Gündem
27 Eyl 2010 13:15 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:39

FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU DOKUZUNCU KEZ DEĞİŞİYOR! TASLAK METİN NELER GETİRİYOR?

Kültür ve Turizm Bakanlığı,bugüne kadar sekiz kez değiştirilen FSEK'in yarıya yakın bir kısmında değişikliği öngören yeni bir taslak metin hazırladı ve ilgililerin görüşlerine açtı.

1952 yılında yürürlüğe giren 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu bugüne kadar sekiz kez değiştirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, yasanın yarıya yakın bir kısmında değişikliği öngören yeni bir taslak metin hazırladı ve ilgililerin görüşlerine açtı.
 
Av. Dr. Cahit Suluk, taslak metinde öngörülen temel değişiklikleri değerlendirdi:
 
1. Meslek Birlikleri Her Alanda Teke Düşecek
 
Taslak metin bu haliyle yasalaşırsa, meslek birliklerinin adı telif birlikleri olarak değişecek ve her alanda sadece bir adet telif birliği kurulabilecek. Bugün aynı alanda kurulmuş birden çok meslek birliği var. Sözgelimi, müzik eser sahipleri alanında MESAM ve MSG, fonogram yapımcıları alanında MÜYAP, MÜZİKBİR ve MÜYABİR faaliyet halinde. Bu meslek birlikleri ya birleştirilecek ya da tamamen tasfiye edildikten sonra yeni bir meslek birliği kurulacak. Gerek birleşme gerekse tasfiye sonrası yeni kuruluş halinde, önceki meslek birliklerinin malvarlıkları ve borçları, yeni kurulan veya birleştirilen meslek birliğine devredilecek.
 
Her alanda bir adet telif birliğini öngören Bakanlık, uygulamada yaşanan kaosu önlemeyi hedefliyor. Eserleri kullanan radyo-TV ile otel, restoran ve mağazalar gibi umuma açık mahaller de her alanda tek muhataba kavuşacak.
 
2. Kamuya Ait Kütüphaneler ile Eğitim ve Araştırma Kütüphaneleri Hiçbir Karşılık Ödemeden Kitapları Ödünç Verebilecek
 
Bir eserin kütüphaneler tarafından ödünç verilmesi, için hak sahiplerine adil bir ödeme yapması gerekiyor. Bu miktar, ilgili alan meslek birliklerince tarife hazırlanarak belirlenecektir. Dünyadaki uygulamalar da bu yöndedir.
 
Ancak taslak metinde, kamu kurum ve kuruluşları ile eğitim ve araştırma kuruluşlarına ait kütüphaneler ve ihtisas kütüphaneleri belirtilen bedeli ödemekten muaf tutulmuştur. Ülkemizde kütüphaneler ya kamu kurumlarına aittir ya da eğitim amaçlıdır. Dolayısıyla bu düzenleme ölü olarak doğacak demektir.
 
3. Kütüphaneler, Müzeler ve Eğitim Kurumları, Telif Ödemeden Satın Aldıkları Yayın ve Diğer Eserleri Arşivleyebilecek
 
Bir eserin arşivlenmek amacıyla doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik veya ticari bir amaç güdülmeksizin kütüphaneler, arşivler, müzeler ve eğitim kurumları tarafından dijital ortama aktarılarak veya başka teknik yöntemlerle çoğaltılması serbest hale getiriliyor. Böyle bir uygulama yayıncılığı sekteye uğratabilir. Zira yayıncılar, e-book gibi satışı gibi ticari uygulamaları şimdiden unutmalı.
 
 
4. Şahsi Kullanım Harcı Öngörülüyor
 
Her türlü boş video kaseti, ses kaseti, bilgisayar disketi, CD, DVD gibi taşıyıcı materyaller ile fikir ve sanat eserlerinin çoğaltılmasına yarayan her türlü teknik cihazı ticari amaçlı imal veya ithal eden gerçek ve tüzel kişiler imalat veya ithalat bedeli üzerinden yüzde üçü geçmemek üzere Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenecek orandaki miktarı Kültür ve Turizm Bakanlığına yatıracaktır. Bu rakamın belirli bir yüzdesi, telif birlikleri (meslek birlikleri) aracılığıyla hak sahiplerine dağıtılacak. Bu yüzde taslak metinde henüz belirlenmemiş. Mevcut uygulamaya göre ise, bu para Bakanlıkta kalıyor. Şimdi hak sahiplerine de bir miktar dağıtım yapılacak. Ancak Bakanlık, dağıtılacak bu rakamı minimumda tutmaya çalışıyor.
 
5. Uzlaştırma Komisyonu Yine İşlevsiz
 
Meslek birlikleri ile radyo-TV ve umuma açık mahaller arasında yaşanan karmaşa sürecek gibi görünüyor. Zira yasada öngörülen uzlaştırma komisyonu kararları bağlayıcı değil. Bu konuda taslak metinde de bir iyileştirme yapılmamış ve eski sistem aynen muhafaza edilmiş.
 
6. Sanatçılar Haklarına Yine Kavuşamayacak
 
Meslek birlikleri, topladıkları bedellerin dağıtımına ilişkin kriterleri kendileri belirliyor. Oysa bu hususta yasada düzenleme yapılmalıydı. Taslak metinde bu konuda da bir iyileştirme yapılmamış. Bu nedenle de sanatçılar, toplanan telif bedellerinden hak ettikleri miktarları alamıyor. Bundan sonra da alamayacak gibi görünüyor.
 
7. Hak Sahipleri Meslek Birliklerine Üye Olmaya Zorlanıyor
 
Taslak metne göre, hak sahipleri bu haklarını takip ve idare yetkisini telif birliğine devretmemiş olsalar dahi ilgili alan telif birliği, bu hakları takip etmekle yetkili kılınmış sayılıyor. Böylece hak sahipleri, meslek birliğine üye olmaya zorlanıyor. Anayasa Mahkemesi, hak sahiplerini meslek birliklerine mahkûm eden bu düzenlemeyi 24 Mart 2010 tarihinde iptal etti. Fakat taslak metinde bu iptal kararı dikkate alınmamış.
 
Bugünkü teknoloji ile eser sahipleri, eserlerini kendi imkânları ile kayda alabilmekte ve pazarlamaktadır. Sözgelimi, bir müzisyen stüdyoya gitmeden evinde kayıt yaparak internetten pazarlamasını yapabilir. Taslak metin, meslek birliklerine üyeliği zorlayarak bu gelişimin önünü tıkıyor.
 
 
8. Yasanın Sözleşmelerle İlgili Hükümlerinde Herhangi Bir Değişiklik Yapılmıyor
 
Telif yasasının sözleşmelerle ilgili hükümlerine dokunulmamış. Oysa uygulamada bu konuda çok sayıda ihtilaf yaşanıyor. Kitap, müzik ve dizi gibi telif unsurlarının ticaretini yapan yayınevleri, radyo-televizyonlar ve film yapımcıları aleyhine açılan davalar var. Bugünkü uygulamaya göre, telif sözleşmelerinde sayılmayan hiçbir hak diğer tarafa geçmiyor. Sözgelimi, bir otomobil firması, katalog çekimi için bir fotoğrafçı ile sözleşme yaparak, çekim bedellerini ödemişse, bu fotoğrafları sadece katalogda kullanabilir. Eğer bu fotoğrafları billboardlarda veya internette ya da reklâm filminde kullanırsa, telif ihlali yapmıştır. Uygulamada mahkemelerce yapılan bu katı yorumlar nedeniyle telif unsurlarının ticaretini yapanlar bir anda korsan konumuna düşmektedir. Konuya ilişkin mutlaka yasada bir değişikliğe gitmek gerekiyor.
 
9. Hapishaneler ve Hastaneler Kitapları Karşılıksız Basabilecekler
 
Taslak metne göre, yayımlanmış eserlerin, hapishanelerde ve kamuya ait hastanelerde kar amacı güdülmeksizin çoğaltılması, yayılması, temsili ve umuma iletimi serbesttir.
 
10. Taslakta İhbar Mekanizması Öngörülüyor
 
Hak sahibinin talebi üzerine mahkeme, hakları ihlal eden üretici, satıcı ve ticari amaçla elde bulunduran kişilerin; ürünlerin kaynağı, dağıtım ağları, ürünleri tedarik edenlerin, üreticilerin, dağıtıcıların, toptan veya perakende satıcıların isim ve adresleri, üretilen, dağıtılan, alınan ya da sipariş edilen miktarlar, bunların fiyatları veya benzeri konularda bilgi vermelerine karar verebilir. Böylece taslak metinde bir ihbar mekanizması getirilmektedir.