Gündem
01 Ağu 2015 19:24 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:46

Ünlü köşe yazarı okudu! Akil İnsanlar'dan ortak çağrı!

Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan bir grup, İstanbul'da gerçekleştirdikleri toplantı sonrasında silahların susması çağrısında bulundu.

"Akil İnsanlar Heyeti"nde yer alan bazı üyeler, son günlerdeki terör olaylarını değerlendirmek üzere bir araya geldi. Basına kapalı toplantıya, Bayramoğlu, İnanır, gazeteci Oral Çalışlar, hukukçu Kezban Hatemi, KESK Genel Başkanı Lami Özgen'in de aralarında bulunduğu 10 kişi geldi. Toplantıya, 25 kişi davet edilmişti. Yeri ve saati gizli tutulan toplantı için ilk gelen Kadir İnanır oldu. Gazetecileri görünce şaşıran İnanır, "Nasıl haberiniz oldu" diye sordu.
Gazeteci Oral Çalışlar ise “Bizim de sorumluluklarımız var. Aramızda konuşacağız. Olayları yatıştırma konusunda bir etkimiz olur mu onu konuşacağız” dedi. Toplanmaları için siyasilerden bir talep gelmediğini söyleyen Çalışlar, "Olayları yatıştırma konusunda bir etkimiz olur mu onu konuşacağız" diye konuştu.

Toplantıya, Kadir İnanır, Ali Bayramoğlu, Öztürk Türkdoğan, Tarık Çelenk, Kezban Hatemi, Oral Çalışlar, Zübeyde Teker, Vahap Coşkun, Lami Özgen ve Celalettin Can katıldı. 2 saat süren toplantının sonunda heyet adına açıklama yapan Ali Bayramoğlu, ''Derhal silahlar susmalı, mutlak çatışmasızlık haline dönülmelidir'' dedi.
Bayramoğlu şu açıklamayı yaptı: "Türkiye 30 yıldır insani, siyasi ve ahlaki büyük bedeller ödenen, demokrasiyi boğan ve on binlerce insanının hayatına mal olan büyük bir çatışma yaşıyor. Bundan 2.5 yıl önce başlayan çözüm süreci ve beraberindeki eylemsizlik hali, çatışmanın bitirilmesi ve arkasından sorunun çözülmesi istikametinde toplumda büyük umutlar doğurmuş ve destek bulmuştu. Demokratik ve siyasi alanın genişlemesi, taraflar arasındaki görüşmeler, silahların kısmen geri çekilmesi çerçeve yasa gibi önemli adımlarla, çeşitli krizlere ve iniş çıkışlara rağmen, tarafların çözüm istikametindeki iradesi, bu umutları derinleştirmişti. Bizler akil insanlar heyetleri olarak, farklı görüş ve eğilimlerimize rağmen barış fikrinin toplumda yaygınlaşması, tartışılması, siyaset ve toplum arasındaki bağların kurulması için yapılan bir çağrıyı kabul etmiş, barış fikrinin toplumda demlenmesi için çaba göstermiş ve sorumluluk almıştık. 2014 Sonbaharından itibaren çeşitli gelişmeler, karşılıklı eksiklik ve hatalar, güvensizlikler ve sürece dahil olan yeni dinamikler, iklimi tersine çevirmiştir. Bugün geldiğimiz noktada, ne yazık ki çözüm süreci ölümcül bir kopuş yaşamaktadır. Silah ve şiddet perdesi yeniden açılmış ve savaş kapımıza tekrar gelmiştir. Bir dönem akil insan işlevini yerine getirmiş, bugün kendi iradesiyle bir grup olarak bir araya gelmiş olan bizler, vicdani ve demokratik sorumluluk içinde kamuoyu önünde medyaya, taraflara, sorumlulara şu çağrıyı yapıyoruz; Derhal silahlar susmalı ve mutlak çatışmasızlık haline dönülmelidir. Meydan okuyucu, ayırımcı ve suçlayıcı tahkir dilinden uzak durulmalıdır. Basından kanaat önderlerine, siyasi iktidardan muhalefet partilerine kadar her anlamda ve istikamette demokratik ve siyasi alanı daraltacak, siyasetin hareket alanı boğacak tüm önerilerden kaçınılmalıdır. Kopan çözüm çabalarına geri dönmek, diyalog ortamı oluşturulmalı ve diyalog kurulmalıdır. Bizler bu açıdan üzerimize düşen tüm sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu bildiririz."