İnfial
30 Nis 2015 14:25 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:30

Fuat Avni’nin "Kim" olduğuna değil "Kim olmadığı"na bakın!..

Medyaradar medya-siyaset analisti Atilla Akar, “Twitter fenomeni” Fuat Avni’nin kimliği üzerine yapılan spekülasyonlara dair “kim değildir” üzerinden bir “profil analizi” yaptı.

Günümüzde bir “internet fenomeni” haline gelmek hem çok kolay hem de çok zor. Bir yandan saçma salak işler yapan, normalde adam yerine koymayacağınız bomboş, fındık beyinli bir sürü adam ve kadın kısa sürede ve kolaylıkla birer internet fenomeni haline gelebiliyor. Ancak bunların çoğu ya magazin dünyasından ya da iyice arıza tiplerin yaptığı “aykırı” çıkışlarından dolayı oluyor. Lakin içlerinde halen ilgi odağı olmayı sürdürenler çok az. Çoğu saman alevi gibi parlayıp sönüyor. “Olsun, kısa süreli de olsa şöhret şöhrettir” bayağılığı yani!

Öte yandan “internet fenomeni” olmak o kadar kolay bir şey de değil. Yaptıklarınız veya söylediklerinizle geniş bir çevrenin dikkatini çekmeniz, gündem yaratmanız, o ilgiyi canlı tutmanız lâzım. Bu durum siyasal-sosyal alanlarda ise hiç kolay değil. Gündelik yorumcu-habercilerden daha fazla veya onların kolaylıkla ulaşamayacağı bilgilere sahip olmanız, siyaset kurumunun ve devletin içinde dönen en “derin” işlere vakıf bulunmanız gerekiyor. Üstelik bunları olmadan önce bildirmek gibi bir avantaja da sahip olmanız mühim.

Diğer bütün faktörleri geçerek sadece bu kriterler ışığında bile baktığımızda son dönemin hiç tartışmasız en önemli fenomeni “Fuat Avni” mahlaslı “Twitter fenomeni”dir. Fuat Avni isimli bu “sanal kişilik” söyledikleriyle o kadar gündem oluşturuyor ve ülkedeki yakın gelişmelere dair bir “Siyasal müneccim” rolü oynuyor ki hangi düşünce veya taraftan olursanız olun ister istemez onu dikkate almak durumunda kalıyorsunuz. Gerçekten üniversitelerde üzerine doktora tezleri yazılacak kadar önemli bir olay haline gelen aynı kişinin (?) 18 Şubat 2014 tarihli ilk tweetini attığından bu yana takipçi sayısı 1 milyona ulaşmış bulunuyor.

Malum; Fuat Avni’nin kimliği üzerine şimdiye kadar muhtelif spekülasyonlar yapıldı hatta isimler, (Eski emniyetçi ve Taraf yazarı Emre Uslu gibi) ortaya atıldı. Şimdilerde ise bir internet sitesinin eski yazarı Rauf Atilla Polat’ın (Ki anlaşılan bu da bir takma ad) Fuat Avni olabileceği dillendiriliyor. Belki yarın öbür gün çok daha başka isimler ortaya atılacak. Belki ileride gerçekte kim olduğu ortaya çıkacak belki de bir “İnternet efsanesi” olarak kalacak. Öyle veya böyle çoktan hayatımıza girdi bile…

Lakin tamamıyla benim şahsi kanaatim –niye yapılıyor demesem bile- kişi isimleri üzerinden yapılan bütün spekülasyonların (İşin gizemli muhtevası gereği bir ölçüde “normal” olsa da) yanıltıcı ve çözümleyici olmadığını düşünüyorum. Şayet ortada bir “kişi” (?) varsa bile onun şu an deşifre edilebileceğini de sanmıyorum. (Zaten şu ana kadar saptanamamış olmasının da –veya saptanmak istenmemiş-  onun sadece tek başına bir şahıs olmadığını yeterince gösterdiğini düşünüyorum.) Şayet bu internette dolaşıp duran “Kamçılı süvari Zorro” türünden esrarengiz bir tip değilse bir şekilde kokusunun çıkması gerekirdi.

Onca iddiaya rağmen eğer halen “kimdir”in net ve kesinleşmiş bir cevabı yoksa o halde “Kim” üzerinden değil, “kim değildir” üzerinden teorik bir “kimlik modellemesi” geliştirmemiz gerekecektir. Öncelikle -ayrıntısını bilemesek bile- basit bir analizle varabileceğimiz bazı sonuçların altını çizelim.

1) Fuat Avni bir “şahıs” değildir: Fuat Avni zannedilenin ve gösterilmek istenenin aksine somut bir kişi değildir ve olamaz. Çünkü bir kişi nitelik ve yetenekleri ne olursa olsun bu kadar çok alanda ve bu kadar çok ve “gizli” kapsamda bilgiye ulaşamaz. O olsa olsa çok taraftan ve belli kanallardan toplanan bir “bilgi havuzu” nun ortak adıdır. Kolektif bir çabanın “marka”sıdır. Bununla birlikte; şimdiye kadar adı geçen-geçmeyen şahıslar “gerçek” olsa bile (Ki, hiç sanmıyorum) bu gene de onun gerçek bir şahıs olduğunu ispatlamaz. Sadece ve en fazla o ekibe bir şekilde dahil olabileceklerini gösterebilir. Fuat Avni mahlasıyla kurgulanan ve bize yansıyan bir istihbarat sürecinin kendisidir.

2) Fuat Avni “sivil bir oluşum” ya da kişi değildir. Söz konusu fenomen her tür riski göze alarak ulaştığı gerçekleri toplumla paylaşmak isteyen basit, iyi niyetli bir “sivil unsur girişimi ” değildir. “İdealist bir muhalif çabası” ise hiç değildir. Söz konusu bir tür “tüzel kişilik” attığı tweetlerle “doğrudan siyasi amaç” gütmekte, yönlendirme yapmakta, zihinleri hazırlama, yıpratma, vb gibi çok amaçlı ve konjonktüre göre değişen bilgiler “servis” etmektedir. Bu ancak daha “profesyonel, organize bir ağ”ın altından kalabileceği bir iştir. Bu derece yaygın bir faaliyeti ancak devletle bağı ya da bir şekilde kontağı olan kişiler gerçekleştirebilir.

3) Fuat Avni ilgi çekmek isteyen “Amatör” biri değildir: Bu konulara meraklı, biraz da geniş ufuklu, iyi-kötü bilgili ve esas amacı ilgi çekmek isteyen biri değildir. Daha doğrusu “ilgi”yi sandığımız manada “bireysel bir haz” için değil, muhtemelen belli amaçlar doğrultusunda çekmeye sağlamaktadır. Yüksek dozda bir PR faaliyeti gibi durmaktadır. Buradan alınacak “bireysel haz” siyasal hazzın çok gerisindedir.

4) Fuat Avni “Kalıcı” bir kişilik değildir: Fuat Avni muhtemelen “dönemsel bir kişilik” olarak kalacaktır. Esas olarak Cemaat/AKP çelişkisinin bir ürünü olarak gibi durmakta ve o kavganın patlak verdiği konjonktürün bir ürünüdür. Demek ki Fuat Avni bu çelişki üzerine yükselmiş ve o çelişkinin ihtiyaçlarına atfen, o çelişkinin yönlendirilmesi üzerine inşa edilmiş bir kişiliktir.

Sonuç olarak; hoşlanalım, hoşlanmayalım “Fuat Avni” internetin son zamanlardaki “en başarılı” fenomenidir. Ancak bu çalışması “bireysel bir zekâ” olmaktan çok asıl ve esas olarak “kolektif bir zeka” olmasına borçludur. Bir “internet fenomenleri ödülü” gibi bir ödül olsaydı o ekibin (Her kimlerden oluşuyorsa) toplu olarak alacağına kesin gözüyle bakılabilirdi.

Kısaca; Fuat Avni bütün bu istihbaratın tek elde toplandığı, değerlendirilip, analiz edildiği ve belli hedefler gözetilerek servis edildiği “merkez”in, “ekip”in “İstihbarat ağı”nın, ortak adı veya “operasyon”un kod adıdır. Önemli olan Fuat Avni’nin değil, oluşumun arkasında “kim”in olduğudur.

Bu ilk bakışta ve genellikle iddia edildiği gibi Cemaati akla getirse, (Erdoğan’a karşı kullanılan dil, sürekli Erdoğan’ı hedefleyen ve onu zorda bırakan, suçlayan iddialar, hükümete yönelik isnatlar, vb) onu düşündürecek doneler barındırıp, bu yönde makul ve mantıklı işaretler verse de bir istihbarat operasyonu olarak “Kara propaganda” türünü akla getirse de başka ihtimalleri de hesaba katmamızı –en azından ihtiyaten- gerekli kılmaktadır. Nitekim anlaşılan Cemaat de bu durumdan rahatsızdır. Zaten onlarda Fuat Avni’nin “cemaate yönelik suçlamaları haklı çıkarmak için” öne sürüldüğünü iddia ediyorlar.

O yüzden bana göre Fuat Avni’nin “kim olduğu”nun cevabı aslında “kim olmadığı”nda saklı. Olaya bu kriterlerle baktığımızda işler biraz çatallanmış gibi görünse de gerçekte netleşiyor. Buna rağmen “Fuat Avni kim ya da kimler?” diyorsanız yahut  “Hangi amaçlar doğrultusunda bir fenomen haline geldi veya getirildi?” diye merakınızı tatmin etmek istiyorsanız elbette haklısınız.

Öte yandan medyadaki diğer arkadaşların iddialarını da dikkate alırım ama bana göre bu sorular halen boşluktadır. En azından epey bir süre de gerçek manada doldurulabileceğini de sanmıyorum. Yahut ne bileyim? Bu soruların cevabını bir çırpıda verebilecek kadar “yetenekli” (!) olsaydım herhalde “Fuat Avni” ben olurdum!..

30.04.2015.

atillaakar@gmail.com