. Ama bunu anlamsızlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. CHP’de bir tek Kılıçdaroğlu bunun farkında. Yüzde 49’un liderliğini yapan Kılıçdaroğlu şu anda siyasi hayatının en güçlü dönemlerinden birini yaşıyor. CHP lideri, partide eski hastalıkların depreştiğini gördü, mücadele etme kararı aldı. CHP’deki tartışmalar, olağanüstü kurultaya gidebilir. Kılıçdaroğlu buna hazır hatta güçlü olduğu bir dönemde parti içindeki rakiplerini yenerek, zaferini ilan etmek istiyor. O nedenle uzlaşmayı değil, mücadeleyi seçiyor. Şu gerçek ki, CHP’deki mücadelenin galibi tartışmasız Kılıçdaroğlu olacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, AK Parti’yi yeniden dizayn ediyor. Yeni dönemin şifresi, ‘çat kapı siyaset’olacak. Kucaklayıcı ve kapsayıcı bir dil kullanılacak. Öncelik AK Parti içindeki gönül köprülerinin kurulması olacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni dönemin kodlarını kongredeki konuşmasında vereceği söyleniyor. Erdoğan’ın şimdiden merak edilecek bir konuşma yapacağı söyleniyor.