Gündem
07 Eki 2015 13:17 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:55

Ruşen Çakır Demirtaş'a sordu: HDP'ye medya ambargosu var mı?

Selahattin Demirtaş HDP'ye medya ambargosunu Ruşen Çakır'a anlattı...

1 Kasım'da yapılacak seçimlere 25 gün kala, Türkiye siyaseti tüm hızıyla Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan savaş durumuna kilitlenmiş durumda. Seçmenler en çok HDP ve eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın ne diyeceğini de merak ediyor.

7 Haziran seçimlerindeki kadar ekrana çıkma şansı bulamayan Demirtaş ile süreci, yaşananları, HDP'ye yönelik medya ambargosunu, Ahmet Hakan'a yönelik saldırıyı konuşan Ruşen Çakır, periscope aracılığı ile canlı yaptığı mülakatı yeni sitesi medyascope.tv'de izleyicilere paylaştı.

İşte Ruşen Çakır'ın soruları ve Selahattin Demirtaş'ın yanıtlarından bir kısmı:

Ruşen Çakır: Türkiye’de en çok ilgi gören siyasetçi olduğunuzu da ben söyleyeyim. Önce Medya ambargosu ile başlayalım. 7 Haziran seçimleri öncesinde Selahattin Demirtaş, her yerde olmasa bile bir çok yerde vardı. Sizin partili arkadaşlarınız da ekranlardaydı. Şimdi yok. Hiç mi yok yoksa az mı var?

Selahattin Demirtaş: Daha az var. Medya üzerine büyük bir baskı var. Sadece bizimle ilgili değil. Siz de takip ediyorsunuz. Çalışanlar işten çıkartılıyor. Gazeteciler dövülüyor. Gazete binaları basılıyor. Polis ya da sivil gruplar tarafından yönlendirme ile yapılıyor. Hedef gösteriliyorlar. Kafasına silah dayanıyor.  Bütün bunlar hiç bir muhalif kesime dönük yayın yapılmaması için bir baskı şekline dönüşüyor.

Ruşen Çakır: Özel olarak size de …

Selahattin Demirtaş: Özel olarak tabi HDP2yi baraj altında bırakmak, toplumda görülürlüğünü azaltmak için bilinçli, merkezi bir medya ambargosu uygulanıyor. Bu ambargoyu, baskıyı kabul edip buna uyanlar da var uymayanlar da var. 

Ruşen Çakır: Biz de olduğu gibi…

Selahattin Demirtaş: Evet siz de olduğu gibi.

Ruşen Çakır: Ben Refah Partisini yıllarca izledim.  Bu hareket medyaya rağmen geldi. medyanın saldırılarına rağmen geldi. Ben açıkçası şunu düşünüyorum. HDP gibi toplumsal karşılığı olan bir hareket, bir parti belki de büyük medya ile arasının o kadar da iyi olması gerçekten iyi olmayabilir.

Selahattin Demirtaş: Şöyle söyleyeyim ben. 7 Haziran seçimlerinin başarısı bir şeye bağlandı. Yapay bir müdahale şeklinde, bir şişirme diye gösterilmeye çalışılıyor. Oysa HDP’nin başarısı öyle değil. Uzun yıllardır verilmiş bir emek var. Ve toplum bizi yüreğinde hissetti. HDP’nin söylemi, politikası bu ülkeye yarıyor. İhtiyacımız var düşüncesini herkes yüreğinde hissetti. Yoksa bir abartı bir illüzyon değildi HDP. O nedenle şu anda medya ambargosu bizi çok sarsmaz. Biz buna rağmen büyüyeceğiz, buna rağmen gücümüzü arttıracağız, topluma ulaşma imkanlarını sonuna kadar kullanıp başarıya ulaşacağız. Bu bizim açımızdan çok daha değerlidir. Bunun bir saman alevi, geçici bir heves olmadığını; HDP’nin Türkiye merkez siyasetine giriş yaptığını 1 Kasım’da ispatlamış olacağız.

Ruşen Çakır: Medya demişken, sizin bir kaç defa konuk olduğunuz Ahmet Hakan Coşkun… Onu bugün ziyaret etmişsiniz.

Selahattin Demirtaş: Bir kaç defa değil aslında.  Daha önce konuk olmuştum ama seçim öncesi bir tek program yaptık ve Sayın Ahmet Hakan Coşkun, aslında çok sayıda siyasetçi ile her gün program yaptı. Pek çok siyasetçi ile program yaptı fakat ne hikmetse benimle yaptığı  program birilerinin gözüne battı. Haksız bir suçlama haksız bir hedef gösterme ile karşı karşıya kaldı. Yoksa istatistikler çıktığında görülecek ki Ahmet Hakan HDP’ye torpil geçmiş değil. Tüm siyasi partiler, bizden çok daha fazla CNN’e de, Ahmet Hakan’a da çıktılar. Ve Ahmet Hakan’ın programında bize sorulması gereken en net sorular soruldu.

Ruşen Çakır: Sıkıştırdı yani…

Selahattin Demirtaş: Tabii ki, bir tolerans, bir torpil geçme olmadı.

Ruşen Çakır: Saz onda mıydı?

Selahattin Demirtaş: Saz ondaydı. Belki de o rahatsız etti. Ama o da haksız bir suçlamaydı. Hedefe konulmuş olması nedeniyle de biz çok üzüldük. Kendisini bugün ziyaret ettim. Geçmiş olsun dedim.

Ruşen Çakır: Ben de telefonla konuştum bugün, kendisine çok geçmiş olsun diyelim.