Güncel
29 Kas 2016 16:08 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 18:36

FETÖ üyeliği davası

- "Himmet" adı altında FETÖ'ye kaynak aktardıkları ve örgüte eleman kazandırdıkları gerekçesiyle 11 sanığın "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan yargılanmasına devam edildi

ANKARA (AA) - "Himmet" adı altında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) kaynak aktardıkları ve örgüte eleman kazandırdıkları gerekçesiyle 8'i tutuklu 11 sanığın "terör örgütü üyesi olmak" suçundan yargılanmasına devam edildi.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlarının katıldığı duruşmada, tanık ifadeleri alındı.

Tanıklardan eski futbolcu Baki Mercimek, Gençlerbirliği Spor Kulübünde futbol oynadığı dönemde, üst üste trafik kazası geçirmesinden dolayı eşiyle konuşarak kurban kestirmeye karar verdiğini ve bir takım arkadaşı vasıtasıyla tutuksuz sanıklardan Erkan Şenol'un hesabına kurban parası yatırdığını söyledi.

Tutuklu sanıklardan Faruk Dinç'in banka hesabına da kendi adına burs verilmesi için 3 bin 500 lira yatırdığını belirten Mercimek, sanıkların FETÖ ile irtibatlarının olup olmadığını bilmediğini aktardı.

Tanık Ömer Çuğ da Boluspor'dan BUGSAŞ Spor'a transfer olduğunda sanıklardan Dinç ile tanıştığını belirterek, "Fetullah Gülen cemaatine dini konulardaki eksikliklerimi gidermek için gidiyordum. Faruk Dinç ile 15 günde bir buluşuyorduk. Bazen ev ya da Gülen cemaatine ait yurtlarda bir araya gelip dini konulardan konuşup, Gülen'in kitaplarını okuyorduk." dedi.

Zekat ve hayırlarını bazen kendisi isteyerek verdiğini, bazen de kendisinden kurban ve gazete parası gibi para talep edildiğini öne süren Çuğ, şunları söyledi:

"Toplantılarda cep telefonlarımızı kapatıyorduk ve telefonları tedbir amaçlı odanın dışında başka bir yere bırakıyorduk. İddianameye konu 15 bin lirayı da Faruk Dinç benden talep etti ve hesap numarası vererek yatırmamı istedi. Tüm ilişkileri paraya dayandığı için bu durum hoşuma gitmemişti ve Denizli'ye transfer olduktan sonra Gülen cemaati ile bağlantımı kestim."

Tanıklardan eski futbolcu Ümit Bozkurt ise sanıklardan Erkan Şenol'u tanıdığın belirterek, "Gençlerbirliği'nde oynarken Şenol ile tanıştık ve yardıma muhtaç olduğu için yardımcı oldum. Ben o dönemde çok para kazanıp çok para kaybettim, yardım amaçlı da para dağıttım. Erkan'ın da yardıma ihtiyacı olduğu için borç verip geri aldım. Erkan'ın Fetullah Gülen cemaati ile bir bağlantısı olduğunu görmedim." ifadelerini kullandı.

- "Sohbete katıl baskısı"

Tanık Gül Ebru Tuna da tiyatro yazarı ve yönetmeni olduğunu ifade ederek, tutuksuz sanıklardan Erdal Dizman'ın bir arkadaşı vasıtasıyla kendisiyle irtibata geçtiğini ve iş teklifinde bulunduğunu öne sürdü. Sanıklardan Akif Çoşkun ve Erdal Dizman'ın "cemaat sohbetlerine" katılması konusunda kendisine ısrar ettiklerin ileri süren Tuna, "Baskıdan sıkıldım ve sanatçılara yönelik bir sohbete katıldım. Erdal, arabasıyla alarak Çukurambar'da bir eve götürdü. Evde sadece kadınlar vardı, sanırım Erdal'ın hanımı da vardı. Sıkıldığımı ve bir daha böyle bir sohbete götürürlerse işi bırakacağımı söyledim. Bu tavrımdan dolayı bir daha da çağrılmadım." diye konuştu.

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, tutuklu tüm sanıkların üzerlerine atılı suçların vasfı göz önüne alınarak, adli kontrol şartının yetersiz kalacağını belirtip tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

Tutuklu sanıklar ise tahliyelerine karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, müzakerenin ardından, cumhuriyet savcısının da görüşü doğrultusunda tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

- İddianame

İddianamede, soruşturmanın isimsiz ihbar mektubu üzerine açıldığı, soruşturma sürecinde MASAK'tan rapor alındığı belirtilerek, sanıkların hesap hareketlerinin, gelirleriyle orantılı olmadığına işaret ediliyor.

Sanıkların hesap hareketlerinde bazı para transferlerinin açıklamalarındaki, "Abime hürmet ederim", "Abime saygılarımla", "kasım-aralık ayları aidat", "Hizmetten alacağım vardı", "maklube" gibi ifadelere işaret edilen iddianamede, sanıkların bazılarının sosyal medyadan FETÖ'ye yönelik operasyonları eleştiren paylaşımlarda bulunduğu, örgüt lideri Fetullah Gülen'e ait fotoğraf ve açıklamaları paylaştıkları kaydediliyor.

İddianamede, bunlar ve diğer deliller dikkate alındığında, sanıkların "FETÖ mensubu oldukları, aldıkları talimatlar doğrultusunda örgüte finansal destek sağlamak amacıyla himmet topladıkları, örgütün düzenlediği ev sohbetlerine örgüt mensubu olmayan kişileri götürerek örgüte eleman temin etmeye çalıştıkları" ifade edilerek, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan cezalandırılmaları isteniyor.