Röportaj
08 Kas 2006 21:21 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:46

ÜNLÜLERİN BASIN DANIŞMANI STARLARIN RENKLİ DÜNYASINDA OLUP BİTENLERİ VE IŞILTILI DÜNYANIN PERDE ARKASINI ANLATIYOR!...

Alkışlarla,karşınızda o hep bildiğiniz ve sevdiğiniz isimler,duruşuyla kasıp kavuran pullu payetli ünlüler!Peki ya,ışıklar açılmadan önce ve kapandıktan sonrası?Ünlülerin basın danışmanı Nermin Ceri'den şok açıklamalar!!!

Nermin Ceri,starların renkli dünyasında olup bitenleri geçen yıl çıkardığı "Kimler Geldi Kimler Geçti" isimli kitabında da yazmıştı ama biz biraz daha ileri gittik ve iddialı yanıtlar aldık:


Şöhreti hazmedemiyorsan soda iç

Nasıl başlanıyor bu mesleğe, stajyerliği falan var mı bu işin?

Ben şahsen alaylıyım. Bazı hedefleri belirlemek bir şeylerin ışığını yakıyor. Her zaman bir yıldıza ulaşmaya çalıştım ve benim yıldızım Ajda Pekkan'dı. 8 yaşımdan itibaren başlayan bu hayranlığımla, bu idole yakın olabilmenin fizibilitesini yaptım hep ve ulaşabilmek adına gazeteci oldum, Sabah Gazetesi'nde istihbarat ve magazin muhabirliği yaptım ama çok enteresandır ki Ajda Hanım'la çok sonrasında tanıştım. Herkes sıkılıp bir süre sonra ideallerinin peşinini bırakıyor ama bir şeyi çok istedikten sonra onun uğruna birtakım fedakarlıklarda bulunup üzerine gitmenin doğru olduğunu düşünüyorum. İşte Ajda Pekkan hikayesi de böyle kader çizgisi doğrultusunda gelişti. Hayatımın buna kurgulandığına ve bunun Tanrı tarafından verildiğine inanıyorum. Ben bu dünyaya starlara yol gösterecek, onları bir yere taşıyacak kişi olarak gönderildiğimi düşünüyorum. Fakat maalesef, basın danışmanlığı mesleği Türkiye'de çok iyi işlemiyor. Basın danışmanı, basınla sanatçı arasındaki köprüyü sağlayan kişidir; çanta taşıyan kişi değil. Diğer işiyse, söz konusu sanatçının imajını belirleyip beyinlere öyle yerleştirilmesini sağlamaktır. Sunmak ve politika kurmak; bundan ibaret.


Süperstar'ın sağ kolu olmak nasıl bir şeydi?

Ona olan o yoğun hayranlıktan sonra yaklaşık 6 sene yanındaydım. İlk başladığım zamanlarda, Ajda Hanım'ın evinde kahvaltı yapardık ve bir zamanlar odasının duvarlarında Ajda fotoğraflarıyla yaşayan ben, masanın altından kendimi çimdiklerdim inanamadığım için. Gün be gün, işin dışındaki o sohbet anlarımızda benim hayranlık ve özverim kendisine yansıdı çok hoş kontak kurduk. Türkiye'de çalıştığım pek çok star oldu ancak Ajda Pekkan gibi birisi bir daha olamadı. O, öyle bir star ki hissettirir de bunu!


Bu film gibi birliktelik niçin bitti?

Raks Müzik Yapım'dan basın danışmanlığı teklifi aldım. Hem yeni çıkacak star adaylarına yol gösterebileceğimi hem de kendisiyle çalışabileceğimi söyledi. Tabii o yoğunluktan dolayı eskisi kadar ilgilenemedim Ajda Hanım'la. O dönem, Serdar Ortaç henüz çıkmamıştı, O'nunla çok fazla ilgilendim. Ardından Rafet El Roman, Gülşen... Biri bitti diğeri başladı. Görevim, bu isimleri yaratmak, parlatmak ve bir vizyon sağlamak oldu.


Basın danışmanı kreatif olmak zorunda mı?

Bu anlamda kreatif olarak ben sadece kendimi görüyorum; keşke herkes böyle olabilse. 20 yıllık meslek hayatımda sürekli olarak 'sanatçımı daha ileriye nasıl taşırım?' sorusuyla yaşadım. Eğer siz Gülşen'i hala pijamayla sokağa çıkan kız, Serdar Ortaç'ı karabiber olarak, Ciguli'yi şapkasıyla hatırlıyorsanız bunlar benim güçlü imajlarımdır. Keza, Seda Sayan'ın Marilyn Monroe hali de en çok ses getiren halidir. İmajdan da şu algılanmasın; imaj, saç-baş değiştirmek değildir, kafalara nasıl yerleşildiğidir.

SERDAR ORTAÇ'IN KAFASI KARIŞIKTIR


Serdar Ortaç'la çalışmaya başladığınızda, O'nun bugünlerin önemli pop starları arasında olabileceğini görebilmiş miydiniz?

Star olacak kişi size mutlaka bir ipucu veriyor. İlk çıktıkları dönemde komik halleri de olabiliyor sonra yıllar geçtikçe, eğer ki doğru kişilere emanetse, ger