Polemik & Kulis
03 Ara 2019 14:34 Son Güncelleme: 03 Ara 2019 17:02

40 gündür tek ses yok! Hürriyet çalışanları haklarını arıyor!

Hürriyet Gazetesi çalışanları medya tarihinde eşi görülmemiş bir işten çıkarılma sonrası haklarını aramak için eylem yapıyor.

Demirören Grubu’nun en önemli gazetelerinden Hürriyet’te geçtiğimiz ay yaşanan toplu işten çıkarmalar sonrası çalışanlar eylemde.

Bağcılar’daki Hürriyet Binası önünde toplanan kalabalık, Demirören yönetiminden tazminatlarını talep etti.

45 kişinin işten çıkarıldığını ve aradan 40 gün geçmesine rağmen henüz haklarının ödenmediğini söyleyen grup, savcıları görev çağırdı.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş yaptığı açıklamada, “Sendikamız avukatlarının arabulucu sürecini başlatmasına rağmen masaya da bir teklif ile gelmediler. Anayasanın tüm çalışanlara tanıdığı sendika hakkını kullandıkları için çalışanlarını cezalandıran, anayasayı çiğneyen Demirören hakkında bir kez daha suç duyurusunda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Hürriyet’teki görevine son verilen isimlerden Mesude Erşan ise 25 yıllık kurum çalışanı olmasına rağmen evine gönderilen bir tebligatla işine bir anda son verildiğini belirterek şu cümleleri kullandı:

25 yıl önce bu kurumun kapısından girdiğimde genç bir gazeteci adayıydım. Gazeteciliği burada öğrendim. İyi bir muhabir, iyi bir haber müdürü olmayı burada öğrendim. Burada ödüllü haberlere imza attım.

Ve 25 yıl sonra bugün, bu kapıda 44 arkadaşımla birlikte hakkımı arıyorum.
İşimize son verilmesinden bu yana tam 40 gün geçti.

40 gündür Hürriyet gazetesi kazanılmış haklarımızın ne zaman ve nasıl ödeneceğine dair bir açıklama yapmadı, bizimle iletişime geçmedi.

Ancak elimizden alınan haklarımız bununla sınırlı değil.

Daha ilk gün, bundan 40 gün önce, işsiz kaldığımızı yakınlarımıza; eşlerimize, çocuklarımıza, anne-babamıza kendi seçtiğimiz biçimde bildirme hakkımız elimizden alındı. İşsizliğimizi, masamızın başında çalışırken sevdiklerimizden gelen telefonla öğrendik.

Bugün burada toplanan bizler, Hürriyet Gazetesi’nden haklarımızı ihlal etmeye bir son vermesini istiyoruz. Bizimle çalışmak zorunda değilsiniz ama hakkımızı teslim etmek zorundasınız.