Medya
03 Tem 2018 12:48 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:44

Medya dünyası merakta! Habertürk Gazetesi neden kapanıyor?

Star Gazetesi yazarı Mehmet Yeşilkaya, Habertürk gazetesinin sürpriz bir kararla kapatılacağının duyurulmasının ardından bir yazı kaleme aldı.

"Gücü Özgürlüğünde" sloganı ile yaklaşık 10 yıldır okurları ile buluşan Habertürk gazetesinin sürpriz bir kararla kapatılacağı duyurulmuştu. Gazete cuma günü son kez okurları ile buluşacak.

Gündemi sarsan bu haberin ardından Star Gazetesi yazarı Mehmet Yeşilkaya, bugünkü köşe yazısında Habertürk gazetesinin kapanma sebeplerini masaya yatırdı.

Yeşilkaya, "Habertürk iyice azalan reklam gelirleri ve önlenemez tiraj düşüşü nedeni ile kapıya kilit vurmak zorunda kalıyor. Üzülerek belirtmeliyim ki bunun arkası da gelecek. Yazılı basın hızla sona doğru gidiyor. Bu durumlar gazetecilikte kitlesel işsizliklere neden olacak." ifadelerini kullandı.

İşte Mehmet Yeşilkaya’nın bugünkü dikkat çeken köşe yazısı:

Yazılı medya, çağın iletişim teknolojisine yenildi. Baş döndürücü hızla ilerleyen dijital zamanlarda yaşıyoruz. Bilgi çağı diyen de var… Bilişim çağı diyen de… Bu çağın en başat özelliği bilgiye ve habere hem çok kolay hem de çok hızlı ulaşabilmek.

***

Hal böyle olunca bir gün sonra çıkan gazetelerdeki haberler bayat kalıyor. Çağımız hız ve farklılaşma çağı. Geleneksel medyaya alışkın nesil hızla yaşlanıyor ve azalıyor. Dijital medyayı kullanan; yani genç nüfus ise artıyor. Böyle olunca da gazete bayiinden gazete almaya gidenler azalıyor.

***

İnsanlar artık ceplerinde taşıdıkları akıllı telefonlarıyla birçok şeyi yaptıkları gibi habere de buradan ulaşıyorlar. Buradan okuyorlar ve buradan besleniyorlar.

***

Yani anlayacağınız iletişim fakültelerinde okutulan basın yayın tarihi kitaplarındaki ilk haber merkezleri kabul edilen İngiltere’deki “cafe”lerden çok uzağız artık.

***

Batı medyası bunu çok erken fark etti ve önlemini aldı. Almaya da devam ediyor. Birçok küresel medya grubu 2000’li yılların başından itibaren yazılı medyaya yatırımlarını neredeyse durdu. 5 yıllık planlamalarında daha çok dijital mecra yer aldı. Yirmi yıla yakındır kendilerini güncelleyerek yol alıyorlar. Artık Batı’daki çoğu medya kuruluşunun dijital platformlarından gelen reklam gelirleri yazılı versiyonundan daha fazla.



Peki Türkiye’de durum ne?
Maalesef bir iki medya kuruluşu dışında kimse dijital platforma yatırım yapmıyor. Hala geleneksel düzen devam ettiriliyor. Hala vasat haberciler dijitalde donanımlı haberciler ise yazılı basında çalıştırılıyor. Oysa dünyada habercilik ya da gazetecilik çoktan kendini yeniledi. Çağın gereklerine göre aksiyon aldı.

Çağın gerekliliklerine göre muhabirler yetiştiriliyor. Teknolojiye hakim, dijital medyaya göre kendini konumlandıran muhabirler ayakta kalacak. Biz ise hala eskiyi sürdürmekte direniyoruz. Ne kadar dirensek de gazete sahibi iş insanı zarar edince gazeteyi ya kapatır ya da kapatmak zorunda kalır. Yeni düzene direnmek çözüm değil!

***

İşte yaşanan son durum: Habertürk gazetesinin kapanması. Habertürk iyice azalan reklam gelirleri ve önlenemez tiraj düşüşü nedeni ile kapıya kilit vurmak zorunda kalıyor. Üzülerek belirtmeliyim ki bunun arkası da gelecek. Yazılı basın hızla sona doğru gidiyor. Bu durumlar gazetecilikte kitlesel işsizliklere neden olacak.

***

Haftaya kapanacak olan Habertürk gazetesinde çalışan birçok değerli muhabir, editör ve foto muhabiri var. Umarım bu meslektaşlarım başka medya kuruluşlarında iş bulabilir ya da CİNER Medya Grubunun dijital platformlarında değerlendirilir. Bu deneyimli gazetecilerin dijital medyada çalıştırılması halinde Habertürk.com’un marka değerinin artacağını düşünüyorum.

***

Burada daha önce de bu konuya dikkat çeken birkaç yazı kaleme almıştım. Yeri gelmişken bir kez daha belirteyim. Gazetecilik her gün gelişen ve yenilenen bir mesleğe dönüştü. 20. Yüzyılın haberciliği geride kaldı. Bu yüzyılda ise bambaşka bir habercilik anlayışı var. Ayak uyduramayan gazeteciler ve basın kuruluşları yok olmaya mahkum. Mevlana’nın dediği gibi: “Düne ait ne varsa dünle beraber gitti. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”