Gündem
18 Tem 2016 09:02 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:23

Wall Street Journal: Hesaplaşma dönemi başladı, gözler Erdoğan'ın intikamında

"Türkiye en kötü senaryoyu atlatmış olsa da darbe girişiminin ardından acı bir hesaplaşma dönemi de başlamış gibi duruyor"

ABD'de yayınlanan Wall Street Journal gazetesinin başyazısında "Darbe başarısız olmayı hak etti ancak Erdoğan'ın tasfiyeleri ülkede karışıklığın devam etmesine neden olacak" ifadeleri kullanıldı.

Cuma akşamı gerçekleşen darbe girişiminin "Paranoyakların dahi gerçek düşmanları vardır, atasözü doğruladı" şeklinde değerlendirildiği yazıda, "Erdoğan 15 yıllık iktidarı boyunca askerden gazetecilere, polisten Kürtlere ve bir zamanlar yan yana durduğu İslamcı hareketlerin üzerine yürüdü. Görünen o ki Erdoğan'a karşı bir beşinci kol hareketi vardı. Başarısız darbe girişimi Erdoğan'ın Putinvari bir otoriter güce yürüyüşünü hızlandırmış gibi duruyor." denildi.

Muhalefet partilerin darbe girişimine gösterdikleri tepkilerin değerlendirildiği yazıda, "Türkiye'nin tüm büyük partileri Erdoğan'ın yanında durarak darbe girişimini haklı olarak kınadı. Türkiye'de artık kimse ordunun yönettiği 'derin devlet' günlerine ve darbelere geri dönmek istemiyor." ifadelerine yer verildi.

"Türkiye'deki istikrar tehlikede"

Darbe girişiminin Türkiye'deki istikrarı çok tehlikeli bir dönemde tehdit ettiği değerlendirmesi yapılırken; "Ülke zaten IŞİD saldırıları ve yavaşlayan bir ekonomiyle mücadele içerisinde. Türk ordusu da ülkenin güneydoğusunda Kürt militanlarla çatışıyor. Hava Kuvvetleri de kısa zaman öncesine kadar Rusya'yla burun buruna gelmişti. Eğer darbeciler başarıya ulaşsaydı, kalkışmaya karşı çıkan Türkleri bastırmak için şiddete başvurmaları gerekecekti. Mısır'daki darbenin tersine, Türk halkı darbecilerin yanında yer almadı." sözleri kullanıldı.

"Hesaplaşma dönemi başladı"

WSJ başyazarı "Ordunun komuta kademesi de darbeden yana değildi. Erdoğan'ı en çok eleştiren isimler dahi bir sivil savaş tehdidi karşısında mutlu olamazlardı." dedi. Yazı, "Devlet otoritesinin çöktüğü bir Türkiye'de IŞİD ve diğer radikal örgütler ortaya çıkan boşluğu değerlendirirlerdi ve Suriye'deki kaos Avrupa'ya bir adım daha yaklaşmış olurdu. Ama Türkiye en kötü senaryoyu atlatmış olsa da darbe girişiminin ardından acı bir hesaplaşma dönemi de başlamış gibi duruyor. Erdoğan darbe girişiminden bir zamanlar müttefiki olduğu Fethullah Gülen'i sorumlu tutmakta hiç vakit kaybetmedi ve ABD'den Gülen'in iadesini talep etti. Obama yönetimi Gülen'in iadesi konusunu değerlendireceğini söylüyor. Hiç şüphe yok ki Erdoğan İncirlik üssünü ve IŞİD'e karşı işbirliğini Gülen'in iadesi talebi karşılığında koz olarak kullanacaktır." şeklinde devam etti.

İncirlik ve IŞİD'le mücadele kozu

Fethullah Gülen'in darbe girişimiyle ilgili açıklamalarına yer verilen başyazıda "Ancak Gülen ve destekçileri darbe girişimini planladıkları suçlamalarını reddediyor. Ancak ortada somut bir delil olmadan gerçekleştirilecek bir iade, ABD için onursuz bir davranış olacağı gibi Obama yönetiminin Erdoğan'ın hiddeti karşılığında bir kişiyi kurban etmesi anlamına gelir." ifadeleri kullanıldı.

Yazının devamı şöyle;

"Eğer Türkiye ABD'yi İncirlik üssünden çıkarmaya çalışırsa Washington askeri operasyonları Kuzey Irak'taki Erbil'e kaydırmayı düşünmeli. Bir diğer endişe verici gelişme ise Erdoğan'ın binlerce kişiyi gözaltına alarak kitlesel bir tasfiyeye başlamış olması. Binlerce asker gözaltına alındı. Belki bu demokratik düzeni yeniden tesis etmek için gerekli olabilir. Ancak aynı şeyi açığa alınan 3 bine yakın hakim ve savcı için söylemek imkansız. ABD'nin Türkiye'ye yönelik politikası demokratik yönetimin desteklenmesi yönünde olmalı. Darbenin başarısız olması Türkiye'de demokrasiye karşı sadece bir tehdidi bertaraf etti. Şimdi dikkatle takip edilmesi gereken konu Erdoğan'ın intikamının ülkeye daha da büyük bir zarar verip vermeyeceği konusu olacak.