CineRadar
12 Ara 2014 00:00 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:59

Behzat Amirim fena halde aşık!

Aralık ayında vizyon iyice hareketleniyor. 4’ü yerli yapım, 8 yeni filmin gösterime girdiği 12 Aralık haftasında sinemaya gitmek için çok fazla sebebiniz olacak. Murat Tolga Şen’in hazırladığı Cineradar size bu konuda çok yardımcı olacak!

Altın Koza’da yarışan Yağmur: Kıyamet Çiçeği ile son Altın Portakal’ın kendinden bahsettiren filmlerinden biri olan Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku festival takipçisi sinemaseverlerin radarına girmiştir bile… Ben olsam önceliği Müzeyyen’e verirdim çünkü Yağmur: Kıyamet Çiçeği Film, birbiriyle kesişen hikayeler anlatıyor ama hepsinin çıkış noktası Çernobil nükleer santralindeki felaket… Radyasyon yüklü bulutların yağmur olup yağdığı Trabzon’da, oralı karakterler üzerinden anlatılan dram yüklü bir hikaye bu.

Filmin yönetmeni Onur Aydın, kendi yazdığı aynı adlı romanı filme çekmiş. Yağmur Kıyamet Çiçeği, orta karar, gişe sinemasına uygun bir iş ancak filmin bazı büyük sıkıntıları var. Film, Kazım’ı siyasi sebeplerle memleketine kaçmak zorunda kalmış bir militan gibi tasvir ediyor ve burada ailesinin yanında ölmüş gibi gösteriyor ancak Kazım Koyuncu İstanbul’da bir hastanede öldü. Yani bize Kazım Koyuncu’yu hatırlattığı için teşekkürler ancak onun hikayesi burada anlatılan değil.

Yiğidi öldürüp hakkını yemeyelim; abartılı sinematografisine ve kurgudaki muazzam kopmalara rağmen Onur Aydın elinden geleni yapmış, Adanalı festival seyircisinin ödüllendirdiği filmi çekmeyi başarmış ancak Yağmur Kıyamet Çiçeği’nin Kazım Koyuncu’nun adıyla pazarlanmasını çok da samimi bulmuyorum.

Birgün birilerinin Kazım’ın hikayesini sinemalaştırmasını çok isterim. Çocukluğunu, İstanbul’a gelişini, müzisyen oluşunu, müziğini, Karadeniz ezgilerini sevmeyenlere bile, sevdirmesini, ancak sizi temin ederim ki, Yağmur Kıyamet Çiçeği o film değil… Burada ince bir hesap var sanki; Karadeniz insanını etkileyecek ne varsa tıkıştırılmış yamalı bir bohça gibi duruyor film. O sayede gişe yapmanın formülünü arıyor gibi…

Haftanın bir diğer yerli filmi olan Kırımlı ise, Beyazperde’den Hande Kara’nın yazdığına göre, benzeri bir çok yerli filme prodüksiyon anlamında fark atıyor ve hem son yıllarda çekilmiş en iyi dönem filmlerinden, hem de haftanın izlenecek filmlerinden biri olmayı başarıyor.

Ayrıca, eğer Hollywood’un bir kez daha Musa Peygamberi anlatmasını izlemek isterseniz Ridley Scott gibi bir usta sinemacının ellerinden çıkan Exodus: Tanrılar ve Krallar filmini izleyebilirsiniz. İyisi mi ben lafı fazla uzatmayıp (uzattım bile) size haftanın filmlerini tanıtayım.

Yağmur: Kıyamet Çiçeği

Onur Aydın’ın yönettiği ve Engin Hepileri, Elena Viunova, Erkan Kolçak Köstendil ile Devrim Saltoğlu’nun oynadığı Yağmur: Kıyamet Çiçeği, 12 Aralık 2014′de Pinema Film dağıtımıyla GK Yapım tarafından vizyona çıkarılıyor.



Kazım, yirmi yaşında bir üniversite öğrencisidir. Gözaltına alınınca, okulu bırakır ve müzik yapmaya karar verir. Memleketi olan Hopa’ya gittiğinde çocukluk aşkı Seher’le karşılaşır. Şenol, Akçaabatspor’da oynayan bir futbolcudur, Trabzonspor’a transfer olmak üzeredir, yeni tanıştığı Elena’ya ilk görüşte aşık olur. Olaylar, bir noktada birbirine temas eder; farklı yaşamlar, ortak kader ve tek öyküde birleşir.

Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

Çiğdem Vitrinel’in yönettiği ve Erdal Beşikçioğlu, Sezin Akbaşoğulları, Harun Tekin ile Hare Sürel’in oynadığı Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, 12 Aralık 2014′de M3 Film dağıtımıyla Mars Prodüksiyon tarafından vizyona çıkarılıyor.



Yazar Arif tam da kadınları ve aşkı anlamaya çalıştığı bir sırada Müzeyyen’e rastlar. Arif’e göre, kadınlar kendilerinden söz etmeyi severler, Fakat Müzeyyen hep Arif’i konuşturur. Müzeyyen saçlarını kendisi keser, iyi bir kadın olmak istemez, konuşurken gözlerini kaçırmaz. Sonunda Müzeyyen, kitabını bitirmeye çalışan Arif’e büyük acılar ve bu acıların içinde de aradığı cevapların bazılarını verecektir.

Kırımlı

Burak Arlıel’in yönettiği ve Murat Yıldırım, Selma Ergeç, Bülent Alkış ile Gülçin Santırcıoğlu’nun oynadığı Kırımlı, 12 Aralık 2014′de Warner Bros. dağıtımıyla TFT Prodüksiyon tarafından vizyona çıkarılıyor.



Sadık Turan, Rus milliyetçisi siyasetin baskısına maruz kalan Kırım’da doğmuştur. Baskının doruğa tırmandığı Stalin döneminde eğitimini tamamlar. Tatarları, Kırım’ın kurtuluşu için örgütlemeye başlar. Sadık bu süreçte hayatının aşkı Maria’yla tanışır. Maria, Nazi ordularının işgaline uğrayan Polonya’da direniş safında mücadele veren bir genç kızdır. Sadık, Kırım’ı kurtarma ve geleceğe uzanma hayaline Maria’la birlikte yürüyecektir.

Exodus: Tanrılar ve Krallar

Ridley Scott’un yönettiği ve Christian Bale, Joel Engerton, John Turturro ile Ben Kingsley’in oynadığı Exodus: Tanrılar ve Krallar (Exodus: Gods and Kings), 12 Aralık 2014’de The Moments Entertainment dağıtımıyla The Moments Entertainment tarafından vizyona çıkarılıyor.



Exodus: Tanrılar ve Krallar, bir adamın cesaretinin bir imparatorluğu alaşağı edişini anlatıyor. Filmde merkez ilişki kardeş gibi büyümüş olan Musa ve Ramses arasında geçiyor. Ramses Firavun olur, Musa’yı en güvendiği danışmanı ve komutanı yapar. Ancak Ramses, Musa’nın aslında bir İbrani olduğunu öğrendiğinde kardeşini çölde ölüme terk eder.

Bire Bir

Kim Ki Duk’un yönettiği ve Dongseok Ma, Young Min Kim, Yi Kyeong Lee ile Tee Yoo’nun oynadığı Bire Bir (Il Dae Il – One On One), 12 Aralık 2014’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarılıyor.



Liseli bir kız öldürülür. Kızı öldüren yedi kişiden biri, eğitimli bir askeri tim tarafından kaçırılır. İşkence yapıldıktan sonra cinayeti itiraf eden bir not yazdırılır ve salınır. Bir zamanlar hiçbir şeyden korkmadığını düşünen bu adam şimdi büyük bir korkunun içindedir. Cinayete karışan diğerlerinin de kaçırılıp işkenceye uğradığını ve kimilerinin intihar ettiğini öğrenir. Bunun üzerine bir sonraki kurbanı takibe koyularak onu kaçıranların peşine düşer.

Özgürlük Dansı

Ken Loach’ın yönettiği ve Barry Ward, Francis Magee, Aileen Henry ile Simone Kirby’nin oynadığı Özgürlük Dansı (Jimmy’s Hall), 12 Aralık 2014’de M3 Film dağıtımıyla Filmartı Film tarafından vizyona çıkarılıyor.



1921’de, Jimmy Gralton, İrlanda’nın bir kasabasında dans salonu inşa etti. Salona rağbet arttıkça, kilise ve politikacılar hem salonu kapatmak, hem de sosyalist ve özgür ruhlu Jimmy’i sürgüne yollamak için var güçleriyle mücadele ettiler. Sürgüne gittiği Amerika’dan annesine bakmak için on yıl sonra geri dönen Jimmy sakin bir hayat sürmek istiyordu. Ancak Jimmy sonuçları ne olursa olsun  hâlâ bomboş olan salonu tekrar açmaya karar verdi.

Safari Macerası 3D

Ben Stassen’in yönettiği Safari Macerası 3D (African Safari), 12 Aralık 2014’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarılıyor.



Film, seyirciyi üçüncü boyutta gerçek zamanlı bir maceraya davet ediyor. Namibya’nın Pasifik kıyılarından Kilimanjaro Dağları’nın zirvesine uzanan bir yolculuk. Ateşle çalışan balonla, rehberlerimiz Kevin ve Mara ile buluşacağımız Namibya’ya gidecek ve oradan aslanların, su aygılarının, gergedanların ve leoparların dünyasına gireceğiz. Sırasıyla leoparların anavatanı Waterberg’i ve herhangi bir denize akmayan Okavango nehrini ziyaret edeceğiz, Chobe Ulusal Parkı’na gidip fillerle sohbet edeceğiz.

Rimolar ve Zimolar: Kasabada Barış

İsmet Kurtuluş ile Nermin Er’in yönettiği ve Yekta Kopan, Janset, Ezgi Mola ile Şevket Süha Tezel’in seslendirdiği kukla çocuk filmi Rimolar ve Zimolar: Kasabada Barış, 12 Aralık 2014’de Mars Dağıtım dağıtımıyla Pati Film tarafından vizyona çıkarılıyor.



Film, iki farklı kasabada yaşayan Rimolar ve Zimolar’ın dargınlık ve yanlışlıklar hikâyesi üzerine kurulmuş. Rimo ve Zimo, aralarında ufak bir çöl bulunan ve birbirlerinden çok da uzak olmayan iki şirin kasabadır. Her iki kasabanın sakinleri karşılıklı nefret ve korku duygularıyla uzun süredir birbirlerinden uzak durmaktadır. Gelişen beklenmedik olaylar iki kasabanın tarihini değiştirecek bir maceraya yol açar.

CİNERADAR köşesi sinema-TV eleştirmenimiz Murat Tolga Şen tarafından hazırlanmaktadır. Filmlere ait künye bilgileri üstad Sadi Çilingir'e ait Sadibey.com sitesinden, izniyle alınmaktadır.