Gündem
12 Haz 2018 17:28 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:42

Magazin medyasının acı kaybı! Usta gazeteci kalbine yenik düştü!

Bir dönem Hürriyet, Milliyet ve Bulvar gazetelerinde magazin muhabirliği yapan usta gazeteci Tahir Yaman hayatını kaybetti.

Yıllarca birçok gazetede foto-muhabirliği yapan duayen gazeteci Tahir Yaman, geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etti.

Bu sabah haber için bulunduğu Trump Towers'ta kalp krizi geçiren Yaman ambulansla Şişli'deki Florence Nightingale Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaman doktorların tüm müdahalesine karşın hayatını kaybetti. 

40 yılı aşkın meslek hayatı boyunca, sinema ve müzik dünyasının ünlü isimlerini görüntüleyen Tahir Yaman 4 yıl önce Yeşilçam’ın 100. yıldönümü dolayısıyla çok özel bir sergiye imza atmıştı. 65 yaşındaki Yaman bir kız çocuk babasıydı.

Tahir Yaman'ın cenazesi Çarşamba günü (yarın) Şişli Camii'nde öğle namazını müteakiben kılınacak cenaze namazından sonra toprağa verilecek.

Magazin basınında herkes tarafından ağabey,doğru, dürüst,işini seven ve candan biri olarak tanınan Tahir Yaman'a Medyaradar ekibi olarak Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.



Tahir Yaman 43 yıllık meslek hayatını sansürsüz olarak kendisiyle yapılan bir röportajda şöyle anlatmıştı:

-Neden Magazinciliği seçtiniz?

"-Gazeteciliğe başladığım zamanlar lise son sınıftaydım stajyer olarak her branşa gönderdiler bizi polis adliye hastane muhabiri gibi her alanda yaptık ama sonunda 1983 yılında Bulvar Gazetesi "Türkiye Güzellik Yarışması" düzenlemeye başladı. O yarışmanın da takipçisi ben oldum beni görevlendirdiler.

Hülya Avşar, Sibel Turnagöl, Pınar Altuğ, Defne Samyeli gibi aklına gelebilecek isimlerin haberlerini ben takip ettiğim için direkt olarak magazinci oldum.

Bunun dışında zevkli bir meslek ama gece hayatında biraz zorlukları var. Erken saatlerde gördüğün insan farklı oluyor, geç saatlerde gördüğün insan farklı oluyor alkolün etkisiyle başına kötü işlerde gelebiliyor. Resim niye çektin veya çekmedin gibi tartışmalar sıkça yaşanıyor."

"Şimdiye kadar birçok haber ve röportaj yaptınız. En çok tepki aldığınız veya zorlandığınız haber veya röportaj geçti mi başınızdan?

"-Polat otel yeni açılmıştı diskosu vardı. Diskoda Nükhet Duru, Yaşar Alptekin gibi birçok ünlü vardı. Akşam 8 civarında oradaydık Bir genç geldi ismini bilmiyorum tanıdık bir isimdi. Sarıldık hoş geldiniz faslı falan sabah 5'te giderken omuzuna dokunduk "güle güle" demek için "sen bana nasıl öyle yaparsın" diye silah çekti araya girenler oldu ben de o arada kaçtım. Sabaha kadar otoparkta arabanın altında saklandım o gitsin diye hiç yoktan vuracaktı. "

-Gazetecilikte şanslı olmak gerekli midir?

"-Evet. Gazetecilikte şanslı olmak lazım her gittiğin yerde haber olmuyor. Ben o yönden şanlıydım yani sokakta giderken haber denk geliyordu.

Milliyet, Hürriyet ve Bulvar Gazetelerinde işe geç kaldığım zamanlar bir bahane bulmak için "Allah'ım bana yolda haber olabilecek bir şeyler denk gelsin" diye dua ederdim. İşte bu şanslı günlerden birinde şarkıcı Lal'ın iftar yemeğinde Sortie'deydim. Erken gittiğim için Boğaz'da geçen gemileri ve tekneleri çekeyim dedim. Bu sırada geçen bir tekne gözüme çarptı. Bir kare çektiğim fluu çıktı. Tekrar çektim o da net oldu. Çektiğim fotoğrafa baktım Demet Akalın, gözüme inanamadım. Garsonlara gösterdim evet abi o dediler?"

-En ilginç anınızı ne oldu?

"-Meslek hayatımla ilgili birçok ilginç anım oldu ama bunlardan biri Hülya Avşar ile ilgilidir. Yakından takip ettiğim için?

Film setine gitmiştim Hülyanın karnına fünyeler koydular, gelinlik giymişti. Kadir İnanır da damat olarak nikah salonundan çıkıyorlar. Bunları vuracaklar. Tabi dışarda güneş olduğu için flaş kullanılmıyor. Çekimler başladığında bende çekmeye başladım. Koydukları fünyelerin dozajı fazlaymış patlayınca karnı yarıldı Hülya Avşar'ın. Yere yığıldı kaldı. Bende çekiyorum bu arada resimleri. Kadir İnanır farkına vardı kalkmayınca, kucağına aldı. Arabaya bindirip hastaneye götürmeye çalışırken, set işçileri benim üstüme saldırdılar, dövdüler. Makinemi kırdılar ve filmlerimi aldılar?"

-2008 yapımı olan Ünlü Yönetmen Erdal Murat Aktaş tarafından Sulhi Dölek'in aynı adlı eserinden uyarlanan "Kirpi" filmindeki Tahir Yaman karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz?

"-Sulhi Dölek'le Milliyet Gazetesinden Orhan Boran, Özer Yelçe, Refik Erduran ile mizah sayfası yapıyorduk. Ben de o sayfa için fotoğraflar çekiyordum. Beraber çalışırken gözlemlemiş beni. Yazdığı aynı adlı romanda "Tahir Yaman" ismini kullanmış hareketli biri olduğum ve magazinci olduğum için?"

-Eskiden fotoğraf çekmek zahmetli işti sınırlıydı her şey. Şimdi ise teknolojinin getirdiği rahatlıkla sınırsız fotoğraf çekebiliyorsunuz bunun zorluğunu çok yaşadınız mı?

"-Şimdi dijital çıktı o zamanlar çok heyecanlıydı fotoğraf çekmek . Film veriyorlardı eskiden 1 filme 10 tane konu getirmek şartıyla. 3-4 tane çek diyorlardı. Şimdi çekiyoruz 15-20 tane hatta 50 tane çekiyoruz beğenmediğimizi siliyoruz. O zamanlar fırça yiyorduk "fazla çektin" diye vermiyorlardı film?

-Soyadınızı verdiğiniz YamanMagazin.com hangi amaçla ve ne zaman kuruldu?

"-Şahin Ekin ile beraber 30 ağustos 2009'da kurduk. Emekli Gazeteci olduğum için her gazeteye servis yapıyorum ama yayınlanıp yayınlanmayacağı kesin olmadığı için en azından kendi gazetem var orada paylaşıyorum. İnternete haber düştüğü zaman yayılıyor bunu da değerlendiriyorum."

-Genç Gazetecilere ne gibi önerilerde bulunuyorsunuz?

"-İnsanlar ile çok laubali oluyorlar adam yaşlı başlı ona saygı göstermeden konuşuyorlar. Biz izin alırdık örneğin; "Cüneyt abi müsaade edersen sana birkaç soru sorabilir miyiz?" diye.

Bir de ucuz insan çalıştırıyorlar eline makinayı veriyorlar 2-3 resmi çıkmaya başlayınca havalara giriyor sanki gazetenin müdürüymüş gibi dışarda kendini öyle hissediyor. Eğitimli olması şart."