Kitap
06 Şub 2015 15:21 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:01

İstanbul Boğazı’nda kadınlar ayaklandı!

Vapurlar, martılar, kadınlar, denizkızları, tanrılar ve tanrıçalar… Aynı zamanda gazeteci olan Özlem Ertan’ın Müptela Yayınları’ndan çıkan ilk romanı “Âşık Kadınlar Denizhanesi”nde bunların hepsi var.

İstanbul Boğazı’nda geçen ve fantastik kurgusuyla dikkat çeken romanın başkahramanı, acımasız bir Tanrı tarafından martıya dönüştürüldükten sonra, İstanbul Boğazı’nda daha önce varlığından dahi haberdar olmadığı masalsı bir dünya bulunduğunu fark eder. İnsan gözünün erişemediği bu dünyanın adı ise Âşık Kadınlar Denizhanesi’dir.

Başkahraman, yeni hayatına alışmaya çalışırken Âşık Kadınlar Denizhanesi’nin sırlarına da vâkıf olur. İstanbul ile civarında ölen kadınların son mekânı olan Âşık Kadınlar Denizhanesi, uzun zamandır, baskıcı ve acımasız bir Tanrı olan Boros tarafından yönetilmektedir. Kadınlara ve hükmü altındaki fantastik âlemde yaşayan varlıklara zulmeden diktatör Tanrı Boros, sözünden çıkan herkese ağır cezalar vermektedir.

Ancak bir gün, Âşık Kadınlar Denizhanesi’nin kadınları, güçlerini birleştirip Boros’a karşı ayaklanma kararı alır. Ne de olsa geçmişte Âşık Kadınlar Denizhanesi’nde demokratik ve adil bir yönetim bulunduğunu ve Boros’un iktidarı hile ve darbe yoluyla ele geçirip eski yöneticileri hapsettiğini öğrenmişlerdir.

Acaba, kadınlar zorbalığa karşı giriştikleri savaştan galip çıkabilecekler mi? Bunu öğrenmek ve Âşık Kadınlar Denizhanesi’nin büyülü dünyasını tanımak için Özlem Ertan’ın aynı adlı romanını okumalısınız.
Güncel göndermeler de içeren ve demokratik, adil bir sisteme ilişkin ütopik bir bakış açısı sunan “Âşık Kadınlar Denizhanesi”, hem fantastik edebiyat okurlarının hem de kadın öykülerinden hoşlananların seveceği bir çalışma. Roman, ilginç kurgusunun yanında sade ve akıcı diliyle de dikkate değer.

Özlem Ertan kimdir?

Ankara’da doğdu. O henüz küçük bir çocukken ailesi İzmir’e taşındığı için hayatı tanımaya bu kentte başladı. Liseyi bitirdikten sonra tiyatro ve operayla ilgilendi. Uzun süre, İzmir Devlet Tiyatrosu’nda sözleşmeli oyuncu olarak çalıştı. Edebiyat sevgisi ve yazma tutkusu ise ortaokul yıllarında girdi hayatına ve bir daha çıkmadı.

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji bölümünden mezun oldu ve akabinde İstanbul’a yerleşti. Gazeteciliğe Agos’ta başladı. İki yıl boyunca Agos’ta muhabirlik yaptı ve kültür sanat yazıları kaleme aldı. Ardından Taraf gazetesine geçti. Yaklaşık iki yıldır Taraf’ta kültür sanat yazıları yazıyor ve röportajlar yapıyor. Yayınlandığı süre boyunca Taraf’ın haftasonu eki Etraf’ın editörlüğünü yaptı. Aynı zamanda K Dergisi’nin yazarlarından biri.