Medya
03 Şub 2016 10:18 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:19

Arınç cephesi güne bu yazıyı paylaşarak başladı

AKP içinde birbiri ardına başkaldıran eski ağır toplar bugün Hürriyet yazarı Akif Beki'nin yazısını sosyal medya hesabından tavsiye etti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde basın danışmanlığını yürüten Hürriyet yazarı Akif Beki, Bülent Arınç’ı ‘ihanet‘le suçlayan hükümete yakın medya ve siyaset isimlerini ‘vodvil kahramanları’na benzetti. Beki, gelişmeleri, “Pespaye lakırdılarla absürd gülünçlüklerin sergilendiği zavallıca bir tiyatro” diye değerlendirdi.

Eski bakanlar Beki'nin yazısını paylaştı

Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, sabah Akif Beki'nin bu yazısını paylaşırken, eski AKP Genel Başkanı Danışmanı Hüseyin Çelik ise aynı saatlerde "Ak Parti'de,emek sahiplerinin emeği üzerinde tepişen eyyamcıları iyi tanıyan A.Beki'yi okumak lazım" diyerek, sosyal medyadan takipçilerine o yazıyı tavsiye etti.

Beki, yeni nesil AKP’lilere ‘şaşakalıyor’

Bugünkü yazısını Arınç’a yüklenen isimlere ayıran Beki, Arınç’ın Erdoğan ve Abdullah Gül ile birlikte AKP’nin ‘triosu’ sayılan üç isimden biri olduğunu belirtip söze “Tehlike geçtikten sonra trene atlayan kimi açıkgözler, şimdi Arınç’ı aforoz etme hakkını kendilerinde görmüyor mu, şaşıyorum. AK Parti’nin bir yere gitmediği, artık kalıcı olduğu kesinleşmeden ona yanaşmayan kimi sağlamcılar, şimdi kendilerini AK Parti’nin merkezine koyup Arınç’ı dışlamaya yeltenmiyor mu! Şaşakalıyorum” diye başladı.

Beki, Arınç’ın açıklamalarının çoksesliliğe hizmet ettiğini ancak partide bazı isimlerin ona karşı ‘AK Particilik ve Erdoğancılık’a soyunduğunu, bu isimlerin de asıl tarafların medya ve siyasetteki ‘yancıları’ olduğunu yazdı.

Bu isimlerin ‘ev sahibi’ gibi hareket edip, Arınç’ın samimiyetini sorguladığını kaydeden Beki, “Sonuçta siyaset, tarikat değil. Körü körüne peşinden gidilecek şeyhleri de aklını şeyhin emrine koşmuş kurşun askerden müritleri de olmaz” dedi.

‘Hepsi cengaver’

Hürriyet yazarı, bu isimlerin iktidarın ve Erdoğan’ın da yerine geçtiğini savunup şunları kaydetti: “Kimi yaranmacılar için bulunmaz bir göze girme fırsatı çünkü. Arınç’a vurup bonusları toplayacaklar. Ne kadar galiz saydırırsan o kadar kallavi olacak sanki ödülün. Ne kadar sunturlu küfür o kadar yağlı olur sanki mükâfatı. Taltif beklentisiyle ileri atılıyorlar. En öne kim fırladı, en esaslısından aferini kapacak sanki. Arınç güya fitne sokuyor, bozgunculuk çıkarıyor, davayı satıyor, lidere ihanet ediyor; onlar da en kral dava adamı olmuş, has cengâver hepsi, partiyi savunuyor, lidere gövdelerini siper ediyorlar.”

‘Vodvil kahramanı gibi tipler’

Beki’nin Arınç’ı eleştiren isimlere yüklenmesi bununla da sınırlı kalmadı.

Arınç’ın kendisine gelen her eleştiriyi layıkıyla cevapladığını yazan Beki şöyle devam etti: “Vodvil kahramanı gibi tipler, birbirinin üstüne basarak puanları toplama yarışında. Pespaye lakırdılarla absürd gülünçlüklerin sergilendiği zavallıca bir tiyatro. Sıraya diziyor, her biri aforizma kuvvetinde sözlerden serlevhalar yapıp boyunlarına asıyor haliyle. “Bunları neden şimdi ve kamuoyu önünde konuşuyorsunuz?” diyorlar. “Biliniz ki hiçbir gerçek ‘Neden şimdi’ sorusunun muhatabı değildir” diye yapıştırıyor lafı. Karalama heveslerini demir leblebi gibi bir cevapla kursaklara tıkıyor. “Unutulmamalıdır ki, yıkmaya çalıştığınız çınarın gölgesinde, güneş görmemiş daha bir çok hakikat gölgeleniyor” diyerek.”

Boynukalın’a: Torunu mesabesindeki yeniyetme

Arınç’ı Erdoğan’a sırtını dönmekle suçlayan AKP Gençlik Kolları Başkanı Abdürrahim Boynukalın’ı da unutmayan Hürriyet yazarı, Arınç’ın Boynukalın’a cevabını da, “Torunu mesabesindeki yeniyetmeler de atışmak istiyor onunla. Kabalaşmıyor, ‘Git denginle oyna çocuk, akranlarınla eğleş’ diye terslemiyor. Kulağına itinayla ibret küpeleri iliştiriyor” diye yorumladı.

Beki, Arınç’a arka çıktığı yazısını şöyle noktaladı: “Üzerime sıçratmak istediği cehalet çamurundan bir hakikat heykeli yapıp, yine ona hediye etmektir niyetim. Ta ki her baktıkça cehaletinden tekrar tekrar utansın” diyerek sıkı bir terbiye veriyor gayretkeşlere. ‘Sen doğmadan 20 yıl önce başladım. Çile çekip bedel ödeye ödeye geldim. Kimseye diyet borcum yoktur. Emsalleri çevrenizde giderek çoğaldığı için beni de öyle zannettiniz’le de dersi tamamlıyor. ‘Aksi halde ya altınızdaki koltuğu verenin koltuk değneği ya da köşe verenin koçbaşı olursunuz’ taşı gediğine oturmuyor mu?”