İnfial
11 Eki 2016 12:59 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:35

Yeni Angelina Jolie’miz Lindsay Lohan mı?..

Medyaradar medya analisti Atilla Akar Hollwood yıldızı Lindsay Lohan’ın bir PR çalışması olarak ziyaretini değerlendirdi ve Angelina Jolie olayıyla kıyasladı…

Efendim; bir süredir medyamızın gözleri Hollywood yıldızı, model, şarkıcı Lindsay Lohan’ın üzerinde. Düne kadar giymediği “iç çamaşırları”ve skandallarıyla haber olan Lohan bu kez bambaşka bir “misyona” soyunuvermiş. Lindsay Lohan aşağı Lindsay Lohan yukarı… Haksız da sayılmazlar hani. Her ne kadar kimileri “ikinci sınıf” dese de koskoca Lindsay Lohan bu. Kendisi ta uzaklardan kalkıp gelmiş ve “iyiliksever” bir çabayla Gaziantep’in Nizip ilçesindeki Konteynır kamptaki Suriyeli mülteci aileler ve çocuklarıyla ilgilenivermiş. (Sonra da İstanbul Sultanbeyli’de gene bir mülteci aileye konuk oldu ve hediyeler dağıttı galiba) Ne diyeyim onun “insanlık için” çarpan kalbini takdirle karşılıyorum doğrusu!

Hele de “başörtüsü” takıp (Aslında bir “yazma” sadece bağlama biçimi öyle) “bizden biri” gibi pozlar vermesi hepten hoş oldu. Onu buna teşvik eden veya katkıda bulunduğu söylenen Hilal Kaplan’ı ne kadar tebrik etsek azdır. (Yakında hidayete de erer İnşallah!) Üstüne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” sözüne verdiği destek ve övgüleri hepten gurur kaynağımız oldu. Ne diyeyim? Onu Türkiye’ye getirmeyi kim akıl etmişse tebrik etmek gerek doğrusu!

LiNDSAY LOHAN’A, ANGELİNA JOLİE MİSYONU!..

Ne var ki bu hanım kızımızın ziyareti Suriye’de iç savaşın başladığı dönemde Hatay’ı ziyaret eden bir başka Hollywood yıldızı Angelina Jolie kadar etkili olamadı galiba. (Bende o esnalar kendi kişisel sitemde 17.06.2011 tarihli ve “Yaşasın Angelina Jolie Demokrasisi!.. Kurban Olurum Ben Onun Çilek Yiyişine!” başlıklı yazımda bu ziyareti ayrıca analiz etmiştim. ) Bir kere onun Jolie gibi “Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komisyonu İyi Niyet Elçisi” gibi afili bir unvanı yok. Bu açıdan Lohan, Jolie’nin eline su dökemez!

Ayrıca Brad Pitt gibi bir eşe de sahip olamadı ne yazık ki. (Daha doğrusu evleniyordu ama bir kadınla. Babası bir ara lezbiyen sevgilisi Samantha Ronson ile evleneceğini duyurmuştu ama) Şimdilerde Rus işadamı nişanlısı Egor Tarabasov’la takılıyor anlaşılan. Daha geçenlerde Mikonos Adası’ndaki kavga görüntüleri medyaya düşmüştü.  Hanım kızımızı Müslüman yapıp bir de elin gavurundan kurtardık mı tamamdır. Hayırlısıyla baş göz de ederiz İnşallah!..

Dolayısıyla “ünlü” olsa da “Angelina Yenge”mizin avantajları onda mevcut değil. Ayrıca Jolie Suriye konusunda “Uluslararası” oynarken Lohan kızımız daha “Yerel” sınırlarda kaldı galiba. “Kim daha güzel” tartışmasına ise elbette girmeyeceğim. (İkisi de “tipim değil” aslında!) Her birinin kendine göre artıları ve eksileri var. Bu arada Jolie’cik son dönemde iyice zayıfladı mı ne? Fazlaca çiroz gibi olmuş. Zafiyet mi geçiriyor ne? Kadın dediğin biraz “Osmanlı usulü” olmalı, ele avuca sığmalı değil mi?.. Lohan bana göre bu açıdan daha avantajlı!..

BU KİMİN PR ÇALIŞMASI?..

Yalnız Lohan’ın Türkiye’ye gelmesi kimin Halkla İlişkiler-PR çalışması onu merak ediyorum. Daha tam karar veremedim. Angelina Jolie gibi bir “uluslar arası operasyon” mu yoksa bu konularda “çağ atlayan” AKP çevrelerinin hususi bir girişimi mi? (Yahut her ikisi de mi?) Gerçi ben SABAH yazarı Mevlüt Tezel’in "Ne istiyorsunuz Lindsay Lohan'dan?" yazısını okuduktan sonra bunun kendi başına bir “AKP operasyonu” olduğuna daha çok kanaat getirdim ama! Jolie doğrudan “CIA kokuları” yayarken (MR. And Mrs. Smith” filmindeki gibi) Lohan biraz “desteksiz” kalmış gibi sanki. Yazık kızcağıza!..

Tabii bu bir PR ise –ki öyle- bunun masrafı, ücreti hangi fondan ya da ödenekten karşılandı acaba? Meblağı nedir?Yahut kağıt üzerinde kimin misafiri bilmiyorum. Öyle veya böyle biz Türkler de bu alanda at oynatmaya başladık demek ki. Eskiden dünya kamuoyu bizi yönlendiriyordu şimdi biz onları yönlendiriyoruz bu sayede baksanıza. İşi kapmışız meğerse. Benden kocaman bir aferin!..  
Neyse; dediğim gibi fevkaladenin fevkinde bir “buluş” doğrusu. Tam “Suriye operasyonu” esnasında Lindsay Lohan desteği fena gitmemiş. Zor durumdaki Suriyeli mülteciler, çocuklar filan iyi fon oluyorlar elbette. Angelina Jolie’den bu yana bu tema iyi gişe yapıyor doğrusu. Artık “mülteciler meselesi”ni de dünyaya daha iyi anlatabiliriz herhalde…

Şüphesiz burada Lindsay Lohan’ı yargılamak bizim işimiz değil. Ne uyuşturucu tedavisi görmesi, ne alkol sorunu, ne cinsel tercihleri, skandalları, vb. Hakikaten denildiği gibi Hollwood’da “düzgün” bir stara rastlamak çok güç. Lakin bunun bir “PR çalışması” olduğunu görmek de lâzım. Yani ki Lohan yüzlerce kilometre öteden sırf “insanlık” olsun diye gelmiş değil.

Burada komik kaçan olayın sanki böyleymiş gibi gösterilmesi. Her PR çalışmasının esası da bu değil mi zaten?..

11.10.2016.

atillaakar@gmail.com