Kitap
16 Nis 2014 12:05 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:05

Dalgalara Müptela olacaksınız!

“Dido Sotiriou’nun bir teması üzerine rapsodi” Önsözünde romanını bu sözlerle tanımlıyor yazar Sema Mihrican Rasif.

Sotiriou’nun romanında Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunda düşmana mücadele eden kahraman, Kurtuluş Savaşı’nda ise Yunan ordusunun bir neferi olarak Türklere karşı savaşıyordu. “Farklı zamanlarda aynı mücadelenin iki cephesinde de yer almak” bu düşüncenin yansımaları Dalgalara Müptela’da karşımıza çıkıyor.

Romanın oldukça kalabalık bir karakter kadrosu var. Manisa’da, 10 çocuklu bir anne-babanın kızı olan Nazan ve onun ailesinin fertleri romanda anlatılan hikâyenin esas karakterleri. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde, savaş yıllarında, ülke genelinde olduğu bu ailenin etrafında da çeşitli trajik olaylar yaşanıyor. Yaşanan her olay, romandaki bir başka kişinin kaderini şekillendiriyor. Yazar, bir yapbozun parçalarını bir araya getirir gibi bu karakterin hayat hikâyelerini birleştirip bir bütün oluşturuyor.

İnsanları uzun yıllar birbirine bağlayan arkadaşlık bağları nasıl ve neden oluşur, neden bazı insanlarla bağlarımız kopmazken bir sürü başkasıyla kurduğumuz ilişkiler hayat yolumuzda rastladığımız seyre değer manzaralardan öteye gitmez? Yoksa bazı insanlar birbirleri için -ister istemez- kader yolundaki taşları döşemek için mi dünyaya gelmişlerdir?

Birbirlerini etkilerler, birbirlerinin hayatlarını değiştirirler; birbirleri için, hayatın içinde rastlanabilecek tüm olaylar ve tüm koşullar gibi, onlar da sadece değiştirici birer faktördürler…

Birbirlerinin hayatını çizmek için dünyaya gelmişlerdir. Bu yüzden karşılaşırlar ve karşılaştıklarında bu yüzden diğerleriyle olana kıyasla daha yakın bir bağ kurarlar.