Gündem
19 Nis 2009 13:21 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:39

MEHMET HABERAL NEYLE SUÇLANIYOR? ERGENEKON'UN 1 NUMARASI ASLINDA O MU?

Ergenekon soruşturması sürecinde Şener Eruygur ile aynı iddia ile suçlanan Mehmet Haberal suçlamaları kabul etmedi.

Ergenekon soruşturmasının 12. dalgasında tutuklanan Mehmet Haberal'a Ergenekon örgütünü kurmak ve yönetmek, diğer profesörlere de Ergenekon örgütüne yönetici olmak iddialarının yöneltildiği ve bu suçlamalarla tutuklandıkları ileri sürüldü

Ergenekon soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet savcıları tarafından sorgulamalarının ardından nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanan, eski 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, eski Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Abbas Yurtkuran, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ile İstanbul Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Manisalı'nın, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "yasa dışı terör örgütü üyesi olmak" suçlarını işledikleri yönünde "kuvvetli suç şüphesi varlığını gösteren olguların bulunması" dolayısıyla tutuklandıkları belirtildi.


Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Ayşe Yüksel, Ömer Sadun Okyıltırık ve Hamdi Gökhan Ecevit'in ise "yasa dışı terör örgütü üyesi olmak suç şüphesi" gerekçesiyle tutuklandıkları öğrenildi.



Tutuklanan profesörler ve suçlandıkları konular.



PROFESÖR DR. MEHMET HABERAL
Başkent Üniversitesi sahibi Mehmet Haberal'a Ergenekon örgütünü kurma ve yönetme iddiası yapıldı. Ergenekon soruşturması sürecinde Şener Eruygur ile aynı iddia ile suçlanan Mehmet Haberal suçlamaları kabul etmedi. Haberal'ın Başkent Üniversitesine ait Patalya ve Kent otelde yapılan, Kamran İnan ve Ufuk söylemez ile birlikte düzenlediği toplantıların içeriği soruldu. Toplantılara katılan Şener Eruygu, Yaşar Okuyan, Doğu Perinçek, Yaşar Nuri Öztürk ile irtibatları soruldu. Haberal'ın Kamran İnan ile oluşturduğu ileri sürülen Diyalog grubu aracılığı ile bürokratlara davetiye gönderdiği ve toplantılar Şener Eruygur, Hürşit Tolon, Mümtaz Soysal, Ufuk Söylemez, Doğu Perinçek, Hulki Cevizoğlu ve Antalya Akdeniz Üniversitesinden gelenlerin katıldığı belirtiliyor.



PERİNÇEK TOLON'DAN ADAY OLMASINI İSTEDİ
Ergenekon örgütü kurucusu ve yöneticisi olmakla suçlanann Mehmet Haberal'a Hereke'deki ofisinde Hurşit Tolon ve Doğu Perinçek ile birlikte yaptığı görüşmenin de sorulduğu öğrenildi. Perinçek'in Haberal'ın ofisinde Tolon'a İP'den İstanbul adayı olmasını istediği, ancak Tolon'un bu isteği reddettiği öğrenildi. 



PROFESÖR DR. AYŞE YÜKSEL;
Emniyette susma hakkını kullandığı öğrenilen ÇYDD Yönetim Kurulu üyesi ve Van 100. Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Profesör Dr. Ayşe Yüksel hakkındaki suçlamalar oldukça ağır. MİT tarafından ÇYDD aracılığı ile Misyonerlik faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetler için yardım almakla suçlanan Profesör Ayşe Yüksel'in yine ÇYDD faaliyetleri ile PKK'ya yardım ettiği ileri sürülüyor. Bu yüzden MİT aleyline dava da açtığı belirtilen Ayşe Yüksel'in ayrıca Hurşit Tolon'un açtığı bir ihaleye katıldığı ileri sürülüyor. Ancak avukatı tarafından şiddetle reddedilen bu iddialar nedeniyle tutuklanan Ayşe Yüksel'in yöneticisi olduğu derneğin defalarca denetlendiği, çeşitli davalar açıldığı ancak açılan tüm davalardan beraat ettiği özellikle vurgulandı. Sadece derneğe satın alınna gayrimenkulun geç bildirilmesinden dolayı mahkum olduğu ancak bunun da yaşanan deprem nedeniyle geç bildirildiği için para cezasına çarptırıldığı belirtildi.



PROFESÖR DR. FERİT BERNAY;
Şener Eruygur ve Hurşit Tolon ile birlikte darbe teşebbüsünde bulunmakla suçlanıyor. Bu suçlamalar karşısında oldukça şaşırdığı verdiği ifadede belli olan Samsun 19 Mayıs Üniversitesi eski rektörü savunmasına hayatında hiç karakola dahi gitmediğini söyleyerek başlıyor. 30 yıllık bilim insanlığı yaşantısında yasadışı faaliyet içinde bulunmadığını ileri süren Bernay mahkemede bu şekilde suçlandığı için de üzüntülü olduğunu belirterek Beşiktaş Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesindeki savunmasına devam ediyor. Şener Eruygur ile Jandarma Genel Komutanı olduğu dönemde verdiği brifing nedeniyle tanıştığını söyleyen Bernay Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü olduğu dönemde rektörlerin yaptığı mitinge üniversite olarak topluca katıldığını bunun nedenini de içinde oluşan bir boşluk nedeniyle katıldığını belirtiyor. Sinan Aygün ile tanıştığı ve örgütsel faaliyet içinde bulundukları iddialarını ise babalarının demiryollarındaki ortaklığından dolayı tanıştıklarını kendi tanışıklıklarının da oradan başladığını söylediği belirtiliyor.



PROFESÖR DR. MUSTAFA YURTKURAN;
Şener Eruygur'un oluşturduğu Ergenekon örgütü üyesi olmak ve örgütsel faaliyet göstererek darbe teşebbüsü yapmakla suçlanan Mustafa Yurtkuran hakkındaki iddiaları Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesinde reddettiği öğrenildi. Yurtkuranın, benim herhangi bir yasadışı örgütle bir ilgim yoktur. Şener Eruygur'u Bursa Uludağ Üniversite Rektörlüğü yaptığım dönemde kamu görevlisi olmam sebebiyle tanıyorum. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Yine Levent Ersöz benim rektör olarak görev yaptığım sırada Bursa Jandarma Bölge Komutanlığı yapmıştır. Yine bununla protokol gereği tanışmışlığım vardır. Yüklenen bu suçla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı'nda ve Emniyet Müdürlüğü'nde ayrıntılı ifade verdim. O ifadelerimi tekrar ediyorum. Geçerlidir. Kabul ediyorum. Bana sorulan sorulara bildiğim kadarıyla cevap vermeye çalıştım dedi. Ve devamla ben şuan Tıp Profesörü olarak Uludağ Üniversitesi'nde görev yapmaktayım yaşım itibariyle Koroner yetmezliği, hiper tansiyon ve şekerim var. Bir ay öncede kanser ameliyatı geçirdim. Bu hususlarda raporlarla sabittir. Yine gözaltı süresinde raporlarım çıkarıldığım adli tabiplercede çıkarılmıştır. Bu hususunda göz önünde bulundurulmasını talep ediyorum.  Yaşadığım ve görev yaptığım yer bellidir. Serbest bırakılmamı talep ediyorum dediği ileri sürüldü.



HAMDİ GÖKTAŞ ECEVİT;
ÇYDD Yönetim Kurulu üyesi;
Ergenekon örgütü yöneticisi olmakla suçlanan Ecevit'in ben hiçbir zaman terör örgütü üyesi olmayı aklımdan geçirmedim. Böyle bir zan altında kaldığım içinde hicap duyuyorum . ben kanunlara saygılıyım. Anayasal düzeni istiyorum ayrıca   yüklenen  suçla   ilgili   olarak   Emniyet müdürlüğünde   susma  hakkımı kullandım ancak C.Savc.l.gmda ayrıntılı ifade verdim bu ifadelerim geçerlidir tekrar ederim suçsuzum dediği belirtildi.



PROFESÖR DR. FATİH HİLMİOĞLU; 
Malatya İnönü Üniversitesi eski rektörü ve Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi Hilmioğlu'nun da Ergenekon örgütü üyesi olmak ve örgütsel faaliyetlerde bulunmak suretiyle hükümeti yıkmaya teşebbüsle suçlanıyor. Hilmioğlu'nun savunmasını ise, ben yasadışı örgüt üyesi olmakla suçlanıyorum. Halbuki ben 8 yıl inönü üniversitesi rektörlüğü yaptığım yerde hem etnik terör hem de dinsel terör olan Hizbullah örgütü faaliyet göstermekteydi. Ben böyle bir yerde görev yaptım. Görev yaptığım sırada bunlarla mücadele ettim. Ben her iki terör örgütünün deneme tahtası haline geldim. Bu tehditler sebebiyle talebim olmaması sebebiyle jandarma ve emniyet tarafından iki ay boyunca koruma altına alındım. Benim babamda milletvekili ve senatörlük yaptı. 1978 yılında aşırı sol örgütler tarafından öldürüldü. Bu kadar terörde mağdur olmuş bir ailenin ferdi olarak yasadışı terör örgütünün içinde olmam mümkün değildir. Bana sorulan iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü mensubu olduğu iddia edilen yaklaşık 200-250 civarında ismin yüzde 95 ile hayatımın hiçbir döneminde karşılaşmadım ve tanımam.



ERUYGUR VE BALBAY'I KONFERANS İÇİN DAVET ETTİM
Tanıdıklarım ise Şener Euygur ve Mustafa Balbay'dır. Onları da görevim gereği konferansa gelmek üzere davet ettiğim kişilerdir. Bu örgüt kapsamında yapılanmalarla ilgili örneğin lobi belgesini ilk defa gördüm ve duyuyorum. Ben iki dönem rektörlük yaptım ve ben göreve atanmadan önce hakkımda bütün devlet birimleri tarafından araştırmalar yapıldı. Bu son 4 yıllık dönemde mi ben terör örgülü üyesi oldum?  Ben 2008 yılının Ağustos ayına kadar bu görevi sürdürdüm. Hakkımda bir şüphe olsaydı devlet benim bu bu görevi sürdürmeme izin vermezdi. Hatta ben rektörlük grevini bıraktıktan sonrada Ankara'da çalışmaya devam ettim ve orada da devlet makamları bana koruma verdiler şeklinde savunma yaptığı öğrenildi.



PROFESÖR DR. EROL MANİSALI;
Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi Erol Manisalı'nın Ergenekon örgütü jüri üyesi olmak ve örgütsel faaliyetler çerçevesinde darbe teşebbüsü yapmakla suçlandığı ileri sürülüyor. Cumhuriyet Gazetesinin yeniden yapılanması ve Ergenekon örgütünün faaliyetleri doğrultusunda yapılandırılmasını sağlamakla suçlanan Manisalı da Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesinde verdiği ifadede hakkındaki iddiaları şiddetle reddetti.



Manisalı'nın; polis ve savcılıkta verdiği ifadeler doğrultusunda savunmasını yaptığı belirtildi. Hakkındaki iddaları müphem bulan Manisalı, iddiaların bazıları somut görülse bile bunlar herhangi bir yemekte karşılıklı sohbet esnasında sarf ettiğim sözlerdir. Çok ciddi bir ortamda bilgi verir gibi aktarılmış bazı olaylarda örneğin 2008 olan bir olay 2004 yılında olmuş gibi yansıtılmış, bu hususlar doğru değildir.



Örneğin telefon defterimde ajandamda uzun yıllar önce kayıt ettiğim benim bile hatırlamadığım bir isim bana bu kimdir neyin nesidir diye sorulmaktadır.



ÇOCUĞUN MASAYA ÇİZDİĞİ RESİM SORULDU
Yine çocuğun masaya çizdiği bir resim bu nerden çıktı dercesine ciddiye alınmaktadır belli bir empoze ve yönlendirme söz konusudur. Bu şekilde suçlanmak istemiyorum, ben uzun yıllar katılımcı demokrasiyi kitaplarımda işledim ve her ortamda dile getirdim, 70 yıllardan beri bütün siyasi parti liderleriyle beraber oldum ve partilere konferanslarda bulundum, ben bir çok yazımda darbe aleyhinde yazılar yazmış olmama rağmen basından gördüğüm kadarıyla Ergenekon örgülüyle bir zorlamayla ilişkilendirmeye çalışıyorum bu yapay ve bir zorlama sonucu yapılmak istenmektedir, bu suçlamaları kabul etmiyorum. Ben hayatım boyunca yakın tarihteki parti liderleri bunlar Ecevit, Demirci, Özal. Mesut Yılmaz, Tansu çiller ve Abdullah Güle de bu yöndeki fikirlerimi ifade ettim, destlerini aldım ve memleketin çıkarları için gerek kitaplarımla gerekse bu tür konferanslarımla dile getirdim. Amerikan Avrupa'ya oradan uzak doğuya kadar yabancı ülkelerde Türkiye'nin menfaatlerini korumaya yönelik konferanslar verdim, 70 yıllık hayatımda bunları eserlerimle ortaya koydum halde yapay zorlamalarla böyle bir örgütle anılmam son derece şaşırtıcıdır, demokrasi aşığı bir insan olduğum eserlerimde bellidir. Bunu ispat edici bütün AKP, CHP, MHP, DSP gibi partilerde verdim konferanslarda da açıktır bunlar ortada iken Ergenekon gibi bir örgütle irtibatlı olduğum iddia edilmesi son derece anlamsızdır diyerek kendisi hakkındaki iddaları reddettiği öğrenildi.



ÖMER SAPUN OKYALTIRIK
Ergenekon örgütü içinde faaliyet göstererek darbe teşebbüsünde bulunmakla suçlanan Okyaltırık'ın Ergenekon soruşturması sürecinde daha önce tutuklanan televizyon şirketi sahibi Tuncay Özkan ile irtibatlı olarak Ata Evleri projesiyle darbe hazırlığında bulunduğu ileri sürülüyor.
Okyaltırık ise hakkındaki iddiları kabul etmeyerek emniyette susma hakkını kullandığı belirtildi. Okyaltırık'ın ben suçlamaları kabul etmiyorum, ben çeteyle bir ilgim olmaz benim annem babam banka emeklisidir, çevrem öğretmenlerim ve ailem beni iyiye doğruya yönlendirmiştir. Ben kendi halinde ailevi yaşantısı olan iki tane kız çocuğum olan bir kişiyim. Ben ailesine bağlı mazbut bir insanım görevliler gelene kadar benim herhangi bir ilgim olmamıştır, adalete inancım sonsuzdur. Ben masumum. Hiçbir şey yapmadım. Niye burada olduğumu da bilmiyorum, benim aileme kavuşmak isliyorum, ben bu suçla ilgili olarak ta zaten savcılıkta ayrıntılı olarak ifade verdim diyerek kendisini savunduğu belirtildi.