Gündem
20 Eki 2018 17:25 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:55

İstanbul Barosu başkanlığı seçiminde kavga

İstanbul Barosu Genel Kurulu başladı. Seçimler için 10 aday yarışıyor.

Dünyanın en büyük barolarından biri olan İstanbul Barosu, 40 bini aşkın üyesiyle, yeni başkanını belirleyecek. Seçimlerde, yedi ayrı gruptan sekiz aday ve iki bağımsız aday yarışıyor. İstanbul Barosu’nun Olağan Genel Kurulu başladı. Haliç Kongre Merkezi’ndeki genel kurulda, ilk olarak Genel Kurul Başkanlık Divanı seçildi. Divan Başkanlığı’na avukat Şeref Kısacık oy birliği ile seçildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılan genel kurulda, mevcut baro başkanı Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’ndan Mehmet Durakoğlu üyelere seslendi.

Protestolu açılış

Durakoğlu, adaylara başarılar dileyerek konuşmasına başladı. Durakoğlu kürsüdeyken, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu üyeleri, ellerinde “Savunmada Taviz Çok. Çünkü Siz Varsınız” yazılı dövizlerle salona girdi. Bu sırada bazı avukatlar da alkışlarla protestoya tepki gösterdi. Durakoğlu, İstanbul Barosu'nun sadece bir meslek kuruluşu, bir baro olmasının ötesinde ayrı bir ağırlığı ifade ettiğini söyledi. İstanbul Barosu’nun adaletin tecelli merkezi olması beklenen büyük bir kurumun adı olduğunu kaydeden Durakoğlu, “Bugün buradan bütün Türkiye’ye adalet arayışımızı haykırabilmeliyiz. Bugün buradan yurttaşlarımızın adalet talep etmelerini sağlayabilmeliyiz” dedi. Avukatların sorunlarına da değinen Durakoğlu, hukuk fakültelerinden mezun olan kişilerin, mesleğe giriş için avukatlık sınavına tabi tutulmaları gerektiğini ifade etti.

Avukatlar niçin tutuklu?

Tutuklu avukatların insanca yaşama mücadelesi verdikleri için mahpusta olduklarını, özgürlüklerinin avukatlık yaptıkları için kısıtlandığını ifade ederek, şöyle devam etti: “Buradan haykırıyoruz ki, sürdürdüğümüz mücadele uğruna zulüm görüyor bu ülkenin avukatları. Avukat oldukları, avukatlık yaptıkları için kısıtlanıyor özgürlükleri. Biz biliyoruz ne döndüğünü, bunu anlatabilmeliyiz yurttaşlarımıza. Bu ‘adli rezaleti’ anlatabilmeliyiz topluma. Yargıçla tartıştığı için salondan atılanın aslında avukat olmadığını, adaletin kapı dışarı edildiğini seslendirebilmeliyiz. Öldük biz öldük! Öldürüldük hatta Tahir Elçi örneğinde olduğu gibi. Bir ay sonra 3 yıl olacak. Ölüyoruz, öldürülüyoruz, katillerimiz bulunmuyor. Bulunamıyor değil, bulunmuyor. Biliyoruz neler döndüğünü.”

Eren Keskin: Avukatlar atılmamı istedi

Özgürlükçü Hukukçular Platformu’ndan Eren Keskin de divan seçiminde dışlandıklarını belirtti. Keskin, “Hukuki sorunlarımızın göbeğinde olan resmi ideolojiyi tartışmaya açmak istiyoruz. Bizler önce Mahmut Esat Bozkurt hukukunu tartışmaya açmak istiyoruz. Biz böyle bir anlayışa sonuna kadar karşısındayız. Tüm kimliklerin eşit olarak yönetime katıldığı, hukuk tarafından korunduğu bir coğrafya özlemindeyiz. Mahmut Esat Bozkurt adına verilen ödül, delegelerin kararına rağmen önceki yıl bir kez daha verildi. Baronun kendi delegesini yok sayan tutumunu kınıyorum” dedi. Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu’nu destekleyen eski Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın konuşmasından sonra salonda “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atılmasına atıfta bulunan Keskin, “Darbeden şikayet edenler 'biz askeriz' diye slogan attı. Biz asker değil, hukukçuyuz. Hem darbelere karşıyız diyeceksiniz hem de hukuk adına militarist adımlar atacaksınız. Bunu kabul etmiyoruz” diye konuştu. Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu'nun Marmara Üniversitesi'nden ihraç edilmesini de hatırlatan Keskin, Baroda Değişim ve Gelişim Hareketi’nin başkan adayı Prof. Dr. Talat Canbolat’ı işaret ederek, “Sayın Canpolat, keşke aday olmasaydınız. Siz meslektaşlarınızı üniversitelerden ihraç eden bir siyasi zihniyetin temsilcisisiniz. Düşünce, ifade özgürlüğü kapsamında yargılandığım davalardan 12,5 yıl ceza aldım. Cumhurbaşkanı’nın avukatları tarafından İstanbul Barosu'ndan ihraç edilmek üzere disipline sevk edilmem için dilekçe verdiler” diye konuştu.

Kavili’den açıklama

Genel kurulda, Silivri’de duruşmada gözaltına alınan ve bir kaç saat tutuklu kalan avukat Ömer Kavili de konuştu. “Kahrolsun avukatlar” diyerek söz alan Kavili, avukatların mahkemelerde konuşturulmadıklarını, müvekkilleriyle asker izni olmadan görüştürülmediklerini, savcı katibi ile dahi görüşemediklerini belirtti. Yarın yapılacak seçimlerde şehir dışında olacağı için oy kullanamayacağını ifade eden Kavili, “Avukatın yanında yer almayan, sorunlarına sırtını dönen hiçbir başkana saygı duymayacağımı buradan açıklıyorum. Kahrolsun avukatlar” dedi.

Tahir Elçi fotoğrafları

Seçimlere giren gruplar, sabah saatlerinden itibaren kongre merkezinin farklı yerlerinde stant açtılar. Kongre salonunda tutuklanan 3. Havalimanı işçilerinin serbest bırakılması için Gaziosmanpaşa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne verilmek üzere imza toplandı. Kongre merkezinin farklı yerlerine tutuklu avukatlar ile katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Tahir elçinin fotoğrafları asıldı.

Çok adaylı yarış

Baro tarihinde ilk kez 10 aday yarışıyor. Adaylar şöyle: Özgürlükçü Hukukçular Platformu’ndan Eren Keskin, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’ndan Mehmet Durakoğlu, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Yükseliş Grubu'ndan Hasan Kılıç, Avukat Hareketi'nden Başar Yaltı, Avukat Hakları Grubu'ndan Gökhan Ahi, Baroda Değişim ve Gelişim Hareketi'nden Talat Canbolat, Milliyetçi Avukatlat Grubu'ndan Kaptan Yılmaz, Ortak Hedef Platformu'ndan Cem Kaya Karatün ile Bağımsız adaylar Fikret İlkiz ve Çiğdem Koç.

Tekme tokatlı kavga

İstanbul Baro Başkanlığı'na aday olan Baroda Değişim ve Gelişim Hareketi'nden Talat Canbolat'ın konuşması sırasında iki grup arasında kavga çıktı. Tekmelerin ve yumrukların havada uçuştuğu kavgayı salondaki diğer avukatlar ayırdı.

Haliç Kongre Merkezi'nde yapılan Genel Kurul Toplantısı'nda bazı avukatlar salondaki bazı kişilerin avukat olmadığını ileri sürdü. Gerginlikten dolayı Canbolat uzun süre konuşma yapamadı.  Bu sırada bazı grupların başkanlık divanına çıktığı görüldü. Bu sırada salondaki gruplar karşılıklı slogan attı. Salondaki gerginlik Canbolat'ın konuşması boyunca devam etti.