Kültür Sanat
01 Ağu 2022 13:29 Son Güncelleme: 01 Ağu 2022 15:02

31 gazeteci ‘Medyanın El Kitabı’nda buluştu!

Dr. Kubilay Çelik, 31 başarılı medya mensubu ile görüşerek kaleme aldığı kitabında, iletişim fakülteleri ile sektör arasındaki uçuruma dikkat çekti.

48 yıllık gazeteci ve akademisyen Dr. Kubilay Çelik, “Medya Okuyan ve Medya ile İlgilenenlerin El Kitabı Medya Ve İletişim” adlı gazetecilikle ilgili temel konuların yer aldığı kitabında, 31 ünlü medya mensubunun deneyimlerini aktardı.

Sektör ile iletişim fakülteleri arasında büyük bir kopukluk olduğunun altını çizen Çelik, Türkiye’de bulunan 208 devlet ve vakıf üniversitesinin 73’ünde İletişim Fakültesi bulunduğunu kaydederek, “Masanın iki tarafını da biliyorum, medya sektörünü de, akademik camiayı da... Kitapta yer alan gazetecilerin ortak özelliği; her birinin iletişim eğitimi almış olmaları, hem de kendi alanlarında başarılı isimler olmasıdır. Medya sektörün üçte ikisi, iletişim eğitimli değil. Gazeteciliğin de tıpkı doktorluk veya avukatlık gibi bir ‘meslek’ olarak kabul görmesi için, yalnızca bu işin eğitimini alan kişiler tarafından yapılıyor olması gerekmektedir” dedi.

KİTAPTAN ÖRNEKLER

* 2022 yılı itibarıyla Türkiye'de bulunan devlet ve vakıf üniversitelerinin sayısı 208'dir. Bunlardan 73 tanesinde iletişim fakültesi bulunmaktadır.

* İletişim fakültelerinde toplam 80 bine yakın öğrenci okumakta ve her yıl 8 bine yakın öğrenci bu fakültelerden mezun olmaktadır.

* Son yıllarda Türkiye'deki medya sektörü, birkaç büyük şirketin elinde toplanmıştır. Bu da birtakım sorunları beraberinde getirmiştir. Bu tekelciliğe, ekonomik krizler ve küçülmeler de eklenmiştir. Bunun sonucu olarak da medya sektöründe, istihdam açısından yarı yarıya bir azalma görülmüştür. Bir de buna, iletişim fakültelerinden her yıl mezun olan 8 bin civarında kişinin eklendiği düşünülürse istihdam sorununun büyüklüğü ortaya çıkmaktadır.

* Bunların yanı sıra ayrıca medya sektörü ile iletişim fakülteleri arasında yıllardan beri süregelen diyalog eksikliği de büyük bir sorun oluşturmaktadır.

*Medya; iletişim fakültelerinin, sektörün isteğine uygun bir müfredat ve eğitim vermediğinden yakınırken fakülteler de aralarındaki kopukluğun sorumlusu olarak medya sektörünü göstermektedir.

*Bu kitapta; tüm bu sorunları ve çözümlerini bulacaksınız. Ayrıca, kendileri de iletişim okumuş olan, 31 ünlü medya mensubunun   (Yılmaz Özdil, Haluk Şahin, Rahmi Turan, Can Ataklı, Metin Yılmaz, Celal Toprak, Pınar Aktaş, Esat Yılmaer, Nuran Çakmakçı, Mesude Erşan, Ali Dağlar, Mehmet Canıtatlı, Bülent Kılıç, Ayşegül Savur, Talat Yeşiloğlu, Murat Güloğlu, Emin Çapa, Mete Çubukçu, Volkan Sarısakal, Sedef Kabaş, Gülhan Şen, Savaş Kalafat, Göktuğ Sevinçli, Güven İslamoğlu, Kadir Çöpdemir, Faik Uyanık, Kubilay Tümen, Sibel Asna, Yasemin Gebeş, Orhan Erinç, Gökhan Küçük.) önerilerini, hatalarını ve de pişmanlıklarını okuyacaksınız.

Kitapta yer alan, kendileri de İletişim okumuş olan gazetecilerden özetler:

YILMAZ ÖZDİL: Her fırsatta samimiyetle söylüyorum: Türkiye’de üç işi, canı çeken herkes yapabiliyor. 1-Siyasetçilik, 2- Müteahhitlik, 3- Gazetecilik. Size şöyle açayım; yoldan geçen birine “Gel şu böbreği al” veya yoldan geçen birine “Gel şu mahkemede hâkimlik yap.” diyemezsiniz. Ama Türkiye gibi maalesef geri kalmış ülkelerde, canı çeken herkes siyasetçilik, müteahhitlik ve gazetecilik yapabiliyor. Bu yüzden siyasetimiz berbat. Binalarımız en ufak bir depremde yıkılıyor, her yanımızı sel basıyor. Gazetelerimiz de işte böyle; yalakalıkla, cahillik arasında korkunç bir noktaya geldi.

Prof. Dr. HALUK ŞAHİN: TÜRK BASINININ TEMEL PROBLEMİ AHLAKTIR: “Türk basınının büyük bunalımı ne teknolojik, ne de basın özgürlüğü problemidir. Türk basınının temel problemi, ‘ahlaki bir problem’dir. Çünkü Türk basınının patronları; her şeyi kendilerine veren ve dünyanın en itibarlı insanları hâline getiren mesleklerinin ruhuna ihanet etmişlerdir.

RAHMİ TURAN: DÜNYA REKORUNU ELİNDE BULUNDURAN EFSANE

Rahmi Turan; 9 farklı gazete ve bir de haftalık dergiyi çıkararak dünya rekoru kıran bir efsanedir. Şimdiye dek; Günaydın, Tan, Sabah, Sabah Yıldızı, Son Çağrı, Bugün, Asabi, Meydan, Gözcü gazetesini ve de “Kara Murat” dergisini çıkararak büyük tiraj rakamlarına ulaştırdı. Bu işin sırrını Rahmi Turan şöyle anlatıyor: “Cağaloğlu’ndaki Talat’ın Kahvesi, bizim toplanma yerimizdi. O yıllarda yalnızca tek kanallı TRT olduğundan, gece 7 haberlerini orada izlerdik. Gazetecilerin dışında, Cağaloğlu piyasasından insanlar da oraya gelirdi. Televizyon izlerken; onların haberlere ve politik liderlere karşı verdikleri tepkiler, beni hep ilgilendirirdi. Onlara bakar ve okuyucunun ne tür haberleri sevip, neye sinirlendiğini öğrenmeye çalışırdım” diyor.

CAN ATAKLI: HERKES GİBİ, KÖŞE YAZARI DA TARAFTIR

“Herkes gibi, köşe yazarı da taraftır. Ancak önemli olan, objektif olmaktır. Gazeteci; kendi lehine ve aleyhine bakmaksızın, olayın gerçeğini ortaya koyabilmelidir. Daha sonra da kendi tarafına yontmadan, yalana, abartmaya, sahtekârlığa sapmadan kendi görüşünü bununla harmanlaması gerekir. Son dönemdeki ‘market medyası’ türedi. Her görüşten insan olsun mantığının altında çok satma planı yatar. Bu yol başarılı olabilir ama, o zaman da hükûmet politikaları devreye girer ve bunlar eleştirilmekten, uyarılmaktan rahatsız olur. Gazetelere baskı uygulama yoluna giderler. O çok çeşitli yazar kadrosu barındıran gazeteler, gelen baskılara boyun eğerek, hükûmetleri eleştiren yazarlarıyla yollarını ayırırlar.”

SEDEF KABAŞ: TÜRKİYE’DE HER KONUYU KONUŞAN UZMANLAR (!) VAR

“Program sunucusunun altyapısının, genel kültürünün ve bilgi birikiminin çok sağlam olması gerek. Türkiye’de öyle bir durum var ki; konuk ‘popüler’ diye, uzman olduğu konunun dışında, her şeyi de konuşturuyorlar. Siyaseti, sporu, magazini anlatıyor. Hatta yemek tarifi bile veriyor. Şimdilerde 50-60 kişilik bu tipler; Türkiye’nin üzerinde zihinsel bir algı oluşturmaya çalışıyor.”

METE ÇUBUKÇU: “Savaş Muhabiri olmak için; temel olarak; diğer alanlarda olduğu gibi muhabirliğin bütün özelliklerini bilmek gerekir. Savaş muhabirliği uzun soluklu bir iştir. Hem kendi ülkenizi hem de dış ülkeleri, dünyadaki sorunlu bölgeler, savaş bölgeleriyle ilgili genel bir bilgi sahibi olmanız gerekiyor. Ama her zaman; bu tür yerlerin derinine olmasa bile belli bir yerine kadar tarihi, kimler yaşar, etnik grupları kimdir, dinî yapısı, mezhepsel yapısı ki son dönemlerde bu çok ağırlık kazanmaya başladı, bilinmesi gerekiyor. Tabii ki en az bir yabancı dil bilmeniz gerekiyor”

GÜLHAN ŞEN: Türkiye’nin en iyi kadın televizyon belgeselcisi olan ve TRT’deki GÜLHAN’IN GALAKSİ REHBERİ adlı programla tanınan GÜLHAN ŞEN; “Aslında belgeselci olmak için yola çıkmamıştım. Önerdiğim Seyahat programının daha az maliyetli olacağı düşünüldüğü için kabul edildi. En son hesapladığımda (2007-2016-Şubat arası); dünyanın etrafını 20 kez dolaşmış kadar bir yol yapmışım. Ülke olarak da 200’e yaklaştım. Şehir olarak da herhalde 500’ün üzerinde yere gitmişimdir. Öğrenciler; ‘Ben okulumu bitireyim, ondan sonra staj ve çalışmaya başlarım’ düşüncesine girerse baştan kaybeder.

EMİN ÇAPA: Uzun yıllar çeşitli televizyonlarda Ekonomi Bölümü Yöneticiliği ve ekonomi sunuculuğu yapan EMİN ÇAPA’dır. Çapa’ya göre; “Ekonomi ve ekonomi; hayata dair her şeyi kapsayan bir daldır. Anneniz pazara gider alışveriş yapar, köydeki çiftçi domates tohumu, traktörüne mazot, tarlasına gübre alır. Aldığı bu mazot; Venezüela’da ya da Suudi Arabistan’daki bir petrol kuyusundan çıkmıştır. Bu petrol bizim limanlarımıza gelmiş ve bizim işçilerimizin tarafından işlenmiştir. Sonra çiftçi o mazotu, tarlasını sürerken kullanmıştır. Gidip bankadan ev kredisi, otomobil kredisi alırsınız ama ABD’deki FED (ABD Merkez Bankası) Başkanının sarfettiği bir cümle ile aldığınız kredinin faizini yukarı doğru çıkarır. Dünyanın en güçlü ekonomisine sahip olan ABD’deki bu açıklama, belki de başka bir ülkeyi ekonomik olarak zora sokar ve birçoklarımızın, babası, kendisi işsiz kalır.”

Nobel Yayıncılık’tan çıkan kitaba aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.nobelyayin.com/medya-okuyan-ve-medyayla-ilgilenenlerin-el-kitabi-medya-ve-iletisim-18408.html?fbclid=IwAR3DKqUR0nP28-yJISEFjad09i52X_QowA8YQo4YAkHwlxSSW7JIWiI4zlo

KUBİLAY ÇELİK KİMDİR?

48 yıldır medyada; Muhabir, Yönetici, Yazar, TV Yönetici ve Programcısı olarak çalışan Çelik, halen medyadaki görevini aktif olarak sürdürmektedir.

Ayrıca; ELA (Etik Liderlik Akademisi) bünyesinde, çeşitli üniversitelerde söyleşiler yapmaktadır. Medya hayatının 15 yılını da (1979-1994) ABD’de; Hürriyet (5 yıl) ve Milliyet (10 yıl) temsilcisi olarak geçirmiştir.

Türkiye’de Marmara İletişim Fakültesi Mezunu olan Kubilay Çelik; Yüksek Lisans’ını da ABD’deki University of Illinois de tamamlamıştır. Çelik ayrıca; ABD; CBS ve Cable Access TV’de kurslara katılmıştır.

Diplomalı Futbol Antrenörü olan Çelik; 5 yıl ABD’nin Chicago kentindeki liglerde oynayan Türk Futbol Takımı’nın çalıştırıcılığını, daha sonra da başkanlığını yapmıştır. ABD’de 1942 yılından beri var olan, ancak günümüzde ‘Yabancı Gazeteciler’in çalışmasını kısıtlayan Basın Kanunu’nun 1989 yılında değiştirilmesine öncülük ederek, kayıtlara geçmiştir.

Şimdiye dek yayınlanmış 4 kitabı bulunan Çelik’in; geçtiğimiz yıl yayınlanan Amerika Başkanlık Sistemi, adı son kitabı bir hayli ilgi görmüştür. Türkiye’nin birçok yerindeki kitap fuarları, üniversiteler, belediyeler ve STÖ’lerde konferanslara ve imza günlerine katıldı, katılmaya da devam etmektedir.

TRT Belgesel Kanalı’na; 2013 yılında Tarihin Emanetleri; Karslı Almanlar ve Tarihin Emanetleri; Malakanlar adlı belgeselleri yapmıştır. Hollywood için; Ağrı Dağı’nın zirvesinde 1977 yılında  çekilen (SEARCH OF NOAH’S ARK - Nuh’un Gemisi) adlı filminin hem teknik, hem de oyuncu kadrosunda yer almıştır.

Çelik; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) üyesidir.

İstanbul Maltepe Üniversitesi’nde doktorasını tamamlayan Kubilay Çelik, aynı üniversitede de ders vermektedir.