Röportaj
03 Tem 2017 10:36 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:57

Star gazetesinden ayrılmıştı! Lütfü Oflaz “Cumhurbaşkanı adaylığı” için yeşil ışık yaktı!

Yazısının yayımlanmaması üzerine gazeteden ayrılan Star gazetesi yazarı Lütfü Oflaz, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için mesaj verdi.

Lütfü Oflaz "Murat Sabuncu’dan Turhan Günay’a, Musa Kart’tan Kadri Gürsel’e kadar gazeteci
olarak bilip tanıdığım meslektaşlarımın hapiste olmasından rahatsızım. Cumhuriyet gazetesinden Sözcü gazetesine kadar medyanın baskı altında olmasından rahatsızım" diye başlayan yazısı yayınlanmayınca Star gazetesinden ayrıldığını açıklamıştı.

Star gazetesinden ayrılan Oflaz, bu ayrılıktan sonra ilk kez konuştu. Oflaz'a Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisi için hem 2000 hem de 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “gönlümdeki Cumhurbaşkanı adayı” demesi hatırlatıldı. Oflaz Cumhurbaşkanlığı adaylığına yeşil ışık yaktı.

Cumhuriyet gazetesinden Kemal Göktaş’a konuşan Lütfü Oflaz, “İktidarın bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz. Gazeteciler, siyasetçiler hapiste, akademisyenler işten atılıyor. AKP bu noktaya nasıl geldi?” sorusuna “Aslında haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı tepki sadece muhalefetle sınırlı değil. AK Parti tabanı da rahatsız. Lütfü Oflaz rahatsız ama AK Parti tabanı da rahatsız” diye yanıt verdi.

“Neden rahatsız AKP tabanı?” sorusunu ise Lütfü Oflaz, şöyle yanıtladı:

“Rahatsızım’ yazısında birkaç cümleyle de olsa ona da değindim. Ak Parti tabanı başta belediyeler olmak üzere, yolsuzluk ve rüşvet söylentilerinin ayyuka çıkmasından rahatsız. Ak Parti tabanı Harun gibi gelip Karun gibi olanlardan rahatsız. Bu dönemdeki yargılamalarda parası olan, arkası olan, özellikle iktidarın tepe noktalarında dayısı olanlara karşı ayrıcalıklı davranılmasından rahatsız. Toplumda gerginleşmeden, huzursuzluktan ve bunun giderek ülkeyi bir iç savaşa sürüklemesinden rahatsız. Bu rahatsızlıkları bana Ak Parti tabanı yoğun bir şekilde iletiyor.”

“ERDOĞAN’IN BİR SÖZÜ MUHAFAZAKÂR TABANI ÇOK ETKİLER”

Lütfü Oflaz, “Siz 2019’da seçimde aday olmayı düşünür müsünüz?” sorusuna ise “Şunu iyi anlamamız lazım: Tayyip Erdoğan’ın karşısına muhafazakâr birini çıkartarak onu yenemezsiniz. Ekmeleddin İhsanoğlu örneğinde gördünüz. Muhafazakâr tabanın o insana verdiği değer önemli. Erdoğan’ın karşısına öyle bir insan koyacaksınız ki muhafazakâr taban ona Erdoğan’dan daha fazla değer verecek” yanıtını verdi. “Bu siz olabilir misiniz?” sorusu karşılığında ise Lütfü Oflaz, şunları söyledi:

“Tayyip Erdoğan ne diyor? Sabah gazetesinde 2007 yılında Mahmut Övür ‘Tayyip Erdoğan’ın gönlündeki Cumhurbaşkanı adayı Lütfü Oflaz’ diye yazdı. Erdoğan 2000 yılında da aynen böyle diyordu. Bir sürü yazar, hem 2000’de hem de 2007’de, değişik çevrelerden yazar, kanaat önderi aynı şeyi söylüyor. Düşünebiliyor musunuz, ‘Tayyip Erdoğan’ın gönlündeki Cumhurbaşkanı adayı…’ Bu muhafazakâr tabanda ne kadar etkileyici bir cümle. İkincisi, muhafazakâr yazarların Lütfü Oflaz hakkında yazdıkları ne kadar etkileyici. Muhafazakâr taban bunlardan etkilenir. Tayyip Erdoğan’ın bir sözü muhafazakâr tabanı çok etkiler. Muhafazakâr tabanı etkileyen kanaat önderlerinin, aydınların, yazarların o insanla ilgili olumlu kanaatleri muhafazakâr tabanı çok etkiler. Bunlar çok önemli. Muhafazakâr tabanın güvendiği, en ufak bir tereddüt göstermediği bir aday bulabilmek önemli.”

“CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI GÖNLÜNÜZDEN GEÇİYOR MU?”

Lütfü Oflaz, “Cumhurbaşkanlığı adaylığı gönlünüzden geçiyor mu?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:

“Cumhurbaşkanı adaylığı sizin istemenizle olacak bir şey değil. Hiç bir zaman hiçbir unvana, makama talip olmam. 2000 yılında bütün bu çevreler toplanıp geldiler. Bir sekretarya oluşturmuşlar. Dediler ki ‘Cumhurbaşkanını halkın seçmesini ve sizin de aday olmanızı istiyoruz’ dediler. Onlara ‘Başka biri daha iyi olabilir’ dedim. Dediler ki ‘Biz 5 isim üzerinde konuştuk. Cumhuriyet’ten Vakit’e kadar geniş bir yelpazede sadece sizin isminiz üzerinde uzlaştı. 4 isim vardı ama onlara başka itirazlar oldu. Ya siz olacaksınız ya hiç olmayacak, iş o noktada.’ 2019’da eğer siz akıllı bir strateji izleyeceksiniz, oturursunuz her şeyi düşünürsünüz, enine boyuna. Ona göre bir aday belirlersiniz. Bu illa Lütfü Oflaz olacak diye bir şey yok. İlla Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olacak diye bir şey yok. Önemli olan en etkili kim olabilir? Sağ ve sol tabandan, muhafazakârlardan ve laiklerden, dindarlardan ve Atatürkçülerden, milliyetçilerden ve evrenselcilerden, kim bütün bu insanlardan oy alabilir? Bunu siz belirleyeceksiniz.”