Medya
30 Oca 2016 09:57 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:19

Ahmet Hakan isyan etti: Ben ne kadar da safmışım, kandırıldım!

Ahmet Hakan, 1 Kasım seçimi sonrasında başkanlık istediğini açıklamıştı

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, 1 Kasım seçimi sonrası "Başkanlık sisteminde hiçbir başkan, bugün bizdeki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kadar 'tek adam' olamaz" gerekçesiyle desteklediği başkanlık sistemi konusunda yanıldığını yazdı. "Ben ne kadar da safmışım" diyen Hakan, Anayasa profesörü AKP'li Burhan Kuzu'nun kendisini kandırdığını ileri sürerek, "Senin yüzünden ben de tıpkı hükümetimiz gibi 'Ne kadar da safmışım' deyip dolanıyorum" dedi.

Hakan'ın Hürriyet'te "Allah'ım! Ben ne kadar da safmışım" başlığıyla yayımlanan (30 Ocak 2015) yazısından bazı bölümler şöyle:

Yargı bağımsızlığı sıfır... Hukukun üstünlüğü yok. Denge, denetim falan... Hak getire. Özgürlükler ve demokrasi... Yerlerde sürünüyor. Kuvvetler ayrılığı hikâye. Anayasal olarak “başkan” olmayan ama tam bir “başkan” gibi davranan bir Cumhurbaşkanımız var.

İşte bu ahval ve şerait içinde Burhan Kuzu adlı bir yiğit çıktı meydana ve bize çok inandırıcı bir masal anlattı. Mevcut durum ile Burhan Kuzu’nun anlattığı durumu mukayese edince... Hemen atladım üstüne olayın.

Ve şöyle dedim:

Tamam abi... Ben ikna oldum.

Ne olduğu belirsiz bir sistemle yol almaktansa başı sonu belli bir sisteme geçelim.

Üstelik geçeceğimiz sistem, bugünküyle kıyaslandığında efsane bir sistem.

Ve fakat...

Dün itibariyle “Başkanlık Sistemi” için sahalara inen Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı dinleyince...

Fena halde yanıldığımı fark ettim.

*

Çünkü Cumhurbaşkanımız...

Bırakın kerhen bile olsa “Evet, tabii ki kuvvetler ayrı olacak” falan demeyi... Resmen ve alenen “Kuvvetler uyumu olacak” diyordu.

Bırakın dengeyi, denetlemeyi, freni falan... En küçük bir debriyaj hareketini bile süper lüzumsuz bulduğunu söylüyordu.

Kısacası...

Cumhurbaşkanı’nın kafasındaki başkanlık sistemi, Porto Riko’nun teneke evlerindeki başkanlık sistemlerinden bile bin beter bir sistemdi.

*

Hey gidi Burhan Kuzu hey!

Esad hükümetimizi nasıl kandırdıysa...

Cemaat hükümetimizi nasıl kandırdıysa...

PKK hükümetimizi nasıl kandırdıysa...

Sen de beni kandırdın yahu!

Senin yüzünden ben de tıpkı hükümetimiz gibi “Ne kadar da safmışım” deyip dolanıyorum.

Erdoğan’a cesaret veren tek şey: Muhalefetsizlik

Eğer bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan...

Kuvvetler ayrılığı gibi demokrasinin olmazsa olmaz koşulunu bir yana bırakıp kuvvetler birliğinden söz edebiliyorsa...


Memleketin büyük dertleri varken başkanlık sistemini en büyük dert haline getirmeyi başarabiliyorsa...

Kaymakamlara “mevzuatı boş verin” diyebiliyorsa...

Halkı kafasındaki sisteme ikna edebileceğini düşünüyorsa...

Bilin ki bunun tek ve en önemli nedeni...

Muhalefet partilerinin içine düştüğü bu sefil durumdur.