Gündem
28 Kas 2015 14:13 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:12

Tahir Elçi'nin son sözü: Çatışma istemiyoruz!

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin son sözleri: "İnsanlığın bu ortak mekanında silah çatışma operasyon istemiyoruz..."

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, silahlı saldırıda öldürülmeden dakikalar önce, çatışmalarda hasar gören 4 Ayaklı Minare önünde yaptığı basın açıklamasında konuşmuştu.

Elçi, son konuşmasında şunları söyledi: "Yıllar önce Afganistan'da Taliban güçlerinin Buda Heykeli'ni bombalama görüntülerini hep birlikte dehşet için de izledik. Yine son birkaç yıl içinde IŞİD denilen o barbar grupların Palmira'da, Mısır'da, Ezidi yurdu Şengal'de o insanlığın tarihi birikimlerine yönelik suikastlarını, bombalamalarını hep endişeyle, kederle izlerdik. Ve Türkiye toplumu olarak hep şunu derdik, aman bunlar bizden uzak olsun ne yazık ki çok kısa bir süre içerisinde bizim de tarihi eserlerimize, tarihi değerlerimize yönelik benzer girişimler söz konusu oldu. Şu anda içinde bulunduğumuz Diyarbakır'ın tarihi Suriçi bölgesi 9 bin yıllık geçmişe sahip bu alan içerisinde surlar, camiler, kiliseler ve daha başta tarihi yapılar bulunmaktadır. Diyarbakır deyince zihinlerimizde en çok canlanan Diyarbakır isimiyle en çok anılan zihinlerimizde en çok sembolize olan Dört Ayaklı Minare'yi ne yazık ki iki gün önce şuan da gördüğünüz gibi ayağından vurdular. Şunu diyoruz tarihi Dört Ayaklı Minare insanlığa sesleniyor. Beni ayağımdan vurdular ne savaşlar ne felaketler gördüm ama böyle ihanet görmedim diyor bize. Bu tarihi yapı Anadolu'da örneği tek olan bir eserdir. Dünyada bunun bir örneği daha yoktur. Diyarbakır sallanamelere göre, buradaki yazıtlara göre İslam'dan önce inşa edilmiş tahminen bir Çan Kulesi gibi tasarlanmış ancak İslamiyet'ten sonra fetihten sonra Akkakoyunlu hükümdarlığı döneminde Sultan Kasım tarafından hemen yanı başımızda Mutahar Cami inşa edilmiş ve bu güne kadar bir çok felaketten sağ kurtulmuştur bu eser."

"SİLAH, ÇATIŞMA, OPERASYON İSTEMİYORUZ"
Elçi, Diyarbakırlılara çağrıda bulunan tarihi eserlere sahip çıkılmasını istedi. Elçi, "Biz Diyarbakırlılar olarak Diyarbakır barosu olarak tarihi değer ve eserlerimize insanlığın bin yıllık emeğine birikimine bu kadim şehre sahip çıkalım. Biz buradan çağrı yapmak istiyoruz. Biz bu tarihi bölgede bir çok medeniyete beşiklik etmiş ev sahipliği yapmış bu kadim bölgede insanlığın bu ortak mekanında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz. Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz. Bu amaçla bugün arkadaşlarımla Diyarbakır barosu üyesi arkadaşlarımla ve Diyarbakırlılara birlikte buradayız. Buradan demokratik tepkimizi ifade etmek için buradayız. Bu davranışı tarihe yönelik bu şiddet eylemini tarihe bir değere yönelik bu suikastı saygısızlığı kınıyoruz. Tarihine, tarihsel değerlerine tarihsel mirasına sahip çıkmayan toplumlar doğru ve güvenli bir gelecekte kuramazlar. Bu nedenle tarihimize değerlerimize tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkalım diyoruz" dedi.

SAVCIYA, "DEFALARCA ÇAĞRIDA BULUNDUK" DEMİŞTİ

Elçi Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge programında ‘PKK terör örgütü değildir’ dediği için hakkında yapılan soruşturmada savcıya şöyle ifade vermişti: “Başında bulunduğum hukuk örgütü Türkiye'de öteden beri mesleki sorunların dışında hukuk, insan hakları ve toplumsal meselelere ilişkin çeşitli çalışmalar yapmakta, raporlar hazırlamakta, fikir ve tavsiyelerde bulunmaktadır.

Ben de başkanı olduğum bu kurumun üç yıldan bu yana birçok çalışmasına ön ayak oldum. Son üç yıldır süren barış ve çözüm süreci diğer bir ifade ile bu meselenin silahların devreden çıkarılması ve demokratik yollarla yoğun bir çalışma yürüttük, hükümetin bu konudaki çalışmalarına tereddütsüz destek sunduk.

Diyarbakır ve bölgedeki birçok sivil toplum kuruluşuna öncülük ederek, barışçıl yolla çözümü için katkı sunmaya çalıştık. Son üç aydır özellikle silahların yeniden devreye girdiği bu dönemde bu silahlı sürece şahsım ve baro olarak net bir tutum aldık. Bu silahlı sürecin Türkiye toplumunun hiçbir kesimine yararının bulunmadığını defalarca çağrılarda bulunarak sona erdirilmesi talebinde bulunduk.”