CineRadar
28 Oca 2016 23:50 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:19

İftarlık Gazoz hem güldürecek hem ağlatacak!

Yüksel Aksu’nun yönettiği ve Cem Yılmaz, Berat Efe Parlar, Ümmü Putgül ile Yılmaz Bayraktar’ın oynadığı İftarlık Gazoz, bu hafta gösterime giriyor!

1970’ler Türkiye’sinin Ege kasabalarından birinde ailesiyle yaşayan 5. sınıfı yeni bitirmiş olan çalışkan bir çocuktur. Adem yaz tatilinde Gazozcu Cibar Kemal Usta ile çalışmak ister. İzni koparan Adem gazozcu çırağı olarak çalışmaya başlar. Ramazan ayının başıdır, küçük olduğu için oruç tutmasına izin vermeyen ailesinden gizli niyet eder. Fakat Ege yaz sıcağında, bir yandan da gazoz satarken oruç tutmak hiç de kolay değildir.

İftarlık Gazoz, Yüksel Aksu’nun keyifli Ege hikayelerinden biri daha ancak onun da basın toplantısında altını çizdiği gibi, “Bu ülkenin her yerinde yaşanabilecek bir hikaye” bu…

Fakat alıştığımızın aksine bu kez mutlu son yok, bu da yönetmenin filmlerinde görmeyi sevdiğimiz büyülü gerçeklik hadisesini zedeliyor. Bir gişe filmi olmasına rağmen bu kez siyaseten taraf bir film İftarlık Gazoz… Filmin hikayesini çok sevenlerden bazılarının bunu yadırgayacağını düşünüyorum ve şunu da ekliyorum; Cem Yılmaz gazlı içeceklerden yakasını kurtaramıyor!



Dilerseniz, bu hafta gösterime girecek diğer filmlere de kısa bir bakış atalım. İşte kararınızı vermeniz için haftanın tüm filmleri, bir bakın sonra da hangisini severseniz ona bilet alın. İyi seyirler…

Zor Saatler

Bu hafta gösterime girecekler arasında sinema sanatı için önemli olduğundan değil ama anlattığı karakterlerin ilginçliği açısından en dikkatimi çeken film Zor Saatler oldu. Craig Gillespie’nin yönettiği ve Chris Pine, Casey Affleck, Ben Foster ile Eric Bana’nın oynadığı Zor Saatler (The Finest Hours), UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarılıyor.

Filmin konusunu kısaca geçmek gerekirse; 18 Şubat 1952’de New England’da sert bir fırtına çıkar ve doğu sahil şeridindeki kasabaları vurmaya başlayarak her şeyi paramparça eder, buna 150 metrelik iki petrol tankeri de dahildir. SS Pendleton ve SS Fort Mercer adlı tankerler fırtınada ikiye bölünmüşlerdir ve mürettebatları denizde mahsur kalmıştır. Webber ve üç adamı motorlu bir ahşap tekneye binerek Pendleton’ı bulurlar, kasırganın ortasında kalan mürettebatı dalgaların arasından geri getirirler.



VFX ekibinin emeğiyle ortaya çıkan denizin ortasındaki görsel efekt çalışması görülmeye değer. Özellikle SS Pendleton’un ikiye ayrılma ve kurtarma teknesinin sahildeki dev dalgaları aşarak açık denize çıkma sekanslarında muhteşem bir görsellik var.

Craig Gillespie’nin, usta işi bir zanaatkârlıkla çektiği Zor Saatler, vaadini yerine getiren, seyirciyi iki saat boyunca inanılmaz bir kurtarma operasyonunun mürettebatı ve denizin ortasında kalmış çaresiz gemi mürettebatı gibi hissettiren oyalayıcı bir seyirlik. Cast seçimi başarılı, tipler çoğunlukla uygun düşmüş. Kendi adıma, Bernie Webber gibi bir “iyi insanın” hatırasının onurlandırılmasına saygı duydum. Zor Saatler, sinemada izlemek için haftanın en doğru seçeneklerinden biri, finaldeki gereksiz duygusallığına rağmen izlerken çok keyif aldım.

Spotlight

Tom McCarthy’nin yönettiği ve Mark Ruffalo, Michael Keaton, Rachel McAdams ile Liev Schreiber’in oynadığı Spotlight, Warner Bros. tarafından vizyona çıkarılıyor.



Yeni atanan genel yayın yönetmeni Marty Baron 2001 yazında Globe’un başına geçmek üzere Miami’den geldiğinde Spotlight Araştırmacı Gazeteciler ekibini, 30 yıl boyunca düzinelerce çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanan yerel bir rahip hakkındaki bir makaleyi takip etmekle görevlendirir. Böylece, Kilise’nin bu tür rahipleri sistematik olarak koruyuşunun hiçbirinin hayal bile edemeyeceği büyük ölçüde olduğu anlaşılır.

Yalan Labirenti

Giulio Ricciarelli’nin yönettiği ve Alexander Fehling, André Szymanski, Friederike Becht ile Johannes Krisch’in oynadığı Yalan Labirenti (Im Labyrinth Des Schweigens – Labyrinth of Lies), Fabula Films tarafından vizyona çıkarılıyor.



2. Dünya Savaşı’nın ardından dünyanın Auschwitz’teki soykırıma ve ne tür bir vahşet yaşandığına dair en ufak bir fikri yoktur. Toplama kamplarıyla ilgili binlerce gizli belge mevcut olsa da, Nazi otoriteleri ve kamptan kaçmayı başaran esirler sessiz kalmış veya buna zorlanmıştır. Yıllar sonra genç savcı Johann, tesadüf eseri bazı kanıtlara ulaşır ve tek tek sorgulamaya başlar.

MURAT TOLGA ŞENmurattolga@gmail.com

CİNERADAR köşesi sinema/TV eleştirmeni Murat Tolga Şen tarafından hazırlanmaktadır. Filmlere ait künye bilgileri sadibey.com sitesinden alınmaktadır.