Gündem
13 Mayıs 2012 09:04 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:38

2 METREKARELİK HÜCREDE 53 GÜN GEÇİRDİK!

Adem Özköse, "Hayatımızın belgeselini çektiğimizi orada tutuklu bulunduğumuz zaman anladım" dedi.

SURİYE’de bir hücrede tutuklu bulunan gazeteciler Hamit Coşkun ve Adem Özköse yurda döndü. Belgesel çekimi için gittikleri Suriye’de kaçırılan ve 2 ay boyunca tek kişilik hücrelerde tutulan Türk gazetecilerden Adem Özköse, "Hayatımızın belgeselini çektiğimizi orada tutuklu bulunduğumuz zaman anladım" dedi. Hamit Coşkun da "Anneme, anneler gününde kavuştum, büyük bir hediye oldu" diye konuştu.

Başbakanlığa ait özel bir uçakla 00.30’da Tahran’dan İstanbul’a gelen iki gazeteciyi Atatürk Havalimanı’nda Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve aileleri karşıladı. Çocuklarıyla hasret gideren Adem Özköse özgürlüğüne kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.

Atatürk Havalimanı VIP Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Belgesel çekimi için Suriye’ye giden iki Türk gazetecimiz orada kaçırıldılar ve o günden bu güne kadar özgürlüklerinden mahrum bırakıldılar. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, hükümetimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın desteği ile iki Türk gazetecimiz özgürlüğüne kavuştu. Bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Onlar Suriye’de yaşanan olaylara tanıklık ettiler. Dileğimiz oradaki şiddetin bir an evvel bitmesi ve insanların huzura kavuşmasını istiyoruz. İki gazetecimizin burada olmasından dolayı şükür ediyoruz" dedi.

OLAYLARA TANIKLIK ETTİK

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın ardından iki ay boyunca yaşadıklarını anlatan Türk gazetecilerinden Adem Özköse, "Özgürlüğe kavuşmamızda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Suriye’ye belgesel çekmek ve haber yapmak için gitmiştik. Ama hayatımızın belgeselini çekmişiz onu fark ettik. Aksiyon filmlerine, romanlarına konu olacak olaylara tanıklık ettik. Ailelerimize kavuşmamızda yardımcı olan Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve İHH derneğine teşekkür ediyorum" dedi.

SENARYO GÜZEL BİTTİ

53 gün boyunca tek kişilik hücrelerde kaldıklarını söyleyen Özköse, "Bir takım entresan olaylara tanıklık ettik. Hamit ile ben ayrı hücrelerdeydik ve birbirimizden haber alamıyorduk. Kafamızda orada bir takım seneryolar dolaşıyordu. Ama bu belgesel ve bu senaryo bizim için güzel sonuçlandı" diye konuştu.

2 METRE BOYUNDA 1 METRE ENİNDE HÜCREDESİN...

Diğer gazeteci Hamit Coşkun da İstanbul’a getirildikten sonra,  babası Ali Coşkun ve ağabeyi Yahya ile baba ocağı Karamürsel’e geldi. Hamit Coşkun’u,  Hacımehmet Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndaki evlerinde annesi Nazmiye  Coşkun ve yakınları, sevinç gösterileriyle karşıladı.

Karşılama sırasında Coşkun, annesine uzun süre sarılarak, hasret  giderdi.

Burada, açıklama yapan Coşkun, hücredeyken ailesini çok  özlediğini belirterek, aklına sürekli annesi, babası ve yeğeninin geldiğini  söyledi.   Coşkun, şöyle devam etti:

"En çok annem ve yeğenimi özlemiştim. Annemi gördüm ama yeğenimi henüz  göremedim, uyuyordu, uyandırmadık. Çok mutluyum, dünyanın en güzel şeyi  özgürlükmüş, bunu fark ettik. Allah tüm mazlumlara ve masumlara özgürlüğü nasip  etsin. Anneme, anneler gününde kavuştum, büyük bir hediye oldu. Gerçi günlerden  haberim yoktu, geldiğimde hangi gün olduğunu bilmiyordum, anneler günüymüş...  Orada, 2 aydan fazla bir süre kaldık. Hiçbir haber alamıyorsun, 2 metre boyunda,  1 metre eninde bir hücredesin, mezar gibi, sadece bekledik. Yalnızca Kur’anımız  vardı, Kur’ana sarıldık. Bol bol Kur’an okuduk, Allah dualarımızı kabul etti. Çok  şükür kurtulduk”

“Venedik’e gidiyorum” diye evden ayrıldığının anımsatılması üzerine,  Coşkun, “Hatırlatmayın, unutmuşlardı ne güzel. Normalde söylesem  endişelenirlerdi. Gidip, güzelce çekimimizi yapıp çıkacaktık, kader işte olmadı,  yakalandık, yalanımız ortaya çıktı” dedi.