Gündem
17 Oca 2018 13:36 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 01:57

Tutuklu gazeteci Deniz Yücel: Kirli anlaşma varsa ben yokum

Türkiye'de 11 aydır tutuklu bulunan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel, Alman haber ajansı dpa'ya avukatları aracılığıyla yazılı bir röportaj verdi.

Alman Die Welt gazetesinin tutuklu Türkiye muhabiri Deniz Yücel, iki ülke arasındaki silah anlaşmasıyla serbest kalma ihtimaline ilişkin, “Kirli anlaşma varsa ben yokum” dedi.

RedHack soruşturmasında gözaltı kararı varken 14 Şubat 2017’de emniyet müdürlüğüne giden Yücel 27 Şubat 2017’de tutuklanmış ancak RedHack iddianamesi hazırlanınca dosyası ayrılmıştı.

Gazeteci hakkında hangi suçlamaların yapıldığı ya da kaç yıl istendiği iddianame henüz hazırlanmadığı için bilinmiyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçen günlerde Alman basınına “İddianamenin hazırlanmamış olması beni de mutlu etmiyor” demişti. Yücel’den “Dert etmesin, o da alışır” yanıtı gelmişti.

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, mevkidaşı Çavuşoğlu’yla görüşmesinden bir gün önce Türkiye’ye silah ihracatına onay için Yücel’in cezaevinden çıkması gerektiğini söylemişti.

İkilinin görüşmesinden konuyla ilgili net bir durum ortaya çıkmamıştı.

‘Özgürlüğüm lekelenmesin’

Deutsche Welle’nin haberine göre Yücel, Alman haber ajansı dpa’ya avukatları aracılığıyla yazılı bir söyleşi verdi.

Serbest kalması karşılığında Ankara ile Berlin arasında ‘kirli bir anlaşma’ yapılmasına karşı olduğunu söyleyen Yücel, “Kirli anlaşma varsa ben yokum” dedi.

Yücel, özgürlüğünün ‘Rheinmetall’in tank ticareti ya da diğer silah tüccarlarının faaliyetleriyle lekelenmesini’ istemediğini kaydetti.

Yücel, Gülen Cemaati mensubu oldukları gerekçesiyle Türkiye tarafından aranan kişilerin muhtemel değiş tokuşuna da aynı şekilde karşı olduğunu belirtti.

‘Artık görüşme esnasında icra memuru da bulunuyor’

İyi olduğunu söyleyen Yücel, kendisine yönelik tecridin sona ermediğini, ancak hafifletildiğini kaydetti.

Yücel, “Ancak diğer taraftan bir kötüleşme var. Eşim Dilek ile en iyi ihtimalle ayda bir kez aramızda cam olmadan konuşabiliyoruz. Önceden yalnızca dışarıdan gözlemleniyorduk. Artık görüşme esnasında ayrıca bir icra memuru da bulunuyor” dedi.

‘Hükümet gayet resmi bir biçimde bir taraf’

Kendisiyle ilgili iddianamenin hala hazırlanmamış olmasıyla ilgili soruya “Ya başsavcılık beni unuttu ya da buna dair bir talimat almadılar” diye yanıt veren Yücel şöyle devam etti: “Türk hükümetinin benim vakamda ve diğer birçok Türk meslektaşımın vakasında yalnızca ilgili bir gözlemci olduğu, yalan. Hükümet izleyici değil, gayet resmi bir biçimde bir taraf.”

Tutuklanmasının ardından kendisine gösterilen dayanışma için ‘herkese çok müteşekkir’ olduğunu ve bu dayanışmanın ‘cezaevinde unutulacağı’ endişesini bertaraf ettiğini söyleyen Yücel, “Her ne kadar bana bunların çok azı iletiliyor olsa da özellikle de bana mektup yazan kişilere müteşekkirim” dedi.