Politika
09 Tem 2017 18:15 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 00:33

MHP Samsun 12. Olağan İl Kongresi

- MHP Genel Başkan Yardımcısı Demirel: - "15 Temmuz günü, Türkiye Cumhuriyeti'nin en karanlık olaylarının yaşandığı anda kurumsal olarak kim veya neresi vardı diye düşünün. Cumhurbaşkanı yoktu, Başbakanımız yoktu, Genelkurmay Başkanımız ve kuvvet komutanlarımızdan haber alınamıyordu. Diğer siyasi...

SAMSUN (AA) - MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, "15 Temmuz günü, Türkiye Cumhuriyeti'nin en karanlık olaylarının yaşandığı anda kurumsal olarak kim veya neresi vardı diye düşünün. Cumhurbaşkanı yoktu, Başbakanımız yoktu, Genelkurmay Başkanımız ve kuvvet komutanlarımızdan haber alınamıyordu. Diğer siyasi partiler derin bir sessizlik içindeydi. Anamuhalefet havaalanından bir yere gitmişti. Ayakta olan bir hilal vardı." ifadelerini kullandı.

MHP Samsun 12. Olağan İl Kongresi, Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Kongreye katılan Demirel, yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişimine değindi.

Bazı günlerin "turnusol kağıdı" gibi olduğunu ifade eden Demirel, "Kimin ne olduğunu anlamak için öyle günler gerekir. Hadi bazı şeyleri önceden fark etmemiş olabilirsiniz ama bir zaman gelir, daha önce anlamadıklarınızı bir anda netleştirirsiniz." diye konuştu.

"15 Temmuz günü, Türkiye Cumhuriyeti'nin en karanlık olaylarının yaşandığı anda kurumsal olarak kim veya neresi vardı diye düşünün." diyen Demirel, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Cumhurbaşkanı yoktu, Başbakanımız yoktu, Genelkurmay Başkanımız ve kuvvet komutanlarımızdan haber alınamıyordu. Diğer siyasi partiler derin bir sessizlik içindeydi. Anamuhalefet havaalanından bir yere gitmişti. Ayakta olan bir hilal vardı. Milliyetçi Hareket Partisi. Hepimiz oradaydık o gece, hamdolsun. Genel Başkanımızın o geceyle ilgili tespiti basına düştükten sonra herkes ortaya çıktı."

- "Hükümetten beklentimiz, terörle mücadelenin artarak sürdürülmesi"

MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta da birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu belirterek, "MHP olarak hiçbir siyasi kaygıya düşmeden, hiçbir siyasi komplekse kapılmadan, siyasi bedeli ne olursa olsun, doğru politikalarda hükümetin, devletin yanındayız. Bunlardan biri de elbette ki terörle mücadeledir." diye konuştu.

Siyaset yapma anlayışlarının temelinde, ülkenin ve milletin çıkarları olduğunu vurgulayan Usta, "Hiçbir meseleye kendi siyasi perspektifimizden bakmadığımızı hepimiz biliyoruz. Türk milliyetçilerine, ülkücülüğe de yakışan budur. Bu şekilde politikalarımız sürdürülmektedir." ifadelerini kullandı.

Hükümetten beklentilerinin, terörle mücadelenin artarak sürdürülmesi olduğunu dile getiren Usta, şöyle devam etti:

"Artık bu terör meselesinin bu ülkenin gündeminden tamamen düşürülmesidir. PKK terörü her gün can alıyor, her gün yüreğimiz yanıyor. Daha yeni iki şehidimiz var. FETÖ terör örgütünün ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını hep birlikte gördük. FETÖ ile mücadelenin en etkin şekilde sürdürülmesi lazım. Bu mücadele sürdürülürken de elbette memurlarla, kamu görevlileriyle veya alt düzeydeki kişilerle mücadelenin sürdürülmesi lazım. Ancak hep söylediğimiz bir şey var. Bu mücadelenin siyasi boyutu nerede? Tek ayak üzerinde bu mücadele daha ne kadar sürdürülebilir? Bir kişinin, bir sistemin tek ayak üzerinde durması mümkün değil. Biz bu mücadelenin siyasi boyutunun da bir an evvel başlatılmasını hükümetten talep ediyoruz, bekliyoruz. "

- "Amacımız hiçbir şekilde polemik değildir"

FETÖ ile mücadelenin en sert şekilde sürdürülmesi gerektiğini ancak bir yandan da mağduriyetlerin arttığını anlatan Usta, bunlara da kulak tıkamamak gerektiğini söyledi.

Mağduriyetlerle ilgili MHP olarak üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerine işaret eden Usta, şunları kaydetti:

"Şu anki yaptığımız değerlendirmelerle ilgili olarak hiç kimsenin normal şartlarda bir itirazının olmaması lazım. Ama bazı siyasiler üzerine alındı. Bunun nedenini anlayamadık biz. Çok net olarak şunu ifade etmek istiyorum. Bir ifade oluyor. O ifadede deniliyor ki 'Efendim ben filanca kişiyi, filanca toplantıda gördüm.' Bununla ilgili bir sürü adli, idari soruşturmalar yapılıyor. Fakat siyasetçiler içinde bu işin içine bulaşmış, bu işe ciddi şekilde finansman sağlamış, başka şekillerde yardım yapmış insanlar var. 'Bunlarla ilgili niye hiçbir soruşturma başlatılmıyor? Bunları bilmek o kadar da zor mu?' diye sorduğumuz sorunun maalesef cevabı havada kalıyor. Yaptığımız bu değerlendirmelerden de bazı insanların alındığını görüyoruz. Bunu da anlamak mümkün değil. Türkiye kritik evrelerden geçiyor. Amacımız hiçbir şekilde polemik yapmak filan değildir. Buradan bize laf yetiştirmeye çalışan bazı siyasilere de söyleyeceğimiz şey 'Bize laf yetiştirmeyin, Türkiye'nin sorunlarıyla uğraşın' diyoruz."