Medya
22 Eyl 2015 15:00 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:53

Saygı Öztürk'ün bu yazısı çok konuşulacak! Basını böyle teslim alıyorlar!

Sözcü köşe yazarı Saygı Öztürk,basını ele geçirme, görüşlerine karşı olanları susturma planlarının AK Parti hükümetinde yaygınlaştığını belirterek çarpıcı bir örnek verdi.

Sözcü Gazetesi köşe yazarı Saygı Öztürk, "Basını böyle teslim alıyorlar" başlıklı yazısında hükümetin yaygın basını soruşturma, vergi denetimleriyle susturmaya çalıştığını, aynı durumun yerel basın için de geçerli olduğunu belirtti.

Öztürk, bu nedenlerle yerel basının büyük bir bölümünün bağımsızlıktan uzaklaşarak AK Parti'nin yayın organı haline döndüğünü ileri sürdü.

Balıkesir’in AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur'un da yerel basın üzerinde hayli etkili olduğunu kaydeden Saygı Öztürk'ün anlattıkları bir hayli tartışma yaratacak gibi...

İşte Öztürk'ün "Basını böyle teslim alıyorlar" başlıklı bugünkü yazısından ilgili bölüm:

Günümüzde yeni suçlar çıktı. Hükümetin özellikle terörle mücadele konusundaki başarısızlıklarını gündeme getiren gazeteciler hemen “terör örgütü” mensubu oluyor, örgüt propagandasıyla suçlanıyor, hükümeti devirmeye teşebbüs etmiş, darbeye kalkışmış sayılıyor. Terör örgütü olduğu Yargıtay tarafından onanan örgütle ilgili fezlekeden bölümler yazan, yorumlayan Bugün gazetesi yazarı eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı da suçlandı, o şimdi Silivri Cezaevi’nde.
“Yandaş basın”, “havuz medyası” sözcükleri basını ele geçirme, görüşlerine karşı olanları susturma planları AKP hükümeti döneminde yaygınlaştı. Nasıl yaygın basın üzerinde soruşturmalarla, vergi denetimleriyle, gazetelere zorla girmeye çalışılarak baskılar kuruluyorsa, yerel basın için de bunlar geçerli. O yüzden, yerel basının önemli bir bölümü bağımsızlıktan uzaklaşmış, AKP’nin yayın organına dönüşmüş durumda…

PATRONLARDAN BASIN DANIŞMANI

Balıkesir’in AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur da yerel basın üzerinde hayli etkili. Oğlu İsmail Uğur’un yönetim kurulu başkanlığını yaptığı televizyon var. Babasının aleyhine tabii ki o televizyonda haber yapılması beklenmez. Ama Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve aynı zamanda Türkiye Gazeteciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Demir’in hem basın danışmanı, hem de belediyeye ait firmanın yönetim kurulu üyesi olmasına gelin de şaşırmayın.
Balıkesir Politika gazetesi sahibi Tarık Sürmelioğlu da Büyükşehir Belediye Başkanı’nın basın danışmanı. Arena gazetesi sahibi Aziz Han’ı da başkanın basın danışmanları arasında görüyoruz. Bandırma İlkhaber gazetesi yazarı Engin Arıcan da basın danışmanı olmuş. Diğer basın danışmanlarını artık saymayalım. Çünkü bazı ilçelerde de mahalli gazetelerin sahibi, bazı muhabirleri aynı zamanda belediye basın bürosunda görevli diye maaş alıyor.

MAAŞLAR BELEDİYEYE İŞ YAPAN FİRMADAN

Belediye başkanının danışmanlarından birisiyle konuştum. “İnanın Sovyetler Birliği döneminin KGB ajanları gibiyiz. Kimse kimseyi tanımıyor. Zaten bir çoğumuz belediyeye gitmeden maaşlarımızı alıyoruz. Maaşları aldığımız yer ise belediyeye iş yapan firma” diyor.
Mehmet Emin Alver’e ait Yosun Su Sağlık Temizlik Turizm Nakliyat Limited şirketi Büyükşehir Belediyesi’nden önemli işler alıyor. O işleri alan firma, belediyenin danışılmayan danışmanlarına ödeme yapıyor. Bir gazete patronuna sordum “Elime 1.920 lira geçiyor. Aralık ayında da sözleşmemiz yenilenecek” dedi.
Belediye başkanının danışmadığı ama danışılmadığı halde gazete patronlarına, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı’na maaş ödenmesinin anlamı nedir? O gazete sahipleri acaba gazetelerinde AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur, büyükşehir belediyesi, hatta AKP aleyhinde olumsuz bir haber ya da yorum yapabilir mi? İşte, yerel basının durumundan bir Balıkesir örneği verdim. İnanın benzer durum birçok büyükşehir için geçerli…

SEÇİM DÖNEMİ KURTARIYOR

Yerel basında çalışan meslektaşlarımızın maddi olarak da zor durumda olduğunu biliyoruz. Yalnız onlar değil gazetenin, televizyonun sahipleri de aynı durumda… Birçok yerel televizyonun umudu yaklaşan milletvekili seçimlerinde… Adaylarla para karşılığı röportajlar yapılacak, onların istediği sorular yöneltilecek. Seçim dönemi, bazı yayın organları için “verimli” bir dönem olur.
Bunları yapanların dışında direnen, hem de canla-başla direnen, gerçekleri yazmak için çaba gösteren onlarca meslektaşımız, kendilerine gelen önerileri elinin tersiyle iten gazete sahipleri de var. Yerel basın desteklenmeli ama bizde olduğu gibi değil.